Aragones, Guiza, Semih, Alex, Marco’nun takımdan ayrılışı ve birçok konu hakkında açıklamalarda bulunan 29 yaşındaki Sırp yıldızın, Başkan Aziz Yıldırım ile ilgili ise sözleri ise oldukça ilginçti. Başkan Yıldırım’ın, Kezman ile yaklaşık 1 yıldır görüşmediği de ortaya çıktı. İşte eski Fenerbahçeli yeni PSG’li Mateja Kezman’nın açıklamaları.. Mateja Kezman, öncelikle hayallerinin şehrinde olduğunu ifade ederek sözlerine başlarken, geride kalan 1 haftada herşeyin çok yolunda gittiğini ve kendini artık özgür hissettiğini belirtti. Kezman, "Şu ana kadar herşey çok iyi. Tanıtımlar sürdü ilk günler. Direkt olarak takıma katıldım, çünkü Fransa Ligi başlamıştı. Beni burada gören herkes çok mutlu oldu. Çünkü PSG yönetimi beni transfer edebilmek için uzun uğraşlar vermişti. 3 haftadır sürdü görüşmeler. Benden çok şey bekleniyor. Çok büyük ilgi gördüm. Herkes bana karşı çok pozitif. Tecrübemi, agresif yapımı ve tabii ki gollerimi buraya getirmemi bekliyorlar. Burada olduğum için çok mutluyum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Rahatladım. Kendime tekrar güvenimin geldiğini hissediyorum. İlk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenim gelmiş hissettim" şeklinde konuştu. ”KULÜP BENİ BASKIYA KARŞI KORUYAMADI” Taraftar ile iletişiminin her zaman çok iyi olduğunu söyleyen Kezman, kulübün ve başkanın kendisini yeteri kadar korumadığını, çünkü bu konularda çok fazla tecrübeleri olmadığını söyledi. Kezman şöyle konuştu: "Fenerbahçe’nin bir parçası olduğum için her zaman gurur duyacağım. Taraftarlar ile çok iyi ilişkim vardı. İstanbul’a ilk fırsatta gelip, onlara teşekkür etmek istiyorum. Her zaman kalbimde olacaklar. Böyle bir tutku hiçbir yerde görmedim. İyi ve kötü zamanlarım oldu. 100. yıl şampiyonluğu. Beşiktaş maçları, Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi maçları benim için çok iyi zamanlardı. 100 yıllık bir camianın en başarılı 2 sezonunda takımda yer aldım. Bu takımın parçasıydım. Bu beni gururlandırıyor. Ama bazen kötü zamanlar da oldu. Bana karşı baskı her zaman çok üst seviyedeydi. Zaman zaman teknik heyet bana bu baskıyı atlatmam için çok fazla yardımcı olamadı. Aynı zamanda kulüp, başkan ve yönetim beni bu baskıya karşı yeteri kadar koruyamadı. Ama bu oyunun bir parçası. Belki onların bu tür konularda çok fazla tecrübeleri yok. Her zaman pozitif oldum ve takıma herşeyimi vermeye çalıştım. Geriye baktığımda hayatımın pozitif dönemlerinden biriydi." ”HAYALLERİMİN ŞEHRİ VE KULÜBÜNDEYİM” Sırp golcü, yönetim ve başkan ile ilişkisinin iyi olmadığını belirterek, "Sezon sonunda başkan ve yönetimle görüşmelerimiz oldu. Burada zor zamanlar geçirdiğimi biliyorlardı. İlişkimiz çok iyi değildi. Çünkü onlar kendilerini tamamıyla dinleyen oyuncularla çalışmaya alışkınlar. Ama bu benim karakterim ve kişiliğim değil. Ben her zaman kendi kişiliğimi ve karakterimi ne olursa olsun gösteririm, başkana bile. Bazen bundan hoşlanmadılar. Sezon sonunda yaptığımız görüşmelerin ardından gördüm ki takımdan ayrılmam her iki taraf için de faydalı olacak. Eğer Avrupa’dan iyi bir teklif alırsam, bunu değerlendirecektim. Daha sonra PSG’den iyi bir teklif aldım. Burası benim rüya kulübüm ve şehrim. Bu benim için Avrupa’ya dönmek için iyi fırsat sağladı. Ben de ayrılmak için tüm şartları zorladım. Daha sonra yeni teknik direktör Aragones geldi. Takıma yeni forvet oyuncusu getirdi. Ama eğer Fenerbahçe’de kalsaydım, formayı giyebileceğimi gösterebilirdim. Çünkü Aragones sahada savaşçı ve mücadeleyi seven futbolcuları görmek istiyor. Onunla ilgili bir problemim olmazdı. Geçtiğimiz iki ay içinde de kendisi ile iyi bir ilişkim vardı. Çok iyi çalıştık. Ama en sonunuda konuştuğumuzda benim için ayrılmanın en iyi yol olcağına karar verdik. Taraftardan ayrıldığım için kendimi üzgün hissediyorum. Her zaman kalbimde olacaklar. Ama diğer yandan yönetim bazında baktığımızda mutluyum, çünkü artık bir daha üzerimde baskı hissetmeyeceğim. Kendimi artık yeniden özgür bir futbolcu olarak hissediyorum. Aragones bana eğer burada mutluysam beni kadroda tutacağını söyledi. Ama ben PSG’den teklifi ilettim kendisine. Bunu kaybetmek istemediğimi söyledim. Beni anladı. O da başkan ile konuştu benim için. En sonunuda kolay olmadı 3 hafta görüşmeler sürdü. Üzgünüm ki başkan son ayrıldığımda benimle görüşmedi, konuşmadı. Bu biraz acı bir durumdu. Görüşmeler sürekli menajerim tarafından yürütüldü. Sonuç olarak 3 taraf da mutlu bir şekilde bu görüşmeleri sonuçlandırdı" ifadelerini kullandı. ”BAŞKANIN BENİMLE NEDEN KONUŞMADIĞINI BİLMİYORUM” Kezman, Başkan Aziz Yıldırım’ın kendisi ile 1 yıldır görüşmediğini, buna sebep olarak da kendisinin herkesten farklı olarak açık konuştuğunu ve başkanın bundan çekindiğini ve korktuğunu söyledi. Kezman şu ifadeleri kullandı: "Her zaman kulübü korudum. Çok kötü zamanlarda bile korudum. Zaman zaman bana kötü davranılmasına rağmen kulübüm ile ilgili kamuoyu önünde kötü konuşmadım. Şu anda da Fenerbahçe’nin buyük bir kulüp olduğunu düşünüyorum. Başkanın son dönemlerde benimle neden konuşmadığını bilmiyorum. Bence benim karakterim yüzünden. Bazen gerçekleri duymaktan korktu. Başkan daha çok direkt konuşmayan açık ve net konuşmayan insanlar ile konuşmayı seviyor. Ama ben öyle değilim. Her zaman açık konuştum. Bu yüzden benimle son dönemlerde konuşmadı. Ama çok mutluyum ki kişiliğimi korudum. Hiçbir sebepten dolayı kişiliğime dokundurtmadım. En sonunda kendisine teşekkür ediyorum 2 yıl için. Bana buraya gelmemde yardımcı olduğu için teşekkür ediyorum. Neredeyse bir yıldır başkan ile görüşmüyoruz. Soyunma odasında ve statta birbirimizi görüyorduk, ama birebir görüşmemiz olmadı. Bu onun kararı. Başkanınızla iletişiminiz yokken o kulüpte çalışmak zordur. Ama takım genellikle arkamdaydı. Ama başkan için kötü bir şey düşünmüyorum. Onun karakteri de bana benziyor. Bu yüzden zor anlaştık. Bu sadece benimle ilgili değil. Appiah, Rebrov, Ortega, Hoijdoonk bunlara örnek. Yıldız futbolcular ile iyi anlaşamayan bir yapısı var başkanın. Başarılı ve büyük insanlar ile başkan çalışamıyor. Bu tür durumların kendi egosuna zarar verdiğini düşünüyor. Kendi pozisyonunu kaybedebileceğini düşünüyor ve farklı davranmaya başlıyor. Kötü biri değil, ama bazen bazı oyuncuların popüler olmasından ve büyümesinden çekiniyor. Bunu görünce de onları aşağıya çekmeye çalışıyor ve problem başlıyor. Bana Fenerbahçe’de oynama şansı verdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Benim için her zaman pozitif bir insan olacak. Aramızda ne olduğu veya yaşandığı önemli değil" dedi. ”FENERBAHÇE’DE OLMAKTAN PİŞMANLIK DUYMADIM” Kezman, "Geçen 2 sezonu değerlendirdiğinde, Fenerbahçe’de oynamaktan pişman mısın" sorusuna ise, "Kesinlikle hayır. O duyguyu hayatımda yaşamadım. Fenerbahçe taraftarını, tutkusunu hayatımda görmedim. Kötü olanlardan daha fazla güzel şeyler yaşadım Fenerbahçe’de" yanıtını verdi. "PENALTIYI BEN YAPTIRDIM" Sırp golcü, "Geçen sezon şampiyonluğun kaçırılmasında Ankarasapor maçında kaçırdığı penaltınıın etkisi var mıydı" sorusunu ise, "Penltıyı ben yaptırdım. Ben de atmak istedim. Önemli bir andı. Alex’e penlıtıyı atmak istediğimi söyledim. Kullandım ve kaçırdım. Penaltıyı kaçırdığımızda galiptik. Daha sonra yediğimiz golde kimse defansın hatasından bahsetmiyor, kaçırılan penaltıdan söz ediyor. Onlara gol atmalarına izin vermemeliydik" şeklinde yanıtladı. ”ALEX TAM BİR TAKIM OYUNCUSU DEĞİL” Kezman, sürekli gündeme gelen kaptan Alex ile anlaşamıyor yorumları için de görüşlerini açıkladı ve Alex’in takım oyuncusu olmadığnı ve kendisini düşündüğünü söyledi. Kezman, "İlk kaptan Ümit Özat’tı. Bana çok fazla yardımcı oldu. İşini çok iyi yapıyordu. Benimle çok sık konuşuyor. Takımın önemli oyuncusuydu. İkinci sene Alex kaptan oldu. Kavgamız ve problemimiz olmadı. İlişkimiz iyiydi. Alex’in gol kralı olmasında yardımcı olduğumu düşünüyorum. Ben ona, onun bana yaptığından daha fazla asist yaptım. Farklı ve sıradışı bir durumdu bu. İyi bir oyuncu. Takıma katkıları oldu, ama bazen de takım için kötüydü. Genel olarak ilişkimiz iyiydi. Bana daha fazla yardımıcı olabileceği alanlar vardı. Bence tam bir takım oyuncusu değil. Kendisine bakıyor, işini yapıyor ve mutluydu" diye konuştu. ”SİSTEM DEĞİŞMEZSE GUİZA ZOR BİR SEZON GEÇİRECEK” Kezman, yeni transfer Guiza’nın iyi bir futbolcu olduğunu, ancak kendisini zor bir sezonun beklediğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Guiza’ya bol şans diliyorum. Büyük para ödendi transferi için. Üzerinde baskı olacaktır. Şimdiden eleştiriler başladı. Eğer gol sıkıntısı çekerse, eleştiriler daha da yoğunlaşır. Eğer Aragones sistemi değiştirmezse zor bir sezon geçirecektir. Ama Alex ile bu sistemden başka bir şey oynayamazsınız. Alex’i ikili forvetin arkasına koyamazsınız. Defansif özelliği yok. Alex ile bu sistemde oynamak zorundasınız. Bu bazen takım için iyi, bazen kötü oluyor. Maça göre bu durum değişiyor. Ama Aragones gibi iyi ve tecrübeli bir teknik adamın bu konuda en doğru kararı vereceğini düşünüyorum. Guiza’nın ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye’de herşey çok farklı. Benden farklı bir oyuncu. Kendisinin ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye’de oynamak kolay değil. Aslında bana göre daha şanslı. Ben daha agresifim, o ise daha sakin gözüküyor. Bu onun için bir avantaj. Umuyorum başarılı olur. Çünkü iyi biri ve iyi bir oyuncu. Bunu hak ediyor." ”ARAGONES İLE ZICO TAMAMEN FARKLI” Kezman, Aragones ile yaklaşık 2 ay çalıştığını belirterek, Aragones’in Zico’dan tamamen farklı bir teknik adam olduğunu söyledi. Sırp futbolcu, "İkisi de çok farklı hocalar. Aragones Zico’ya göre daha tecrübeli. Avrupa şampiyonu oldu. Oyuncular ile çok sık konuşur. Antrenman sistemi oldukça farklı Zico’ya göre. Genellikle agresif bir yapıya sahip. Zico ise hocalık işinde yeniydi. Kalbi büyük biriydi. Babamız gibiydi. Hiçbir zaman agresif değildi. Her zaman pozitifti. Baskıyı her zaman düşürdü. Bu yüzden de başarı geldi. Bu en önemli özelliğiydi. İkisi çok farklı hocalar" diye konuştu. ”İYİ Kİ ANTEP MAÇINDA YOKTUM” Sırp Yıldız, Gaziantep maçında olmadığı için şanslı olduğunu belirtti. Süper Lig’de Galatasaray’ın güçlü bir ekip kurduğunu, bu sezonunu geçen seneye göre daha zor geçeceğini ifade ederek, "Öncelikle Gaziantep maçında olmadığım için çok mutluyum. Havalimanında dönüşte o stresi yaşamak gerçekten kötü bir durum olurdu. Galatasaray iyi bir takım kurdu. İyi oyuncalar aldılar. Özellikle Kewell çok beğendiğim bir oyuncuydu. Tecrübesi ve kalitesi ile Galatasaray’a katkısı olacaktır. Beşiktaş da iyi yolda. Bu sezon kolay geçmeyecek Türkiye Ligi. Bu sezon geçen seneye göre şampiyon olmak daha zorlaşacak üç büyük takım için. Umarım Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu elde eder. Çünkü taraftar ve camia bunu hak ediyor. Ben de onları şampiyonluk için destekliyorum" ”FENERBAHÇE’YE DÖNME İHTİMALİM BİNDE 1” Kezman, PSG’ye kiralık olarak geldiğinin hatırlatılması ve tekrar gelecek sezon Fenerbahçe’ye dönme ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine, "Fenerbahçe’ye dönme şansım yüzde 0.1. Buraya kiralık olarak geldim, ama Fransa’daki bir takım kurallar gereği böyle oldu. Fenerbahçe’ye belki ileriki yıllarda hoca olarak dönebilirim. Göreceğiz" yanıtını verdi. ”AURELİO’NUN GİDİŞİ BAŞKANIN HATASI” Golcü futbolcu, Aurelio’nun Betis’e transferinde ise Başkan Yıldırım’ın hatalı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Guiza ve Aragones katıldılar takıma. Ama Aurelio’nun takımdan ayrılması ise çok yazık oldu. Aurelio’nun gidişini yönetimin ve başkanın büyük hatası olarak nitelendiriyorum. Aurelio’nun ailesi burada mutluydu. Türk vatandaşı da olmuştu. Burada kalmak istiyordu. Takımın en iyi oyuncusuydu. Türk milli takımının en iyi oyuncusuydu ve bedelsizce gitmesine izin veriyorsunuz. Bu gerçekten inanılmaz. Bence Aurelio büyük acı ile buradan ayrıldı." ”SOYUNMA ODASINDA OLANLAR ORADA KALIR” PSG’nin yeni transferi, geçmişte soyunma odasında neler yaşandıği ile ilgili soruya ise, "Soyunma odasında olanlar orada kalır. Basın ile bunları paylaşmam. Geçen sezon bazı şeyler dışarıya sızdı. Bu da problem oldu. Biz bir aileyiz. Ne oluyorsa bunlar içimizde kalmalı. Bu konu hakkında hiçbir şey söyleyemem" şeklinde cevap verdi. ”MİLLİ TAKIMA TEKRAR DÖNEBİLİRİM” PSG forması ile ilk maçına çıkan Kezman, ayrıca milli takıma da dönebileceğini söyledi. Tecrübeli futbolcu, "Sochaux’a karşı ilk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenimi kazanmış hissettim. İlk kez PSG forması giydim. Milli takımda da hoca değişikliğine gidildi. 2 yıldır uzağım milli takımdan. Yakında tekrar milli takıma dönebilirim. Ülkem için tekrar oynamak benim için büyük bir mutluluk olacaktır" dedi. ”10 GOL ATARSAM ÇOK İYİ OLUR” 29 yaşındaki yıldız, PSG olarak bu sezonu en iyi şekilde tamamlamak istediklerini, planları ise gelecek yıl için yaptıklarını söyledi. Kezman şöyle konuştu: "Benden beklentiler oldukça yüksek. Takım olarak da bizden çok şey bekleniyor. Sezonu en iyi yerde tamamalamayı hedefliyoruz. Fransa Ligi’nde güçlü ekipler var. Denk birçok takım var. Biz ise hedeflerimizi gelecek yıl yapıyoruz diyebiliriz. Gelecek sene de yapılacak takviyeler ile Şampiyonlar Ligi’nde mücadeleyi hedefliyoruz. Fransa Ligi’nin golcüler için zor olduğunu söyleyebilirim. Son 10 yılda gol kralları genelde 16 - 17 gol attı. Fiziksel bir lig benim için problem değil. Mücadelemi yapacağım. Önemli olan takıma katkı yapmak ve takımı ileriye taşımak. Benden de bunu bekliyorlar. Kaç gol attığım önemli değil. Ama 10 gol atarsam benim için çok güzel olur." ”PARİS’TE ÖZGÜRÜM” Mateja Kezman, Paris ile İstanbul arasındaki en büyük farkın ise özgürlük olduğunu ifade ederek, "Paris ile İstanbul’u kıyasladığınızda en büyük fark, bir futbolcu için burada özgürlüğünüz var. Dışarıda rahatsınız ve stres hissetmiyorsunuz. İngiltere, Hollanda da aynı Paris gibiydi. İspanya ise biraz Türkiye’ye benziyor. Hayatım için büyük farklılık var şu anda" diye konuştu. ”SEMİH’İ HALA ’BİZİM ÇOCUK’ OLARAK GÖRÜYORLAR” Sırp futbolcu, eski takım arkadaşı Semih ile ilgili düşüncelerinin değiştiğini belirterek, "Önceleri Semih’in en iyi joker olduğunu söylüyordum. Ama bu düşüncem değişti. Semih şu anda çok iyi bir golcü oldu. İnanılmaz bir gelişme kaydetti. 2 yıl öncesi ile kıyasladığınızda Semih tamamen farklı bir oyuncu oldu. Kendine güveni geldi. Bu çok önemli bir şey bir futbolcu için. Ayrıca Avrupa Şampiyonası’nda da gösterdi büyük bir futbolcu olduğunu. İleride böyle devam ederse Avrupa’da büyük kulüplerde görebiliriz. Ama onun için üzgünüm, Antep maçında yine yedek kaldı. Her zaman Fenerbahçe’nin çocuğu gibi görülüyor. Geçtiğimiz sezonunun sonlarında takımdaki en iyi oyuncuydu. Umarım en kısa zamanda kendisi için durum değişir. Ama çok üzgünüm ki hiç bir zaman beraber oynayamadık. İyi bir ikili olabilirdik" şeklinde konuştu. ”KULÜPTEN GİDERKEN KİMSE BANA ’İYİ ŞANSLAR’, ’TEŞEKKÜR EDERİZ’ DEMEDİ” Takımdaki arkadaşları ile konuştuğunu hatırlatan Kezman, kulüpten kimsenin kendisine iyi iyi şanslar dilemediğini vurgulayarak, "Kulüpten kimse bana ’iyi şanslar’, ’teşekkür ederiz’ demedi. Daha önce olduğu gibi. Zaten bunu da beklemiyordum. Çünkü stillerinin böyle olduğunu gösterdiler. Bu konuda herhangi bir acı duymuyorum, çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Benim için önemli olan takım arkadaşlarımın bana güle güle demesi ve başarı dilemesiydi" dedi. ”FENERBAHÇE TARAFTARINA HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM” Kezman son olarak herşeye rağmen Fenerbahçe ve Türkiye’de güzel iki yıl geçirdiğini belirterek, "Diğer takım taraftarlarından da iyi tepkiler aldım. Kimse bana dışarıda kötü bir söz ve davranışta bulunmadı. Belgrad’tayken dışarıda gezdiğimiz zaman Kızılyıldız taraftarlarından zaman zaman bazı şeyler duyabiliyordunuz. Hatta zaman zaman beni dışarıda gören Galatasaray ve Beşiktaşlı seni takımızda görmeyi çok isterdik diyorlardı. Özellikle Fenerbahçe taraftarına herşey için çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.