AKP’nin kurucuları arasında yer alan, eski Başbakan Yardımcısı ve CHP Milletvekili Abdüllatif Şener, eski çalışma arkadaşları Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti kuracağı iddialarına ilişkin konuştu. Şener, “Bunlar Erdoğan’ın sopasına ne kadar dayanabilirler veya havucuna ne kadar uzakta durabilirler tam ölçemiyorum" dedi. Şener ayrıca, "Ahmet Davutoğlu’nun kurulacak yeni partinin Genel Başkanı olmak istediğini ancak Abdullah Gül’ün, Davutoğlu’nun Genel Başkanı olmasına sıcak bakmadığını" iddia etti.
Halk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Şener, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibi isimlerin yeni parti kurma gibi “bir takım faaliyetler” içerisinde olduklarını bildiğini belirterek, “Ama bu faaliyetlerin partileşmeye dönüşeceğinden emin değilim. Çünkü başından beri çok çekingen davranmışlardı. Erdoğan’a karşı özgür bir irade ortaya koyup, çıkacak cesarete sahip olduklarından emin değilim. Daha önceki karamsar haller nedeniyle böyle düşünüyorum. Ama olmaz diye bir şey yok. Olabilir tabii” dedi.
Şener, “Muhtemelen yerel seçim sonrası, daha sonraki aylarda yasallaşabilir. Önlerinde de sadece milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olur. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir hazırlık olabilir. Yerel seçime girmeden, yerel seçimleri pas geçerek doğrudan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelmiş olmak, stratejik olarak doğrudur. Ama nasıl bir oluşum ortaya çıkacak, hangi cesareti gösterecekler, hangi karar ve tutumu sergileyecekler, Erdoğan’ın bir işaretiyle vazgeçecekler mi, vazgeçmeyecekler mi? Bunların hiç birinden emin değilim.”
Erdoğan’ın giderken partisini ailesinden birilerine devretmek için parti içinde öne çıkan isimleri tasfiye ettiğini savunan Şener, “Bu isimlerin çoğu da Türkiye de siyaseti takip eden çevrelerde önemli görünen isimler. Bu isimler Erdoğan tarafından sürekli dışlanmış. Partinin kuruluş safhasında var olan isimlerin hemen hemen hiç biri kalmamıştır. Kendisinden başka hafızalarda kalan bir isim bırakmamak için çaba harcamıştır. Bu dışarıda kalanlar da sürekli bir birikim oluşturmuşlardır. Bunun neticesinde yeni bir partinin ortaya çıkma potansiyeli de var. Ama Erdoğan’ın sürekli partiye vücut vermiş isimleri dışlaması veya biraz pirim yapmış isimleri siyasetin dışına iterek toplumda hatırlanamaz hale getirme çabasının bir temel mantığı da var. Artık kesin olarak anlaşılıyor ki kendisi bırakıp giderken partisini ailesinden birine devretmek istiyor. Bunu 16 yıldır yapıyor zaten” diye konuştu. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erdoğan’ın yeni bir atağıyla bağımsız ortaya çıkma iradelerini göstermekte zorlanabilirler. Erdoğan bir taraftan havuç bir taraftan sopa gösteriyor. Bunlar Erdoğan’ın sopasına ne kadar dayanabilirler veya havucuna ne kadar tamah etmeden uzakta durabilirler tam ölçemiyorum. AKP’nin ortaya çıkışında Fazilet Partisi yasal olarak kapatılmıştı ve parti kapandıktan sonra milletvekillerinden bir kısmı AKP’yi bir kısmı Saadet Partisi’ni kurmuştu. Şimdi böyle bir durum yok. Şimdi güçlü bir iktidar var. Devlete, yargıya, basına hakim; ülkenin tüm parasını kontrol eden bir iktidar var. Anti demokratik bir yönetim tarzı kurmuş AKP ve Erdoğan var. Ve güçlü halen. Buna karşı bir hareket başlatma testleri yapıyorlar. Böyle bir ortamda ne kadar dirençli olacaklar bundan emin değilim.”
Şener, oluşacak yeni parti içinde bazı anlaşmazlıkların da olduğunu dile getirdi. Bu anlaşmazlıklardan birinin Ahmet Davutoğlu’nun kurulacak yeni partinin Genel Başkanı olmak istediği ancak Abdullah Gül’ün, Davutoğlu’nun Genel Başkanı olmasına sıcak bakmadığını söyledi.