AB'nin faaliyet raporunda Türkiye'nin önemi vurgulandı

AB'nin faaliyet raporunda Türkiye'nin önemi vurgulandı

AB'nin 2012 faaliyetlerinin değerlendirildiği Genel Rapor'da "Dinamik ekonomisi, stratejik konumu ve önemli bölgesel rolü göz önüne alındığında, Türkiye AB için anahtar ülke olmaya devam etmektedir" değerlendirmesi yapıldı. Raporda Türkiye'nin siyasi kriterleri tam olarak yerine getirme yolunda ciddi ilerleme eksikliğiyle ilgili endişelerin büyüdüğü belirtilerek Ankara Anlaşması'nın Ek Protokolünün tam olarak yerine getirilmemesi eleştirildi. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan, Avrupa Birliği'nin 2012 faaliyetleri hakkındaki Genel Rapor yayımlandı. Raporun "Genişleme" başlığı altında yer alan Türkiye bölümünde şu ifadeler yer aldı: "Dinamik ekonomisi, stratejik konumu ve önemli bölgesel rolü göz önüne alındığında, Türkiye, AB için anahtar ülke olmaya devam etmektedir. AB, katılım müzakerelerinin biran önce ivme kazanmasının, AB'nin Türkiye'deki reformlar için bir çıpa olarak kalmasını sağlamak suretiyle hem AB hem Türkiye'nin çıkarına olduğunu vurgulamaktadır. Katılım müzakereleri sürecini desteklemek ve tamamlamak amacıyla (katılım müzakerelerinde 2012'den bu yana yeni fasıllar açılamamıştır), Komisyon tarafından, siyasi reformlar, AB müktesebatına uyum, Türkiye'nin AB programlarına katılımı, dış politika diyalogu, vizeler, hareketlilik ve göç, ticaret, enerji ve terörle mücadele gibi bir dizi ortak ilgi alanında olumlu bir gündem başlatılmıştır. Pozitif gündemin uygulanması çalışması, AB müktesebatıyla uyumu desteklemek amacıyla çalışacak teknik grupların devreye girmesi d'hil başarılı olmuştur. Türkiye'nin siyasi kriterleri tam olarak yerine getirme yolunda ciddi ilerleme eksikliğiyle ilgili endişeler büyümektedir. Türkiye hala Ankara Anlaşması'nın Ek Protokolünü tam olarak yerine getirmemiştir. AB Türkiye'nin 2012'nin ikinci yarısında AB Başkanlığı'ya ilişkilerini dondurması, Türkiye tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamalar ve uluslararası forumlarda AB tutum ve açıklamalarıyla uyumsuzluğu konusundaki derin üzüntüsünü ifade etmiştir. Dış politikada işbirliği konusunda, AB Dış Eylem Servisi, AB ve Türkiye arasında, terörizmle mücadele ve nükleer silahların yayılmasını önleme konuları yanında; Suriye, kuzey Afrika ve Orta Doğu ve Körfez, Orta Doğu barış süreci, batı Balkanlar, Afganistan/Pakistan, Rusya ve güney Kafkaslar'daki gelişmeler d'hil, kendilerini ortaklaşa ilgilendiren uluslararası konularda düzenli siyasi diyaloğu önemli ölçüde yoğunlaştırmış ve genişletmiştir." Raporda AB Aday Ülkeleri ile Potansiyel Aday Ülkelere 2012 yılında yapılan yardımlar da yer aldı. Buna göre Türkiye aldığı, cari fiyatlarla 856.3 milyon Euro yardımla yardımlarda başı çekti. "Kıbrıs Türk Toplumu"na da sosyal ve ekonomik kalkınma için 2012'de 28 milyon Euro yardımda bulunuldu. Arnavutluk'a 94.5 milyon Euro, Bosna Hersek'e 107.8 milyon Euro, Hırvatistan'a 155.5 milyon Euro, Makedonya'ya 101.4 milyon Euro, İzlanda'ya 12 milyon Euro, Kosovo'ya 68.8 milyon Euro, Karadağ'a 34.9 milyon Euro, Sırbistan'a 202 milyon euro, çok taraflı programlara 212.7 milyon Euro yardım yapıldı. AB'nin söz konusu bu gruba toplam yardımı 1.846 milyar Euroyu buldu. Raporun yasadışı göçle ilgili paragrafında, AB-Türkiye arasında Haziran ayında imzalanan geri kabul anlaşmasına değinildi. Anlaşmanın daha etkin göç ve sınır yönetiminin iki tarafın da çıkarına olduğunu gösterdiği belirtildi. Mutabakatın, ilgili makamların, AB vatandaşı olmayanlar d'hil üye ülkelerde yasadışı olarak ikamet eden kişilerin, uluslararası hukuk ve temel haklar d'hilinde acil olarak geri gönderilmesine ilişkin yükümlülüklerini ve uymak zorunda oldukları prosedürleri düzenlediği hatırlatıldı. Raporda yürürlüğe girdiğinde anlaşmanın, AB-Türkiye arasındaki içişleri politikası alanında diyalog ve işbirliğini daha çok geliştireceği ve her iki tarafı vize liberalizasyon perspektifinde ilerleme sağlayacağı belirtildi. Raporda Avrupa Komisyonu'nun, çatışmadan etkilenen Suriyelilere 90 milyon Euro insani yardımda bulunduğu, yardımların hem Suriye'nin içindeki, hem de Irak, Ürdün, Lübnan ve Türkiye gibi komşu ülkelere kaçan kişilere yapıldığı belirtildi. Buna göre yardım Avrupa Komisyonu'nun işbirliği yaptığı kuruluşlarca iletildi. Suriye içinde 1.5 milyon, Irak, Ürdün, Lübnan ve Türkiye'de 250'den fazla Suriyelinin büyük bölümünü kapsadı. AB geçen yıl 500 bin Filistinli göçmen ve Suriye'deki 87 bin Iraklı göçmene de yardımda bulundu. Raporda AB Komisyonu'nun Uluslararası İşbirliği, İnsani Yardım ve Krize Müdahale'den Sorumlu Üyesi Kristalina Georgieva'nın Türkiye-Suriye sınırında göçmen çocuklarla birlikte görüntülendiği bir fotoğraf da yer aldı.