Gezi olayları sırasında başına atılan gaz fişeği ile öldürülen Abdullah Cömert’in öldürülmesi ile ilgili davada “Adli Tıp” skandalı yaşanıyor. Mahkeme sanığın işlediği suçun niteliğini ve cezasını belirleyecek olan “sanık polisin gaz tüfeği atışıyla ölümün gerçekleşeceğini öngörüp öngöremeyeceği” sorusunun yanıtını kendisi vermek yerine topu Adli Tıp’a attı. Adli Tıp Fizik Balistik Dairesi bu soruya yanıt veremeyince yanıt “kadın doğum, kardiyoloji, genel cerrahi” uzmanlarının yer aldığı bir kurula kaldı.
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın Hatay’da öldürülen Cömert’le ilgili davanın nakledildiği Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp’tan “olası kastla öldürme” suçundan yargılanan sanık polis Ahmet Kuş’un “olayda kullandığı gaz tüfeğinin ve fişeğinin nitelikleri, olayın meydana geldiği yer zaman dilimi, maktulün içerisinde bulunduğu kişilerin sayısı, maktul ile Akrep tabir edilen araç ile aralarındaki mesafe ile sokağın toplam mesafesini” dikkate alarak şu soruları yanıtlamasını istedi:
· Gaz tüfeğini usulüne uygun olarak kullanıp kullanmadığı,
· Hedef gözeterek ateş edip etmediği
· Hedef gözetmiş ise yivli ve setli silahlara göre sapma oranının, hedefe isabet etme oranının
· Yakın mesafeden hedef gözeterek ateş etme halinde kullanıcının gaz fişeğinin isabet etmesi halinde isabet ettiği kişinin ölümüne sebebiyet verip veremeyeceğinin,
· Almış olduğu eğitimin de dikkate alınarak görevli polisin öngörüp öngöremeyeceği,
· Sokağın toplam uzunluğu dikkate alınarak gaz tüfeğinin bu sokağa yönelik kullanmasının uygun olup olmadığı.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi, söz konusu sorularla ilgili olarak hazırladığı 4 sayfalık raporda, mahkemenin taleplerine, tanık ifadelerine, iddianameye ve önceki adli tıp raporlarına yer verildikten sonra yöneltilen sorularla ilgili olarak “bir mütalaa verilemeyeceği, mahkeme yazısındaki sorular hakkında ilgili ihtisas kurulundan görüş alınmasının uygun olduğu” yanıtı verildi. Daire, “ilgili ihtisas kurulu” olarak 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na dosyayı gönderdi. 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, “tıbbi pataloji, iç hastalıkları, kardiyoloji, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi, anesteziyoloji ve reanimasyon, kadın hastalıkları ve doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları” uzmanından oluşuyor. Kurulun resmi görev alanı ise “ölümle ilgili işler” ve “diğer kurulların görevlerine girmeyen işler hakkında bilimsel ve teknik görüşleri bildirmek” olarak düzenleniyor.
Cömert ailesinin avukatı Hatice Can ise “Mahkeme yönelttiği sorularla adeta suçun niteliğinin tayinini Adli Tıp’tan bekliyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Biz bu konudaki değerlendirmenin tamamen mahkemeye ait olduğunu düşünüyoruz. Mahkemenin önünde bütün deliller var. Mobese görüntüleri ile sanık polis Ahmet Kuş’un bu eylemi gerçekleştirdiği sabit olmuştur. ‘Sanığın sonucu öngörüp öngörmeyeceği’ yönündeki soru, sanığın kastının belirlenmesine yöneliktir. Bize göre sanığın kasten öldürme suçunu işlediği açıktır” dedi.