Abdurrahman Dilipak: Oldu olacak Esad ile de kucaklaşalım

Abdurrahman Dilipak: Oldu olacak Esad ile de kucaklaşalım

Son dönemde hükümete yaptığı eleştirilerle gündeme gelen Haber Vakti yazarı Abdurrahman Dilipak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin ardından Suriye Devlet Başkanı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme ile ilgili soruya verdiği “olabilir” yanıtını köşesine taşıdı.

Erdoğan’ın Sisi ile görüşmesinden 3 yıl önce Düzce Belediyesi’nin şehir meydanındaki Rabia Anıtını kaldırdığını yazana Dilipak, “2023’e girerken artık sırtımızda 'Rabia küfesi' yok! Düzce Belediyesi bugünleri çok erken görüp, 10 Ekim 2019’da, 3 yıl önce şehir meydanına dikilen dev Rabia anıtını kaldırmıştı. Yani 3 yıl önce o devri birileri kapamış sanki.”  dedi. 

“Bugün artık sadece Sisi ile el sıkışmayı değil, Esad’la da el sıkışmayı konuşuyoruz” diyen Dilipak, şöyle devam etti: Aslında bu durum da yeni değil. Bundan sonrası için artık her şey mümkün. İsrail Cumhurbaşkanı da geldi. Beştepe’de İsrail bayrağı bizim bayrağımızla birlikte dalgalandırıldı. Bu ara HABAD hahamları da Beştepe’de ayin yapmadılar mı? Bizim donanmamız da İsrail’e bir ziyaret gerçekleştirdi ve ardından  İsrail’e bir büyükelçi tayin ettik. Bu hızla bakarsınız yarın stratejik ortaklık belgesi de imzalarız. Daha önce de, Suudi Veliaht Prensi ile el sıkışmıştık. Onlar da Beştepe’de ‘Araplar üstündür’ diye kendi şarkılarını söylemediler mi? ABD’de ‘Kaşıkçı cinayeti’nin sorumlularına diplomatik dokunulmazlık tanıyınca zaten o defter kapanmıştı. BAE ile de artık fazla bir sorun kalmamıştı zaten. Oldu olacak Esad ile de kucaklaşalım. HDP ile bile masaya oturduktan sonra bundan sonrası için hiçbir şey sürpriz olmaz. Bu konuda Bahçeli, 'Esad’la da görüşülmeli' dediğine göre, bu konu kendi aralarında konuşulup anlaşılmış olsa gerek. Ama burada milletin muhtemel tepkisi konuşulmamış olabilir. Birileri “biz Ay’a merdiven dayayacağız desek inanırlar” diye düşünüyor olsa gerek. O dünde kaldı efendim.” 

Dilipak, “‘Herkesle helalleşmek’ derken birçok kişi yanlış mı anladı ne? O herkesin içinde İsrail, Demirtaş, HDP, Sisi filanda mı varmış? Onların desteğine duyulan ihtiyaç kadar başkalarına ihtiyaç olmadığı mı düşünülüyor acaba? O kısım biraz karışık sanki!” düşüncesini dile getirdi.

Yazının tamamını okumak için tıklayın

TIKLAYIN | "Beni Sisi'yle barıştırmak isteyenler var, asla kabul etmem" demişti: Cumhurbaşkanı Erdoğan, "darbeci" dediği Sisi ile görüştü

TIKLAYIN - Erdoğan: Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız

TIKLAYIN | Bahçeli: Esad ile görüşülmeli

Suriye’de protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasıyla 15 Mart 2011’de başlayan ve hala devam eden, terör örgütlerinden devletlere birçok tarafın dahil olduğu, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en kanlı çatışmalarından olan Suriye İç Savaşı Şam yönetiminin Batı dünyasıyla bağlantısını kopardı. Şam’ın ülkenin bazı bölümlerinde kontrolü kaybetmesiyle oluşan güç boşluğundan faydalanan IŞİD gibi radikal İslamcı gruplar da savaşın tarafı haline geldi.

Türkiye, savaş boyunca Esad’ı devirmeye çalışan muhalif gruplara destek verdi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’nda Türkiye, artan IŞİD saldırıları nedeniyle Şah Fırat Operasyonu’nun düzenleyerek TSK’yı Suriye’ye soktu ve Süleyman Şah’ın naaşını taşıdı.

Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunu terör örgütü olarak tanıdığı SDG’nin kontrol etmesini de bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. ABD’nin IŞİD’le mücadele ve devamında SDG ile YPG’yi desteklemesi, Ankara-Washington hattında bir gerginlik konusu.

Türkiye 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine 4 kapsamlı operasyon düzenledi. Bu harekatlar 2016'da Cerablus, El-Bab ve Halep'e yapılan Fırat Kalkanı, 2018'de Afrin ve Halep'e yapılan Zeytin Dalı, 2019'da Rasulayn ve Tel Abyad'a yapılan Barış Pınarı, 2020'de İdlib'e yapılan Bahar Kalkanı harekatları.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş boyunca Esad karşıtı birçok söylem kullandı, Suriye liderine “katil”, “terörist” dedi, “Muhaliflerin Esad’ı indireceğini” söyledi. Bu dönemde birçok AKP yetkilisi ve iktidara yakın medya kuruluşu Esad’a ‘Esed’ diye hitap etmeye başladı.

2022’de Türk dış politikası İsrail, Mısır ve Ermenistan gibi geçmişte krizler yaşadığı ülkelerle normalleşme sürecine girerken Şam da gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2022’nin Ağustos ayındaki bir konuşmasında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü kamuoyuna duyurdu. Ankara’dan Şam ile de normalleşme sürecine girilebileceğine dair sinyaller gelmeye başladı.

Cumhurbaşkanı, Endonezya’daki G20 liderler zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Esad ile ilgili soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz” şeklinde konuşmuştu.

Erdoğan 23 Kasım’da yaptığı grup toplantısında da, "Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız" dedi.

Erdoğan ve Esad, son olarak 2011 yılında telefonda görüşmüştü.