Tekstil ve hazır giyim sektörünün tanınmış ismi Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, “Pandemi sonrası Türkiye'yi ekonomik olarak kimse tutamaz” yorumunu yaptı.
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a konuşan Kiğılı, Türkiye’nin ekonomik gidişatıyla ilgili,“Dünya zor bir dönemden geçiyor, buna rağmen giyim sektörümüz Avrupa'dan iyi durumda. Giyimde sırasıyla İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya gelir. Şimdi çoğu firma iflas bayrağını çekti. Türkiye'deki hasar Avrupa'dan daha az. Pandemi sonrası Türkiye'yi ekonomik olarak kimse tutamaz. Ülkemizin önü çok açılacak. 51 ülkede 48 mağazam, 117 satış noktası var. İtalya'da Mart'ta üç mağaza açacağım. Ben her zaman böyle süreçleri fırsata çeviririm" yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği yüksek faize karşı olduğu açıklamalarına ilişkin de konuşan Kiğılı, "Cumhurbaşkanımız sonuna kadar haklı. Yüksek faiz kan emici bir şey. Allah kimseyi yüksek faizin ağına düşürmesin" dedi.
Kiğılı, öte yandan Erdoğan'ın giyim tarzına dair de şu değerlendirmede bulundu:
“Tarzını çok beğeniyorum. Özellikle son günlerde giydiği takım elbiseler, modayı yakından takip ettiğini de gösteriyor. Kravat seçimleri de çok zevkli. Kombini de çok iyi yapıyor. Çizgili takımları taşımak zordur. Ama Erdoğan çok iyi taşıyor. Uzun boylu ve fit oluşu da tabii etken buna.”
Kiğılı, Turgat Özal'la ilgili tanışıklığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Malatya'dan tanıyorum. Annesini, babasını da tanırdım. Hatta ilk eşi Ayhan Hanım mahalleden arkadaşımdı. Özal, Türkiye'nin önünü açan liderdir.
Ülkemizin ilk büyük büyümesini yaptı. Erdoğan da Türkiye'nin ikinci büyük hamlesine imza attı. AK Parti ile ülkemiz 50 yıl ileriye gitti. Erdoğan Beyoğlu İlçe Başkanı'yken ben ANAP'ın il başkan yardımcılığını yapıyordum. O zamandan beri tanıyorum; ahde vefası çok olan bir lider.”
Bir dönem Türkiye Futbol Federasyonu’nun başkanlığını yapan Kiğılı, siyaset-spor ilişkisin ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasetin spora etkisi olduğunu düşünmüyorum. Kim gelirse gelsin siyaset futbolun içinde hiçbir zaman olmadı, olamaz da. Nihat gidip hakemle mi konuşacak bunu şampiyon yap diye? Ya da kulüp başkanlarıyla mı konuşacak şu şampiyon olsun diye? Akla mantığa sığmayan şeyler söyleniyor. Dedikodu bunlar hep."