Milliyet gazetesi yazarı Nagehan Alçı’nın, Fatih Vural imzasıyla yayımlanan Can Paker biyografisini 4 Ağustos’taki köşesine taşıyarak, “Geriye Bakmak Yok” adlı kitap üzerinden eleştirdiği Açık Toplum Vakfı yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Alçı, TESEV eski Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker’in, finans spekülatörü George Soros'un kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye'deki ayağının yönetim kurulundan uzaklaştırılmasını, Vural’ın kitabında yer alan, “Can Paker'in ‘Balyoz davasındaki tarafsız duruşu’ ve ‘AKP'ye yakın olduğu’ gerekçesiyle uzaklaştırıldığı” iddiasıyla köşesine taşıdı.
Alçı, “Yarın (5 Ağustos) kararı beklediğimiz, Türkiye’nin en önemli davası olan Ergenekon davasında sessizliğe bürünen bir sivil toplum kuruluşu olarak tarihe geçti Açık Toplum. Bu davada yanlışlar yapılmadı mı? Elbette yapıldı. Ve bu yanlışlara dikkat çekmek, düzeltilmesi için mücadele etmek hayati önemde. Ancak keşke yanlışların üzerinde durarak Ergenekon sürecinde aktör olarak kalsaydı Açık Toplum. Onun yerine CHP’leşmeyi seçti maalesef... Maalesef diyorum çünkü hakikaten sevdiğim, zamanında çok iyi mücadele eden insanlardan bahsediyorum. Temennim en azından bundan sonra sevgili Gökçe Tüylüoğlu’nun yönetimindeki kurumun yeniden elini taşın altına sokmaya başlaması” ifadelerini kullandı.
Daha önce, Fatih Vural’ın kitabındaki iddiaları reddederek, “Paker'in Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan uzaklaştırılmasının nedeni, görevi 10 yıl gibi uzun bir süre yapmasıdır” açıklamasında bulunan Açık Toplum Vakfı’ndan, Nagehan Alçı’nın köşesine taşıdığı iddialara da yanıt niteliğinde bir açıklama geldi. Açıklamada, “Açık Toplum Vakfı’nın siyasi partilere muhalefet etmesi ya da destek etmesi söz konusu olamaz” denildi.
Açık Toplum Vakfı tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
“Can Paker'i konu alan Geriye Bakmak Yok kitabı ve basındaki yansımaları hakkında aşağıdaki noktaları kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz.
Açık Toplum Vakfı’nın, siyasi partilere muhalefet etmesi ya da destek olması söz konusu olamaz. Açık Toplum Vakfı, açık toplum değerlerini önemseyen insanların beraber çalıştığı bir vakıftır. Açık Toplum Vakfı'nın karar verici kurullarında, farklı görüşlere sahip, farklı siyasi partilerde faaliyet göstermiş insanlar yer almıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de tüm arkadaşlarımız özgür ve bağımsız bireyler olarak çalışmalarımıza katılmaktadırlar.
Açık Toplum düşüncesi, basın ve ifade özgürlüğüyle yargının bağımsız ve adil çalışmasının demokrasinin temel şartları olduğunu kabul eder. Dolayısıyla Açık Toplum Vakfı’nın basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalar konusunda duyarsız kalması söz konusu olamaz. Özellikle, siyasi niteliği olan davalarda savunma hakkının tam manasıyla kullanılması, yargının adil çalıştığına kamuoyunun inanması demokrasinin gereğidir. Bu nedenledir ki Açık Toplum Vakfı, görüşlerine katılmasa da, herkesin adil yargılanıp, yargılanmadığını izler, önemser. "Başkasının Hakkından Bana Ne" adlı belgeselimizde bu konudaki duyarlılığımızı kamuoyu ile paylaşmaya çalıştık, izlenmesini tavsiye ederiz. Bizi sadece sevdiğimiz, hemfikir olduğumuz kişilerin hakları ilgilendirmiyor. Tanımadığımız, ve hatta sevmediğimiz, insanların da adil yargılanma hakkını savunmamız gerektiğine inanıyoruz.
George Soros'un Yahudi olduğu için İsrail'in çıkarlarına göre hareket ettiği ve Açık Toplum Vakfı’nı bu doğrultuda tavır almaya zorladığı saçma sapan bir iddiadır. George Soros, vatandaşı olduğu ABD’nin uyguladığı bazı politikalarına karşı çıktığı gibi, İsrail devletinin uyguladığı politikalara da sert eleştiriler yöneltmiş biridir. Bu, aynı zamanda, utanç verici bir iddiadır. Bu iddiayı ciddiye alanlara, tartışmaya açanlara ve gazetelerdeki köşelerine taşıyanlara, antisemitizmin bir ırkçılık çeşidi sayıldığını hatırlatmak isteriz.
Türkiye kamuoyuna saygıyla duyururuz.”