Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya ile Çankaya Köşkü'nde düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Abdullah Gül, çözüm süreci ile ilgili sorulan bir soruya, "gerçek anlamda kardeşliğin, barışın, huzurun iyice, tekrar pekişmesidir. Şüphesiz ki bunun için silahların tamamen bırakılması esastır" cevabını verdi.
İsrail'in Türkiye'den Mavi Marmara baskınından sonra özür dilememesi halinde iki ülke ilişkilerinin normalleşemeyeceğine dair sözlerinin anımsatılması ve ''Şimdi İsrail'den o özür geldi, bundan sonraki süreçte normalleşmenin hızlı olabileceğini düşünüyor musunuz?'' diye sorulması üzerine Gül, şunları söyledi: ''Mavi Marmara'ya yapılan çok büyük bir yanlıştır, onun giderilmesiyle ilgili şartlarımızı söylemiştik ve çok kesin de tavrımız vardı. Nihayetinde İsrail bunu gördü ve yapması gerekenleri yapmış oldu. Bundan tabii ki memnuniyet duyuyorum. Şimdi her şey daha çok sıcak, durun bakalım bundan sonra,bu bir adım olmuş oluyor.''
Cumhurbaşkanı Gül, çözüm süreci kapsamında 'Akil Adamlar Komisyonu'nun hükümet tarafından mı TBMM tarafından mı kurulacağının sorulması üzerine de Türkiye'nin önemli bir süreç içerisinde olduğunu söyledi. Çok önemli bir konunun Türkiye'nin gündeminden çıkartılmasıyla ilgili canlı bir tartışmanın olduğuna, dikkat çekici hususlar ve fikirlerin paylaşıldığına işaret eden Gül, bunu çok normal gördüğünü kaydetti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Önemli olan bunun Türkiye'nin gündeminden gerçekten çıkması ve Türkiye'de gerçek anlamda kardeşliğin, barışın, huzurun iyice, tekrar pekişmesidir. Şüphesiz ki bunun için silahların tamamen bırakılması esastır. Yoksa silahlı çıkıp da dışarıda silahlı durmak değildir. Bu tip meselelerin ne kadar zor ve dikkatle takip edilmesi gereken konular olduğunu herhalde herkes biliyordur. Çünkü dünyanın başka yerlerinde de uygulamalar vardır. Önemli olan sağduyunun hakim olması, böyle bir süreç içinde olmayacak şeylerin kesinlikle gündeme gelmemesi, Türkiye'nin birliği ve beraberliğini herhangi bir şekilde zedeleyecek hiçbir gelişmeye kesinlikle müsaade edilmemesi ki zaten böyle de olacaktır. Bundan hiç tereddütüm de yoktur.'' Türkiye'de, bu konuda değerli fikirleri olan aydınlar, entelektüeller ve fikir adamları bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: ''Bu konu bizim en çok uğraştığımız, en çok fikir yürütülen, en çok düşünülen konulardır. Dolayısıyla bu çerçevede eğer şimdiye kadar sorumlu ama fikri, ciddi düşünceleri olan insanlardan faydalanılmasından daha tabii bir şey de olamaz. Ama nasıl olur, ne olur, bunlar nihayette Hükümetin takip ettiği bir konu ama herkesi, parlamentoyu, siyasi partileri, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ilgilendiren bir konu olduğu için herkesin yapıcı ama sorumlu bir şekilde düşüncelerini ifade ederek bu sürece katılmasında fayda vardır. Bu, süreci sağlamlaştırır, herkesin işin içinde olduğu ve herkesin mutmain olduğu, herkesin bir şekilde katıldığı bir süreç olursa kalıcı olur. Bu çerçevede görüyorum. Senelerdir bu konularda fikir yürütmüş, düşünmüş, güzel şeyler yazmış insanlardan faydalanmak bu anlamda iyi olacaktır diye düşünürüm. Ama işin çerçevesini Hükümet ve şu anda bu işle ilgilenenler çizeceklerdir.''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya ve eşi Chantal Biya onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verdi. Gül, Biya ve eşleri, konukları Büyük Resepsiyon Salonu'nun girişinde karşıladı. Türkiye'de öğrenim gören Kamerunlu bazı öğrencilerin de katıldığı yemekte Fenerbahçe'nin Kamerunlu oyuncusu Pierre Webo, Göztepe'de oynayan Herve Tum ile bir dönem Galatasaray'da oynayan Kamerun Milli Takımlar Genel Menajeri Rigobert Song da yer aldı. Yemekte yaptığı konuşmada, Biya'ya ''Aziz Dostum'' diye hitap eden Gül, kendisinin yaptığı ziyaretin üzerinden üç yıl gibi nispeten kısa bir süre sonra Biya'nın Türkiye'ye iadeiziyarette bulunmasının ikili ilişkilere verilen değerin müşahhas göstergesi olduğunu vurguladı. Gül, en üst seviyede birer ilk teşkil eden karşılıklı ziyaretlerin, taşıdıkları tarihi önem ile ilişkilerin dönüm noktaları olarak daima hatırlanacağını dile getirdi. Gül, ''200'den fazla yerel dilin konuşulduğu Kamerun'da, yaklaşık 250 kabile, zat-ı devletlerinin kapsayıcı yönetim anlayışından beslenen tecrübeli liderliğinde barış içinde bir arada yaşamaktadır. Karşılıklı saygı, hoşgörü ve anlayış birliği içinde bugünlere taşınan bu örnek toplumsal yapı, adeta tüm Afrika'nın birlik ve bütünlüğünün sembolü haline gelerek dünyanın takdirini kazanmış, Kamerun'un 'Minyatür Afrika' olarak anılmasını sağlamıştır'' değerlendirmesinde bulundu.
Biya, kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederek, konuşmasına başladı. Son 3 yılda iki ülke arasındaki ilişkilerin hem geliştiğini hem de çeşitlendiğini ifade eden Biya, ''Ziyaretim, dostluk ve işbirliği ilişkilerimizi kazan-kazan temelindeki stratejik ortaklık çerçevesinde güçlendirme yönündeki ortak kararlılığımızın bir göstergesidir'' dedi. ''Osmanlı İmparatorluğu döneminde de hatırı sayılır bir güç olan Türkiye, dünyayı şaşırtmaya devam ediyor'' diyen Biya, Atatürk'ün kurduğu devletin bugün siyasi istikrara kavuşmuş, ekonomik olarak müreffeh ve toplumsal açıdan huzurlu bir ulus olduğunu dile getirdi. Biya, laik ve modern Türkiye'nin temellerini cesaretle atan Atatürk'ün anısının önünde saygı ile eğildiğini söyledi