Üç garantör ülke Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye’de "çatışmasızlık bölgeleri" konusunda mutabakata varmasının ardından Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmeye hazırlık için Washington’a gitti. Heyetin, hem çatışmasızlık girişimi için destek arayacağı, hem de Trump yönetimini "PYD/YPG ittifakından vazgeçirmek" için uğraşacağı belirtildi.
Hürriyet gazetesinden Uğur Ergan'ın haberine göre, Astana'daki Suriye barış görüşmelerinin dördüncü turunda Rusya, Türkiye ve İran'ın üzerinde mutabık kaldıkları "çatışmasızlık bölgelerinin" nerelerde kurulup nasıl işleyeceğine dair bazı bilgiler ortaya çıksa da birçok alanda belirsizlik sürüyor. Erdoğan’ın 16-17 Mayıs’taki Washington ziyareti öncesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, MİT Müsteşarı Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan oluşan en üst düzey öncü ekip dün ABD’ye gitti. Bu heyetin, özellikle Trump yönetimini “PYD/YPG ittifakından vazgeçirmek” için uğraşacağı ve bu temaslardan elde edilecek izlenim doğrultusunda Erdoğan’ın Trump görüşmesi dosyalarının yeniden şekillenebileceği belirtiliyor.
Çatışmasızlık bölgeleri:
Ortak çalışma grubu: Başkent kulislerinde, özellikle çatışmasızlık bölgelerinin güvenlik ve kontrolünün nasıl sağlanacağına dair şu an için net bir bilgi bulunmadığı konuşuluyor. Sivil ve askeri kaynaklar, mutabakatın hayata geçirilmeye başlanması için iki hafta içinde kurulması planlanan "Ortak Çalışma Grubu"nun (OÇG) bekleneceği görüşünde. Garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran’dan oluşacak OÇG’de dışişleri, istihbarat ve askeri yetkililerin yer alması bekleniyor. OÇG, 4 Haziran’a kadar çatışmasızlık bölgelerinin haritalarını çıkaracak. Bu kapsamda, rejim karşıtı muhalifler ile terörist grupların birbirinden ayrıştırılması hedefleniyor.
"Ana bölge İdlib": Kulislerde yapılan değerlendirmelere göre, çatışmasızlık bölgelerinde öncelik İdlib’e verilerek burası "ana bölge" olacak. Bölgelerin güvenliği ve korunması ile kurulacak gözlem noktalarında garantör ülke askerlerinin yanı sıra BM’nin oluşturacağı bir uluslararası gücün de (çoğunlukla İslam ülkelerinden) devreye girebileceği konuşuluyor.
ABD desteği: Konunun bir başka boyutu da ABD’nin, çatışmasızlık bölgesine ılımlı bakmasına rağmen oluşumda İran’ın yer alması ve muhalifler içinde radikal unsurların bulunmasından dolayı duyduğu rahatsızlık. Yetkililer, mutabakatın tam hedefe ulaşabilmesi için ABD’nin tam desteğinin şart olduğu görüşünde.
PYD/YPG meselesi: PYD/YPG konusu ve Rakka’nın IŞİD'den kurtarılması operasyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’la yapacağı görüşmenin ana gündemini oluşturacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’de bir Kürt devleti kurulmasına karşı olduğu açıklamasının, Erdoğan’ın elini güçlendirdiği konuşuluyor.
ABD’nin desteklediği YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin Rakka’yı kuşatma operasyonu sürerken kentten kaçışlar da devam ediyor. Çatışmasızlık bölgeleri planında Rakka vilayeti yer almıyor.
Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, Astana’da varılan Suriye’de dört güvenli bölge oluşturulması yönündeki anlaşmanın bugün 00.00’dan itibaren yürürlüğe girdiğini söyledi. Astana’daki Suriye görüşmelerinde Rusya’yı temsil eden Aleksander Lavrentiyev ise "Üç garantör ülkenin kararlaştırdığı Suriye’deki çatışmasız bölgeler aynı zamanda uçuşa yasak bölgeler olacak. ABD ve öncülüğündeki koalisyon hava unsurları, önceden haber verse de vermese de plan hayata geçirildiğinde bu bölgeler üzerinde artık uçuş yapamayacak” dedi.
Suriye Yerel Koordinasyon Komiteleri, ABD’nin Haseke’deki PYD'ye önceki gün 48 araç ve 250 askerden oluşan yeni bir destek konvoyu sevk ettiğini kaydetti. ABD, örgüte 22 tır silah, mühimmat ve araç desteği sağladı.