17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında koordinatör savcı olarak görev yapan daha sonra Bolu’ya düz savcı olarak atanan eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, HSYK 2.Dairesinin hakkında aldığı “görevden uzaklaştırma” kararına ilişkin olarak “Maaşını milletin verdiği vergilerden alındığının ve Türk Milleti adına yargı görevi yürüttüğünün idrakinde olan bir Cumhuriyet Savcısı olarak karşılaştığım ve tarihin en büyük yolsuzluklarını barındıran soruşturmaları görmezden gelmediğim için bu haksız ve hukuksuz işlemlere ve linç kampanyalarına maruz kaldığımı biliyorum” dedi.
Öz, “Karşılaştığım ve görmezden gelmediğim yolsuzluklarla ilgili Anayasamız ve kanunlarda yazılı kurallar çerçevesinde görevimi yaptığım için vicdanen rahat ve huzurluyum ve asla pişman değilim. Hakkımda algı operasyonları yürütenlerin aksine çocuklarımın, eşimin, ailemin, dostlarımın ve milletimin yüzüne yüzüm kızarmadan rahatlıkla bakabiliyorum ve bakmaya da devam edeceğim” diye konuştu.
Savcı Zekeriya Öz’ün açıklaması şöyle:
“Dün akşamüzeri basına yansıyan haberlere göre HSYK 2.Dairesi tarafından açığa alındığımı öğrenmiş bulunmaktayım.
Kararın alınır alınmaz henüz yazılıp tarafıma tebliğ edilmeden hemen basına verilmesini de kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Açıklamayı hazırladığım ana kadar elime bu konuda bir karar ulaşmadığı için ne ile suçlandığımı ve neden açığa alındığımı bilmiyorum. Bu konuda bilgi ve belgelerin tarafıma verilmesi için HSYK’ya yazılı olarak başvurmuş bulunmaktayım.
Ancak 17 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk operasyonlarından sonra benim ve soruşturmayı yürüten diğer meslektaşlarım hakkında başta yürütme organının çeşitli seviyelerinde bulunan siyasi kişiler tarafından başlatılan ve hukuken nesebi gayri Salih olan havuz medyası olarak adlandırılan basın (görünümü altındaki) kuruluşları tarafından sürdürülen linç kampanyasından da anlaşılacağı üzere açığa alınmamın 17 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk soruşturması olduğu herkesin malumudur.
Maaşını milletin verdiği vergilerden alındığının ve Türk Milleti adına yargı görevi yürüttüğünün idrakinde olan bir Cumhuriyet Savcısı olarak karşılaştığım ve tarihin en büyük yolsuzluklarını barındıran soruşturmaları görmezden gelmediğim için bu haksız ve hukuksuz işlemlere ve linç kampanyalarına maruz kaldığımı biliyorum. Karşılaştığım ve görmezden gelmediğim yolsuzluklarla ilgili Anayasamız ve kanunlarda yazılı kurallar çerçevesinde görevimi yaptığım için vicdanen rahat ve huzurluyum ve asla pişman değilim. Hakkımda algı operasyonları yürütenlerin aksine çocuklarımın, eşimin, ailemin, dostlarımın ve milletimin yüzüne yüzüm kızarmadan rahatlıkla bakabiliyorum ve bakmaya da devam edeceğim.
Bununla birlikte yaklaşık bir yıldır da sadece görevimi yaptığımdan dolayı ödemek zorunda bırakıldığım bedeller ortadadır. Bundan sonra hukuk yeniden işlemeye başladığı zamana kadar yolsuzluk soruşturmasının birinci muhatabı ve takipçisi bu suçun kendisinin maddi ve manevi varlığına karşı işlendiği milletimizin fertleridir.
Şaşmaz bir vicdanı olan milletin gönlünde ve gözünde açığa düşmektense, hukuksuz bir şekilde açığa alınmayı tercih ederim.
Bundan sonra da hukuk çerçevesinde gerek iç hukukta gerekse uluslararası hukukta yasal tüm haklarımı aramaya devam edeceğimi belirtir, 2015 yılının miletimize ve tüm insanlığa barış, mutluluk, sağlık getirmesini diler hayırlı sonuçların meydana geldiği bir yıl olmasını dilerim.”