Abdurrahman Dilipak: Din, ahlak ve hukuk alanında korkunç bir fakirlik var

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, yeni dünya düzenini eleştirdiği bugünkü yazısında “Din, ahlak ve hukuk alanında korkunç bir fakirlik var ve bu fakirlik iktisadi anlamda fakirlikten çok daha kötü” diye yazdı.

Orta Çağ’da Katolik Kilisesinin Endüljans (“Kefaret yoluyla af) uygulamasını hatırlatan Dilipak, “Cennetten arsa satışının adı, bugün birileri bilim ve teknoloji üzerinden yarattıklarını söyledikleri, Şeytan’ın Hz. Havva’ya ya da Yahudi kaynaklarına göre Lilith’e vadettiği gibi yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat için siber cennetten arsa satışına başladı. Birileri uzayı işgal ederken, birileri de Ay’da arsa satışına hazırlanıyor” dedi.

MetaVerse’de, çok düşük bir ücret ödeyerek artırılmış gerçeklik yöntemi ile uzay yolculuğuna çıkabileceğini yazan Dilipak, “Ama dikkat edin, yolunuz siber cehenneme çıkabilir ve oradan hiç çıkamayabilirsiniz de.  Siz akıllı arabalar, akıllı evler, akıllı şehirlerden söz ederken, birileri yeni bir dünya kuruyor. Bakın o dünyada bunu kuran iradenin iddiasına göre Tanrı yok! Akıllarınca tanrıyı tedavülden kaldırıyorlar. Ama siz burada kendinize özel bir alan açabilirsiniz. Sanal cami kurabilirsiniz, sanal cemaat de oluşturabilirsiniz” diye yazdı.

Artırılmış gerçeklik ile ilgili değerlendirmelerini sürdüren Dilipak yeni dünya düzeni üzerinde kafa yorulması gerektiğini belirterek yazısına şöyle devam etti:” Nasıl bir hukuk düzeni olmalı. Mal, can, namus, akıl-inanç ve nesil nasıl güvende olmalı. Bu sınırlar, rejimler ve iktidar yapıları değişecek. Bu insanların emeklerini nasıl iktisadi bir faaliyete dönüştüreceğiz. Çevreye zarar vermeden nasıl sürdürülebilir bir kalkınmayı gerçekleştirebileceğiz, nasıl bir adil paylaşım düzeni! Cevabını arayan bu sorulara kim cevap verecek. Bu cemaat mi, bu akademi mi, bu siyaset mi? Ya hu bunlara bir CoVID’i bile anlatamadık. Zaten anlatsan da anlamıyorlar. Çünkü dinlemek, anlamak istemiyorlar.

Din, ahlak ve hukuk alanında korkunç bir fakirlik var ve bu fakirlik iktisadi anlamda fakirlikten çok daha kötü. Zaten bu değerler düzelmeden öbür tarafta bir şey olmaz.”

 Yazının tamamını okumak için tıklayın