T24 - Yaklaşık 6 aydır tartışılan Kürt açılımı konusunda liderleri ilk kez bugün karşı karşıya getirecek demokratik açılımın ele alınacağı "genel görüşme" 13.00'de başladı. İlk sözü alan İçişleri Bakanı Beşir Atalay açılım politikasına ilişkin hükümetin görüşlerini dile getirirken açılımla ilgil kısa vadeli yapılacakların yasa değişikliği gerektirmeyen, idari değişikliklerden olduğunu söyledi. Atalay Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu Kurulacak" dedi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "PKK'nın bir neden değil sonuç olduğunu" söyledi. Türk'ten sonra kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Meclis, 89 yıllık tarihinin en talihsiz gününü yaşıyor" görüşünü dile getirdi. CHP lideri Deniz Baykal da, hükümeti sert bir dille eleştirerek, "İktidar Öcalan ile mutabakat içinde sınıra hâkim ve savcı göndermiştir. İktidar PKK'yı fiilen muhatap almıştır ve işbirliği içine girmiştir" dedi.Kürt açılımı konusunda TBMM Genel Kurulu'nda yapılan genel görüşme sürüyor. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in yönettiği oturumda ilk sözü alan Beşir Atalay, "muhalefetin en küçük katkısının kendileri için çok değerli olduğunu" söyledi.Beşir Atalay'ın konuşmasından satır başları şöyle:Demokratik açılımın birbiriyle bağlantılı iki hedefi vardır. Terörün sonlandırılması ve demokrasimizin yükseltilmesi. Türkiye’nin ertelenmiş, ihmal edilmiş, siyasi sosyal sorunların çözümü demokratikleşmektir.
Terörün sonlandırılması terörle kapsamlı mücadeleyi gerektirir. Bu bilinçle hareket eden hükümetimiz, bütün imkanlarını seferber etmiş, ülkemiz için her tür tedbiri almıştır. Güvenlik güçlerimizin terörle mücadeleci kahramanlığı, birlik ve beraberliğimizi koruyan en önemli unsurdur.
Diğer yandan terör kaynaklarının kurutulması, istismar unsurlarının ele alınması gibi önemli çalışmalar yapılmıştır.
Terör örgütünü yalnızlaştırdık. Bundan sonra da hükümetimiz Türkiye’nin ayağında bir pranga olan terör sorununu çözmek için mücadele edecektir.
Partimizin varlık sebeplerinden biri Türkiye’nin demokrasi açığının kapatılmasıdır. Ak Parti, bireysel hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi için büyük gayret göstermiştir. Atılan bu adımlar insan odaklı siyaset anlayışımızın ürünüdür.
İnsan eşrefi mahlukattır, yani yaratılmışların en yücesidir. Demokratikleşme insanımızın hak ettiği bir siyasi düzenin pekiştirilmesini sağlayacaktır.
Sosyo ekonomik ve siyasal hastalıklarımızın çoğunun kaynağında adaletsizlik vardır. Adaletin olduğu yerde sağlıklı birey ve devlet vardır.
OHAL insan haklarına aykırıydıDemokratik açılım köklü bir zihniyet değişikliğini gerektirmektedir. Bu yüce meclis hükümetlerimiz döneminde fedakarlıkla çalışmış, demokrasinin geliştirilmesi alanında önemli değişiklikler yapmıştır.
İktidara gelir gelmez, insan haklarına saygının göstergesi olarak, OHAL uygulamasına son verdik.
DGM hukuk sistemimizden çıkartılmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün genişletilmesi ve terörle mücadele kanununda önemli değişiklikler yapılmıştır. Vatandaşlarımızın günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları dilleri öğrenebilmeleri için kurslar açılmıştır. Yayın yapılması yasal güvenceye kavuşturulmuştur. TRT-6 açılmıştır.
İşkence ve kötü muamele suçunun tanımı genişletilmiş, cezası artırılmıştır. Bugün Türkiye artık faili meçhullerle, işkenceyle anılmayan bir ülke haline geldiyse bunda Ak Parti’nin kararlı mücadelesi belirleyici olmuştur.
TCK, Ceza Muhakemesi Kanunu, Kabahatler Kanunu, Denetimli Serbestlik Kanunu bu dönemde çıkarılmıştır.
5253 sayılı dernekler kanunu yürürlüğe konulmuş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olarak örgütlenme özgürlüğü sağlanmıştır.
Açık şeffaf ve hesap veren yönetim anlayışının gereği olarak, bilgi edinme hakkı kanunu çıkarılmıştır.
Demokratikleşmenin bir gereği olarak, belediyeler ve il özel idareleri yeniden ele alınmış ve bu çerçevede önemli yasal değişiklikler, mevzuat tamamen değiştirilmiştir.
İnsan haklarının geliştirilmesi ve bu alandaki ihlallerin önlenmesi amacıyla, kurumsal yapılanma alanında da reform niteliğinde önemli çalışmalar yapılmıştır.
Bir yandan bu adımlar atılırken, öte yandan sosyo ekonomik yaraları sarmak için önemli çalışmalar yaptık.
Bölgelerimiz arasında ekonomik farklılıkları ortadan kaldıracak projelere bilhassa ağırlık veriyoruz. Örneğin KOP, DAP, GAP bitirilmiş olacak, kararlıyız.
Ak Parti hükümetleri döneminde, terörden zarar gören vatandaşlarımız için özel bir kanun çıkarılmıştır. Bu kanun uyarınca, bugüne kadar vatandaşlarımıza 1 milyar TL üzerinde tazminat ödenmiştir.
Şehit ve gazilerimizin bu vatan için yaptığı fedakarlığı biz çok iyi biliriz. Bu bağlamda, özel sektörde istihdam sağlanmıştır, bunu takip ediyoruz. 10 bin kişi istihdam edilmiştir.
Bu tedbirler sayesinde, terör örgütünün istismar ettiği unsurlar ellerinden alınmaktadır.
Biz terörle mücadele ve demokratikleşme çerçevesinde attığımız adımları yeterli görmüyoruz. Bundan sonraki dönemde de kısa orta ve uzun vadeli tedbirleri almaya devam edeceğiz. Bunların ülkenin tamamını kapsadığını söyledik. Bu nedenle, demokratik açılımın sloganı, herkes için daha fazla özgürlüktür.Güneydoğu ve Doğu'daki yasaklar kaldırılacakTemel hak ve özgürlükleri ihlal eden herkesi korumak, Türkiye Cumhuriyeti’nin vazifedir. Hükümetimiz bu bilinçle, insan hakları mekanizmaları daha etkin hale getirmiştir.
Açılımda kısa vadeli adımlar, yasa değişikliği gerektirmeyen, idari değişikliklerden oluşmaktadır. Bu çalışmaların bir yandan yürümekte olduğunu, oluşan yeni iklimle yeni adımlar atıldığını görüyoruz.
Örneğin geçen hafta 18 yaş altındaki bütün çocukların Çocuk Mahkemesi’nde yargılanmasını ön gören kanun teklifi TBMM’ye sunulmuştu.
Vatandaşlarımızın kullandığı farklı dillerle ilgili, üniversitelerimizde akademik araştırma yapılması, seçmeli ders gibi uygulamalar bu sürecin önemli yansımalarıdır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımızın, yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının kaldırılması için çalışmalar devam etmektedir.
Toplumsal ve dini hizmetler de dahil, farklı dil kullanları engelleri de kaldırılacaktır.
Orta vadeli tedbirler
Değineceğim hususlar bütün vatandaşlarımızın eşit olduğu mekanizmaların kurulmasını amaçlamaktadır.
Gayemiz vatandaşlarımız onurlu özgür biçimde yaşamalarını sağlamaktır.
Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu kurulacakİnsan haklarını korumaya yönelik yeni denetim mekanizmaları kurulacaktır. Bilindiği gibi Anayasa’mızın 10. maddesi her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır.
Bu hükmü izleyecek bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması, insan haklarının yükselmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle bağımsız bir Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu kurulacaktır. Yasa tasarısı yakında TBMM’ye gönderilecektir.
Başbakan’lık insan hakları başkanlığını, bağımsız bir mekanizmaya dönüştürülecektir. Bu yeni kurumda, inasn hakları ihlallerini denetleyecektir. Bu kanun tasarısı da Meclis’imize sunulacaktır.
İşkence ve kötü muamele karşısında, işkenceye karşı BM sözleşmesinin, ihtiyari protokolünün onaylanmasına dair kanun tasarısıdır.
İhtiyari protokolün onaylanması takiben en geç bir yıl sonra Ulusal önleme mekanizması kurulacaktır.
Başta insan hakları ihlalleri olmak üzere, kolluk hakkında şikayetlerin izlenmesi ve sonuçlandırılmasına yönelik bir mekanizma kurulacaktır.
Bağımsız kolluk şikayet mekanizması, bir yandan işkencenin önlenmesine diğer yandan da güvenlik güçlerimizin haksız yere eleştirilmesinin önüne geçecektir.
İsimleri değiştirilen yerleşim birimlerine eski isimlerinin verilmesine imkan sağlanacaktır.
Açılım toplantısına pankart önlemiAtalay'ın ardından kürsüye çıkan DTP Genel Başkanı Ahmet türk, bugüne kadar uygulanan Kürt politikalarını eleştirdi ve "PKK'nın bu sürecin bir sonucu olduğunu" söyledi.Türk'ün ardından MHP'nin görüşlerini dile getiren Genel Başkan Devlet Bahçeli, "Bu vatan bundan bin yıl önce gerçek sahibini bulmuştur. Bunun adı Türk millletidir" dedi. Bahçeli, hükümetin başlattığı açılım sürecini "yıkım projesi" olarak nitelendirdi.Görüşmelerde CHP'nin görüşlerini Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP Grubu'nun görüşlerini Adana Milletvekili Ömer Çelik dile getirecek. Hükümet adına da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşacak. Ardından da iki milletvekili şahısları adına söz alacak. Meclis’te bugün gerilimin olmaması için AKP’li TBMM İdare Amirleri ve Grup Başkanvekilleri tarafından milletvekilleri kontrol edilecek. Hatipler kürsüde konuşurken, milletvekillerinin tepkilerini taşkınlık yapmadan ve yüksek ses tonuyla yapmamaları konusunda uyarılacaklar.