Anayasa değişikliği teklifinde birinci turun sonunda 18 maddenin tamamı oylanarak kabul edildi. Genel Kurul'da tam bir hafta süren maraton sert tartışmalara, hatta şiddetli kavgalara sahne oldu. AKP'li vekillerin gizli oy kuralını ihlal ettiğine ilişkin görüntülere de tanık olunan görüşmeler boyunca AKP-MHP gruplarının verdiği fireler ret oyu vereceğini açıklayanların üzerinde oldu, ancak bu durum 330 barajını aşmakta iktidar bloğunu zorlamadı. CHP'li vekillerin kabine giren AKP'li vekilleri görüntülemesiyle başlayan tartışmalar yüzlerce milletvekilinin katıldığı kavgalara kadar uzandı.
Sandalyelerin, saksıların havada uçuştuğu kavgada Meclis kürsüsü de hasar gördü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Meclis işlemezse erken seçime gidilir" sözleri kulislerde milletvekillerine mesaj olarak yorumlanırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan erken seçim sorusuna "Meclis çalışamaz hale gelirse düşünülebilir" açıklamasını yaptı. AKP'liler muhalefeti 'süreci yavaşlatmak'la suçlarken CHP grubundan "Ne aceleniz var" tepkisi geldi.
Kavgada yaralandığını ileri süren AKP Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, CHP'li bir vekil tarafından ısırıldığını iddia etmesinin ardından AKP'li 2 vekilin Genel Kurul'da "Köpekler giremez" yazılı pankartı kaldırması anayasa görüşmelerinin önüne geçti.
Görüşmelere damga vuran olaylardan biri de HDP'li Garo Paylan'ın Genel Kurul'daki 'soykırım' ifadesi oldu. Garo Paylan'a ifadesi nedeniyle üç oturuma katılmama cezası verildi. 11 HDP milletvekilinin tutuklu olması sebebiyle HDP grubu görüşmelere katılsa da oylamalara katılmadı.
CHP ve HDP'nin Genel Kurul'daki görüşmelerin sürekli olarak TBMM TV'den canlı yayınlanması isteği iktidar tarafından kabul görmedi. Meclis'teki görüşmelerin tamamı TBMM TV'den değil, ismini CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'den alan Şeker TV'den canlı olarak yayınlandı.
Görüşmeler sırasında muhalefetin en çok eleştirdiği isimlerden biri de Anayasa Komisyonu üyesi ve AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın'dı. Aydın'ın "İleride gerekirse anayasanın ilk dört maddesi de değiştirilir" sözü MHP'li milletvekillerinin de tepkisini çekti. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, "Başbakan Binali Yıldırım'dan derhal açıklama bekliyoruz" dedi. Tartışmalar yaşanırken TBMM'ye gelen Binali Yıldırım, “İlk dört maddenin değiştirilmesi teklif dahi edilemez, dolayısıyla biz de teklif falan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleri, olmazsa olmazıdır" ifadelerini kullandı.
İşte bir hafta süren anayasa değişikliği teklifinin birinci tur oylamalarında yaşananlar...
Genel Kurul kapılarını anayasa değişikliği teklifinin görüşülmesi için açmadan önce Ankara Barosu'nun yaptığı eylem çağrısıyla toplanıp TBMM'nin Dikmen kapısına yürümek isteyenlere yönelik polis TOMA ve kalkanlarla müdahale etti. Müdahale sonucu, CHP Ankara milletvekili Necati Yılmaz'ın protez dişinin kırıldığı, diğer vekillerin de çeşitli yerlerinden yaralandıkları öğrenildi. Meclis'in dışında başlayan gerginlik teklifin görüşülmesiyle birlikte Genel Kurul'a taşındı. Tam bir hafta süren görüşmelerde Genel Kurul'daki sert tartışmalar kimi zaman kavgaya dönüştü. Bu kavgalar sırasında AKP'li vekili burnu kırıldı, CHP'li kadın vekilin boynu morardı.
Öte yandan anayasa değişikliği teklifinin görüşüldüğü günlerde Ankara Valiliği kentteki tüm eylem ve etkinlikleri 30 günlüğüne yasaklamıştı.
Görüşmeler usul tartışmasıyla başladı
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, görüşmelere geçmeden önce teklifin anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek TBMM Başkanlık Divanı'ndan teklifi iade etmesini istedi. TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, teklifle ilgili olarak, iade edeceklerine dair bir yetkilerinin olmadığını belirtti. Teklifin komisyonda görüşülüp, bastırıldığını, rapora bağlandığını, önlerine geldiğini vurgulayan Aydın, "Her madde üzerinde anayasaya aykırılık önergesi verme yetkiniz var. Bunu kabul etmeme Genel Kurul'un uhdesinde. Bu teklifi görüşmek durumdayız. Israrınız devam ederse usul tartışması açıyorum" dedi. Bunun üzerine Genel Kurulda usul tartışması açıldı. Tartışmaların ardından, TBMM Başkanvekili Aydın, teklifin görüşmelerine devam edilmesi yönündeki tutumunu Genel Kurul'un onayına sundu. Aydın'ın tutumu kabul edildi.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, tutuklu vekillerin Meclis'e getirilmesi talebinde bulundu. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal da bir konuşma yaptı. Baykal, teklifin milletin bilgisi olmadan Meclis'te görüşüldüğüne dikkat çekerek "Ayıplı malını satmaya çalışan tüccar gibi OHAL'de anayasa değişikli yapmaya çalışıyorsunuz" eleştirisinde bulundu. Anayasa değişikliğinin TBMM'yi işlevsiz hale getireceğini vurgulayan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, anayasa değşikliğini "Varlığım Cumhurbaşkanı'na armağan olsun' anayasası" olarak tanımladı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'ndaki anayasa değişiklik paketi teklifi hakkında hükümet adına bir konuşma yaptı. Bozdağ, Meclis’e gelen teklifin “Atatürk anayasalarına dönmek” olduğu savundu. Bozdağ konuşmasında 'rejim değişikliği' eleştirilerine yanıt vererek "Bu teklif rejim değil hükümet değişikliği teklifidir. Parlamento kaldırılmıyor, güçleniyor" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, görüşmelerine "feda" vurgusuyla başladı.Yıldırım, yönetimde iradenin tek olması gerektiğini savunurken "Başbakan yok evet. Ya biz makam mevki delisi değiliz, memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun" dedi.
AKP'li vekil "İlk 4 madde de değiştirilebilir" dedi; MHP'liler ilk kez tepki gösterdi
Başbakan Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin uzlaşması sonucu Meclis'e sunulan anayasa değişikliği görüşmelerinin birinci turu mevcut anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmasıyla açıldı, aynı maddelerin tartışılmasıyla kapandı. İlk olarak 9 Ocak'ta CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, teklifin anayasaya aykırı olduğunu savundu. Teklifin, anayasanın herhangi bir maddesine değil, anayasanın ruhunu oluşturan, kurucu iradeyi temsil eden ilk 4 maddesine aykırı olduğunu öne süren Tezcan, "Anayasanın 4. maddesi gereği bu değişiklik görüşülemez, teklif dahi edilemez." görüşünü dile getirdi. Görüşmelerin 6. gününe gelindiğinde 'ilk 4 madde' tartışması MHP'nin de tepki gösterdiği daha ciddi bir hâl aldı. 14 Ocak'ta AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın'ın "İleride ilk dört madde de değiştirilebilir" sözleri Genel Kurul'da tartışma yarattı. CHP milletvekillerinin tepki gösterdiği İsmail Aydın tekrar kürsüye çıkarak "Anayasanın değiştirilmez maddesinin yer alması gerektiğini ifade ettim. İlk dört maddenin teminatı bizleriz" dedi. Tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet yıkılmak isteniyor, bunu anlatmaya çalışıyoruz. Kurulan tuzaklar var yalanlar var, gizlenen gerçekler var. MHP nerede, Bahçeli nerede. Cumhurbaşkanının baş hukuk danışmanı Mehmet Uçum diyor ki bu değişiklik sadece bir başlangıç, daha sonra başka maddelerle istediğimizi yapacağız diyor. Burada koskoca bir yalan bozulmuştur" ifadelerini kullandı. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da, Başbakan Binali Yıldırım'dan açıklama beklediklerini söyledi. Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmeyeceğini belirten Yıldırım, "Ucuz polemiklerden uzak durun. Değiştirilmesini teklif edenlerle de işimiz olmaz" dedi.
Anayasanın "değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek" ilk üç maddesi de Genel Kurul'daki 16,5 saatlik performans sırasında konu olurken AKP ve CHP grupları arasında "asli kurucu iktidar-tali kurucu iktidar" tartışması yaşandı. Anayasa hukukunun temel kavramlarından biri olan bu ayrım; "asli kurucu iktidarın mevcut anayasa dahil hiçbir kuralla kendisini bağlı saymadan yeni bir anayasa yapması, tali kurucu iktidarın ise söz konusu anayasa ile 'kurulmuş' bir iktidar olarak yeni bir anayasa değil, sadece anayasa değişikliği yapabilmesi" anlamına geliyor.
HDP ve CHP yeni anayasanın halk tarafından daha iyi anlaşılabilmesi gerekçesiyle görüşmelerin canlı yayınlanması konusunda ısrar etmiş, AKP sürekli canlı yayına karşı çıkmıştı. Görüşmelerin canlı yayını işine CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker soyundu. Youtube, Facebook, Twitter ve Periscope üzerinden yayınlayan Şeker, Genel Kurul'da toplam 77 saat canlı yayın gerçekleştirdi. Canlı yayın için profesyonel kamerasını ve tabletini kullanan Şeker, görüşmelerin son günlerine doğru kabul edilen maddelerle ilgili CHP'li vekillerin görüşlerini de yayınlamaya başladı.
HDP Grubu, Meclis'teki diğer üç partinin desteğiyle dokunulmazlıkların kaldırılması nedeniyle darbe girişiminden sonra 11 milletvekilinin tutuklanması gerekçesiyle anayasa görüşmelerine katılmasına rağmen oy kullanmadı. Görüşmeler sırasında HDP Grubu cezaevindeki 11 milletvekilinin adı okunarak kabinlere çağrılmasında ilginç bir yönteme başvurarak protesto gösterisinde bulundu. HDP milletvekilleri ad okunma işlemi sırasında Genel Kurul'da bulunamayan milletvekilleri için hep birlikte "Cezaevinde" diye bağırdı.
11. Ocak'ta büyük kavgaya doğru tartışmalar sertleşmeye başladı. Meclis Genel Kurulu’nda, anayasa değişikliği teklifinin birinci tur görüşmelerinde 3. madde için gizli oylama yapılırken AKP'lilerin ve Başbakan Yıldırım'ın anayasaya aykırı şekilde açık oy kullandığını iddia eden CHP'liler görüntü aldı. AKP'liler, gizli oylama ihlallerini cep telefonu ile çekmeye çalışan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet'i darp etti. Görüntüleri Twitter hesabından paylaşan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "AKP'liler kadın vekilimize saldırıp telefonunu gasp ederek bu görüntüleri silmek istedi! Başbakan ve Mustafa Elitaş açık oy kullanırken yakalandı" ifadesini kullandı. CHP'li Hürriyet'in saldırıya uğradığı ana ilişkin çekilen görüntülerde AKP'li Meclis İdare Amiri Ahmet Gündoğdu'nun, CHP'li Kaplan'a fiziki saldırıda bulunduğu görülüyor. Kaplan, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın da kendisine şiddete varan şekilde fiziki müdahalede bulunduğunu söyledi.
Kendisini kamerayla çeken CHP'li milletvekillerine tepki gösteren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "CHP'li milletvekillerine ne oluyor da gelip gözümüzün içine kadar kamera sokma hakkını buluyorlar kendilerinde? Ben de tepkisini gösteren milletvekillerinden birisiydim. Yine aynısını yapsalar yine aynı tepkiyi gösterirdim" diye konuştu.
3. maddenin görüşülmesi küçük çapta kavgaya sahne olmuşken beşinci madde görüşülürken Meclis'te yüzden fazla milletvekilinin katıldığı büyük bir kavga çıktı. CHP'li vekiller kürsünün etrafını çevirerek yapmak istediği alkışlı protesto yumruklaşmaya kadar vardı. Bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü. Kavga sırasında Meclis kürsüsü kırıldı. Milletvekilleri birbirlerine saksı ve sandalye fırlattı. AKP Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, kavga sırasında CHP'li vekil tarafından ısırıldığını iddia etti. Ayrıca AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin'in burnunun kırıldığı ve ameliyata alındığı öğrenildi.
AKP'li Balta'nın "CHP'li bir milletvekili tarafından ısırıldığım yüzde yüz kesin. Hekimlerini söyledikleri insanın ısırması daha tehlikeliymiş, tetanoz aşısı oldum" sözlerine CHP'lilerden cevap geldi. Milletvekilleri arasında 'Balta ısırıldı mı", "ısıran kim" tartışmaları sürerken Balta'yı ısırdığı öne sürülen CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Erdem, "Epital doku testi. Bütün masraflarını ben üstleniyorum. Yaptıralım. O milletvekilinin dediği gibi ben çıkarsam, hemen o testin sonucuna göre istifa etmeye namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum" dedi. Ertesi gün AKP’li vekiller Meclis’e “Köpek giremez” yazılı kâğıtlarla geldi. AKP’lilerin elinde tuttuğu “Köpek giremez” sosyal medyada hayvan hakları savunucuları tarafından tepki gördü.
CHP Kocaeli Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, Meclis’te gizli yapılması gereken oylamadaki yanlışlıklara dikkat çekerken homofobik bir söylemde bulundu. AKP'li vekillerin oylamasını görüntüye alırken darp edilen Hürriyet, yaptığı konuşmada anayasa değişikliği teklifinin ilk oylamasıyla ilgili “Aynı kabinde oy kullanan 3 erkek AKP'li vekil ne yapıyordunuz” ifadelerini kullandı. Hürriyet, söylemin yanlış anlaşılacak bir tarafı olmadığını, yanlış anlamanın ancak "kötü niyet" ile olabilceğini söylerken, halkın 3 milletvekilinin bir kabinde ne yaptığını bilmeye hakkı olduğunu ifade etti. Hürriyet, oylamada yapılan usulsuzlüğe tekrar dikkat çekti.
Özel ekip, Meclis kürsüsündeki 15 bin Euro'luk mikrofonun peşinde
Genel Kurulu’ndaki yumruklu tekmeli kavga sırasında kaybolan kürsüdeki iki mikrofondan birinin bulunması için, güvenlik görevlileri ile teknik uzmanların bulunduğu özel bir ekip kuruldu. Kavga anına ilişkin farklı kameralar ve internete yansıyan görüntüleri incelenmeye başlandı. Arbede arasında ortadan kaybolan 15 bin Euro’luk mikrofonun sopa olarak kullanılmış olabileceği ihtimali üzerinde duran yetkililerin, kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda mikrofonu nasıl kaybolduğunu tespit etmeye çalıştığı belirtildi.
Gizli oy tartışması anayasa değişikliği teklifinin içeriği kadar Meclis gündemini meşgul etti. Anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesine 338 oy ile kabul edildiği ilk oylamadan itibaren 'gizli oy' tartışması gündeme oturdu. CHP Grubu, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'ın "Vekiller oylarını söyleyebilir ama gösteremez. Teklif şekil yönünden iptal edilmeli" diye ifade ettiği oylamaya katılan AKP'li vekilleri gözlem altına aldı. İç Tüzük gereği gizli yapılası gereken oylamadan bazı karelerde AKP'li vekillerin oylarını göstermesi tepkilere sebep oldu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Gizli oylama demek kabine girip perdeyi kapatmak değil. Genel Kurul'da oylama gizli yapıldı" diye savundu.
12 Ocak'ta TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, teklifin Meclis Genel Kurulundan geçmemesi halinde Türkiye'nin seçime gidebileceğini belirtmesiyle peşi sıra açıklamalar geldi. Önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, erken seçime tartışmasına dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli "Böyle bir durum olursa Meclis çalışamaz hale geldiği için çalışabileceği bir zemin aranır, millet iradesine gidilir" ifadesini kullanırken CHP'li Özel, "Genel Başkan adına konuşuyorum, bir rejim değişikliğine kalkışmaktansa erken seçim kararına tam destek veriyoruz" dedi. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ise "Bu ortamda, erken seçim tehdidiyle siyasi sonuç almaya kalkanları kınıyorum. Eğer böyle bir milletvekili varsa, o milletvekiline de yazıklar olsun, o Meclise de, yazıklar olsun. Değerli arkadaşlarım, erken seçim konusuyla ilgili olarak söylemek istediğim şudur: Eğer bu bir tehdit ise yakışıksızdır, eğer bu bir tespit ise zamansızdır" dedi. 13 Ocak'ta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim tartışmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Öyle veya böyle 8 madde geçti. Çok çirkin durumların yaşanması hiçbir milletvekiline yakışmadı. Hiçbir zaman erken seçimin sağlıklı olacağını düşünmedik, ama şu anda gündeme gelen konu çok farklı. Parlamento çalışamaz hale getirilirse bu düşünülebilir. Bu ayrı bir konu" diye konuştu. Son olarak Kılıçdaroğlu, Biz Meclis’te, aldığımız oyların hakkını son kuruşuna kadar vereceğiz, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Eğer seçim varsa, seçim istenir ve seçime gidilir, bu kadar basit bir şey. Türkiye seçime gitmeyecek de kim gidecek, Türkiye şu anda zaten yönetilmiyor" dedi.
Kulislere erken seçimle ilgili iki önemli iddia yansıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da erken seçim açıklaması gelmesinin arka planında referandum anketlerinden olumlu sonuç alınamaması olduğu iddia edildi. İktidarın, seçim barajını yüzde 7’ye çekeceği ve bunun yüzde 10 barajına takılma riskine karşı MHP’ye jest olduğu da ileri sürülen iddialar arasında.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 22 Temmuz'da OHAL ilan eden hükümet OHAL'i ikinci kez 19 Nisan'a kadar uzattı. 4 Ocak'ta uzatıldığını ilan ettiğinde anayasa değişikliği teklifi komisyonda kabul edilmiş, TBMM'ye sunulması bekleniyordu. Bu kararın ardıdan gözler Başbakan Yıldırım'a çevrildi. Bir buçuk ay önce verdiği demeçte "Şimdi, referandum olması halinde, elbette kimseye, 'OHAL altında seçime gidildi... OHAL şartlarında referandum yapıldı' gibi bir söz söyleme fırsatı vermeyiz" ifadelerini kullanan Başbakan Yıldırım, nisan ayında yapılması planlanan anayasa değişikliği referandumuyla ilgili olarak "OHAL koşullarında pekala referandum yapılabilir. Fransa’da da OHAL ortamında seçime gidiliyor. Merak etmeyin" ifadesini kullandı.
13 Ocak ise Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün iddiası Meclis gündeminde yer aldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın rahatsızlığı sebebiyle anayasa görüşmelerinde Meclis'e başkanlık eden AKP milletvekili Ahmet Aydın'ın 'FETÖ' üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan akademisyeni darbe girişimini planlayıcısı olmakla suçlanan Fethullah Gülen'le tanıştıtmak için 2010 yılında cemaat liderinin yanına götürdüğü iddia edildi. Haberle ilgili açıklama yapan AKP'li Aydın ABD Wilmington Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. İsmail Kul'un avukatının iddiasını yalanladı. Aydın, "TBMM tarihimizin en önemli görüşmelerini yürütmemden rahatsızlık duyanlar algı operasyonuna başladı. FETÖ teröristbaşı ile bırakın tanışıklığımı veya birini tanıştırmamı, hayatımın hiçbir döneminde yakından/uzaktan asla görmedim ve tanımadım" dedi.
Anayasa görüşmeleri sırasında 1915 Ermeni olayları için HDP’li Garo Paylan’ın ‘soykırım’ ifadesini kullanması gerginliğe sebep oldu. TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Paylan’a “Hal ve hareketlerinize dikkat edin” dedi. Meclis'te daha sonra Paylan'ın sözleri yüzünden tartışma çıktı. Genel Kurul'a verilen aradan sonra AKP, CHP ve MHP adına söz alan vekiller Paylan'ın açıklamasını kınadıklarını ifade etti. "Ben halkların başına gelen felaketin adına soykırım diyorum. Gelin adını hep beraber koyalım ve yüzleşelim dedim" açıklamasında bulunan Paylan, "1.5 saat ara verildi ve bu arada AKP ve MHP temsilcilerinin baskısıyla bana ceza verilmesini konuşmuşlar. MHP anayasadan desteğini çekmekle tehdit etmiş" diye konuştu. Paylan'a "soykrıım" sözü için TBMM'den 3 birleşim boyunca çıkarılma cezası verildi. Paylan'ın sözlerinin tutanaklardan çıkarılmasına karar verildi.
Genel Kurul maratonu boyunca AKP Grubu, muhalefeti görüşmeleri yavaşlatmakla suçlarken CHP Grubu "Bu telaş niye?" diyerek eleştirdi. 13 Ocak Cuma gününü cumartesiye bağlayan gece 18 maddelik anayasa değişikliği teklifinin 11 maddesi kabul edilirken Meclis hafta sonu da mesai kararı aldı. 14 Ocak gecesi Meclis'te benzerine az rastlanır bir performans sergilendi. Saat 14.00'te başlayan görüşmeler 16,5 saat sürerek ertesi gün sabaha karşı 6:30 son bulurken 5 madde kabul edildi. CHP, cumartesi gecesi gerçekleşen görüşmelerde sıra dışı bir eyleme imza attı. 15. maddenin oy verme işlemi sırasında ismi okunan CHP milletvekilleri önce oy kullanmaya gitmedi. AKP ve MHP milletvekilleri oyunu kullandıktan sonra ise oy kullanmak için kabinlere hep birlikte gitti. Oy kabinlerine giren CHP milletvekilleri oylamayı yavaşlatarak kabinlerden çıkmadı ve kabin önünde uzun kuyruk oluşturdu. TBMM Başkanı'nın eleştrilerine CHP'li vekillerin "Düşünüyoruz" diye karşılık verdiği oy atma işlemleri 10 dakikaya kadar uzadı. Öte yandan HDP'li milletvekilleri Garo Paylan'a verilen disiplin cezasını protesto etmek amacıyla Genel Kurul'a girmedi. MHP ise Saffet Sancaklı'nın eşinin intihar girişiminde bulunup sağlık durumunun hayati tehlike yaşaması nedeniyle önergelerini geri çekme ve aktif olarak görüşmelere katılmama kararı aldı.
CHP, oylama sırasında yaptıkları eylemlere yenisini ekledi. Milletvekilleri oyların atıldığı kupaların yanına anayasa bıraktı. Bazı AKP'li vekillerin anayasaları aldığı görüldü.
Görüşmelerin son gününde HDP milletvekillerin kullandığı “Kürdistan” kelimesine AKP ve MHP’den tepki geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçmiş ‘Kürdistan’ açıklamaları tartışma konusu oldu. HDP milletvekili Sibel Yiğitalp, "Kürdistan’da bir Kürt sorunu var. Bunun yolu siyasi çözümdür. Bunun için anayasa yapılacağına AKP kendini kurtarmanın derdinde" diye konuştu. AKP adına söz isteyen İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, "sivil katliam”"söylemlerini asla kabul etmediklerini söyledi. HDP’lilerin “Kürdistan” söylemlerine de, "Sürekli olmayan yerlerle ilgili açıklama yapılıyor. Kürdistan da şöyle oldu böyle oldu. Kürdistan neresi, Kürdistan diye bir yer var mı, neresi?” diye sordu. Yiğitalp, “Bu ülkede siyasetin yolunu kaparsanız, dağın yolunu açan sizsiniz. İnsanlar kendilerini rahat ifade etmezse, başka yol bırakmazsınız. Asla tasvip ettiğimiz bir yol değildir” diye belirtti. HDP milletvekili Ahmet Yıldırım, "Cumhurbaşkanı'nın bir kaç yıl öncesinde Kürdistan ismini kullanmasından bahsetmiyorum. Neden kullanılmasını gerektiğini, 15 dakika boyunca Atatürk’e arşivlere atıfta da bulunarak açıkladım. Yer isimleri resmi olarak olmayabilir ama realite var" dedi. AKP’li Naci Bostancı ise, Erdoğan’ın Kürdistan kelimesini kullanmadığını savunarak söz istedi. Bostancı, “Kürdistan dediğinizde Kürtlere Türklere haksızlık edersiniz, barışı isteyenlere barışçıl dil yakışır” dedi. Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, Erdoğan’ın Kürdistan’a ilişkin sözlerini okuyarak, “Sayın cumhurbaşkanı geçmişteki arşivlere atıfta bulanarak” bu sözleri kullandığını ve “Kürdistan kelimesini kabul etmediğini” savundu.
CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Meclis’te devam eden anayasa değişikliği teklifi görüşmelerine ilişkin olarak sert eleştirilerde bulundu. Hakverdi, “FETÖ’nün ABD’nin PKK’nın çoluğun çocuğun kandırdığı bir adamın başkan olmasını istemiyorum” dedi.