CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, IŞİD'in infaz ettiği er Sefter Taş ve Fethi Şahin'in yakılmasına ilişkin olarak, "Açıklama yok, sorumluluk hisseden yok, hesap veren yok" dedi. Bakan, "Sorumluluk hissetmeyen de hesap vermeyen de iktidar” açıklamasını yaptı.
Terör örgütü IŞİD, kaçırdığı iki askerin Sefter Taş ve Fethi Şahin’i yakarak infaz ettiğini 22 Aralık 2016 tarihinde 19 dakikalık infaz videosunu sosyal medya üzerinden yayınlayarak duyurmuştu.
CHP'li Bakan yaptığı yazılı açıklamayla konuya ilişkin olarak şı ifadeleri kullandı:
"Videoda, asker kamuflajı içindeki bir kişi Türkçe konuşarak isminin Sefer Taş olduğunu söylemişti. Kilis Sınır Karakolu’nda görev yapan er Sefer Taş, 1 Eylül 2015 tarihinde IŞİD tarafından kaçırılmıştı.
Toplumda korkunç bir infial yaratan bu görüntülerle ilgili Hükümet hiçbir açıklama yapmamış, gece yarısından itibaren internet yavaşlatılmıştı.
Sonrasında Genelkurmay Başkanlığı görüntülerin incelendiğini söylemiş, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ise görüntülerin gerçek olup olmadığına ilişkin tespit yapılmasını beklediğini ifade etmişti.
Oğlunun durumuyla ilgili Hükümet’ten ve ilgili mecralardan 2 yıldır hiçbir cevap alamayan er Sefer Taş’ın babası Aydın Taş, oğlunun hayatta olup olmadığıyla ilgili olarak gaiplik davası açmıştı. Baba Taş, duruşma öncesi Garnizon Komutanı ve Kaymakam’ın Taş ailesinin evine gelerek Sefer Taş’ın ‘şehit olduğunu’ bildirdiğini, yakılma videosunun doğru olduğunu ve köy mezarlığına anıt mezar yapılacağını duyurdu."
Milli Savunma Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan geçtiğimiz günlerde IŞİD’in boğazını keserek infaz ettiği İranlı askere yapılan cenaze törenini hatırlatarak Hükümet’e yüklendi: “Profesyonel kameralarla farklı açılarla çekim yapıldığı ve sonradan özel bir kurgu yapılarak oluşturulduğu belli olan videoda iki askerimiz, IŞİD denen cihatçı katiller tarafından diri diri yakılıyor! Hiçkimse çıkıp hiçbir şey söylemiyor. Sefer Taş ile ilgili, IŞİD’in 2 askerimizi yakarak infaz ettiği bu görüntülerle ilgili ve terör örgütlerinin kaçırdığı askerlerimizle ilgili verilen soru önergeleri cevapsız bırakıldı! Ve 22 ay sonra cihatçı katillerin 2 askerimizi yakarak infaz ettiği, bunu da tüm dünyaya izlettiği doğrulandı! O zaman dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş çıkıp ‘Medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Uyduruk görüntülerle halkı galeyana sürükleyemezler’ deyip medyayı tehdit etmişti. Bizler defalarca hükümete seslendik! Defalarca çağrı yaptık. Bu vatan evlatları nerede? Hükümet neden bu vatan evlatlarını kurtarmıyor? dedik… Tüm sorularımız, tüm çağrılarımız karşılıksız kaldı. Her ülke kendi askerini, polisini kurtarmak için elinden gelen her türlü tedbiri alıyor, diplomasi ve operasyon dahil her yola başvuruyor. Devlet, bir emirle ölüme giden, üniforması kefeni olan, ülkesi için canını feda etmekten kaçınmayan asker ve polisine her durumda ve koşulda, elindeki her olanağı kullanmak suretiyle sahip çıkmak zorundadır. Bu devlet olmanın gereğidir, bu devlet onurunun gereğidir! Daha geçen hafta İran, IŞİD’in boğazını keserek öldürdüğü İranlı asker Muhsin Hoceci için bir cenaze töreni yaptı. Bu törene İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, birçok üst düzey siyasi, askeri erkan ve binlerce İranlı katıldı. Bu hem devlet olma örneğidir hem de IŞİD’e karşı ortak ve net bir tavırdır! Peki biz ne yaptık? Hükümet’e bakıyoruz hiçbir açıklama yok, sorumluluk hisseden yok, hesap veren yok! Anıt yapacaklarmış! Ne anıtı? 2 yıldır susuyorsunuz. IŞİD’in yayınladığı o vahşet görüntülerinin doğru olduğunu da Sefer Taş’ın anısına anıt dikileceğini de babasından öğreniyoruz. Hala askerlerimiz polislerimiz terör örgütlerinin elinde. IŞİD terör örgütüne ‘bir grup öfkeli genç’ diyen iktidar. Daha dün yıl dönümü olan IŞİD’in yaptığı Ankara Garı Katliamı sonrası çıkıp, ‘oyumuz yükseldi’ açıklamasını yapan da iktidar. Sorumluluk hissetmeyen de hesap vermeyen de iktidar!”