Abdurrahman Dilipak: Bir topluluğa olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin yoksa ateş bize de dokunur

Abdurrahman Dilipak: Bir topluluğa olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin yoksa ateş bize de dokunur

Yeni Akit’ten ayrılmasının ardından Habervakti’nde köşe yazmaya başlayan Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında “servet, güç ve iktidar” konusunda bazı ayetlere yer vererek “cahillerden ve zalimlerden” çağrısını yineledi; “Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı olalım. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa, bir kişiye, topluluğa ya da kavme olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin. Yoksa ateş bize de dokunur” görüşünü dile getirdi.

Dilipak’ın “Keşke bilip anlasalardı...” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Kimseye, ne bir kişi ne de bir kuruma aklınızı kiraya vermeyin, Adil şahitler olun, sözü dinleyip doğrusuna doğru, yanlışına yanlış deyin! Sözü söyleyene değil, söylediği söze bakın ve o kişi o sözü niye söylüyor bir de ona bakın. Münafık ve fasıkların hilelerine karşı uyanık olalım. İşe bakalım, doğrusuna destek verelim, yanlışına karşı çıkalım. Yine aynı şekilde. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı olalım. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa, bir kişiye, topluluğa ya da kavme olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin. Yoksa ateş bize de dokunur. 

Sakın! Allah  bizi güç, servet ve iktidar yolunda, “tanrıyı kıyamete zorlayanlar”ın yaptığı gibi bir yola sevk etmesin. Sonra onlardan bir farkımız kalmaz. Biz Allah’ın rızasını isteyelim, o bizim için, o gün şer gibi gözükse bile, onda hayır vardır. “Hak (bu anlamda) şerleri hayreyler”

Cahillerden ve zalimlerden olmayalım. Çünkü Allah onlara yardım etmez. Bugünkü siyasilerin ve onların peşinden gidenlerin dili, kader ve rızık inancı ile uyumsuz. Kaderi değiştirmekten söz ediyorlar, insanları rızık vadediyorlar. Ve bunu kendileri ile ilişkilendiriyorlar. Allah korusun, bu sözler, söyleyenleri ve bu söze inananlar için bir helak sebebidir. Unutmayalım ki, biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir."

Yazının tamamını okumak için tıklayın