Aczmendiler 28 Şubat davasına müdahil olmak istedi

Aczmendiler 28 Şubat davasına müdahil olmak istedi

28 Şubat sürecine müdahil olmak isteyen Aczmendiler, yürümelerine izin verilmeyince Hacı Bayram Camisi avlusunda oturma eylem başlattı. Aczmendi lideri Müslüm Gündüz, "Polis izin verene kadar bir hafta burada oturma eylemi yapacağız" dedi. Ancak, polisin Adliye'ye gitmelerine izin vermemesi üzerine Aczmendiler Ankara'dan ayrıldılar.

CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlayan Müslüm Gündüz 28 Şubat sürecine dair çarpıcı iddialarda bulunurken "biz onları kullandık 28 Şubatçılar bizi kullandığını düşündü" dedi. Gündüz, davaya müdahil olmak istemelerinin asıl amaçlarının adalete yardımcı olmak olduğunu söylerken "ama herkesin pislikleri ortaya çıkacak diye buna izin vermediler" dedi.
 

Oturma eylemi yaptılar

 
 
28 Şubat sürecine müdahil olmak isteyen Aczmendiler Ankara'da bir araya geldi. Aralarında Müslüm Gündüz'ün de olduğu Aczmendiler, Hacıbayram Camisi'nde toplanıp öğlen namazını kıldıktan sonra Ankara Adliyesi'ne yürümek istedi. Polisin izin vermediği Aczmendiler, cami avlusunda oturma eylemi yaptı.
 
Türkiye'nin çeşitli illerinden otobüslerle Ankara'ya gelen ve aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yaklaşık 300 kişilik Aczmendi grubu, 28 Şubat süreciyle ilgili açılan soruşturmaya müdahil olmak için Ankara Adliyesi'ne yürümek istedi. Hacı Bayram Camisi'nde öğle saatlerinde toplanan grup, burada namaz kıldı. Namazın ardından yürüyüşe geçen grup, polisin cami çevresinde kurduğu barikatla karşılaştı. Yürüyüşleri polis tarafından durdurulan Aczmendi grup, cami avlusunda oturma eylemi başlattı.
 
28 Şubat sürecinde Fadime Şahin olayı ile Türkiye gündemine oturan Aczimendi lideri Müslüm Gündüz, 28 Şubatın mağdurlarının kendileri olduğunu öne sürdü.
 
 
Gündüz, "28 Şubat sürecini anlamak için Aczimendi olayını iyi incelemek lazım. O dönemde neler yaşandığını herkes gördü. Biz bu davaya müdahil olmak istiyoruz. Avukatımız aracılığıyla müdahillik dilekçemizi gönderdik. Ancak savcı kabul etmemiş. Kimin savcısı, kimden maaş alıyor. Demek ki 28 Şubat süreci devam ediyor" dedi.
 
Hacı Bayram Camisi'nden adliyeye yürüyerek müdahillik dilekçesini sunmak istediklerini dile getiren Gündüz şöyle devam etti:
 
"Şimdi de polis barikatıyla karşılaştık. Biz bir zorluk çıkartmayacağız. Kendilerine söyledik, ister onların otobüsleriyle, ister bizim kendi araçlarımızla adliyeye gitmemize izin vermelerini istedik. Bizim amacımız burada olay çıkarmak değil, 28 Şubat mağduruyuz. Hakkımızı aramaya geldik. Polis izin verene kadar bir hafta burada cami avlusunda oturma eylemi başlatıyoruz. Eğer yine de izin verilmezse bir hafta sonra değerlendirme yapacağız."
 
 

Aczmendiler dilekçelerini yırttı

 
 
Polisin tutumunu ve 28 şubatını eleştiren Gündüz, daha sonra müdahillik taleplerinden vazgeçtiklerini açıkladı. Gündüz ve beraberindekiler taleplerinden vazgeçtiklerinin göstergesi olarak ellerinde bulunan dilekçeleri yırttı. Aczmendiler daha sonra Ankara’ya geldikleri otobüslerle şehirden ayrılmak için hareket ettiler. 
 
 
Müslüm Gündüz yaşanan olayların ardından akşam saatlerinde CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. İşte o sorular ve cevapları:
 
 
Özdemir: Onbaşı Sarmusak diye biri var ''Aczmendilerin yüzde 40'ı askerdir'' diye bir iddia attı ortaya ne diyceksiniz bu iddia hakkında?
 
Gündüz: Bu Sarmısak soğan çıktı ortaya. Bu sarmısak o zaman da köstebeklik yaptı. Yani karakteri buna müsait. Askerin haberini Çiller'e Çiller2in haberini askere vererek ikili oynası. Karakteri bu... Ben de biri hakkında her şeyi diyebilirim. Ortada bir ispatı var mı? Bu nasıl tespit edilebilir ki? Böyle bir şey asla yoktur. Ayrıca bir adam asker olunca vatan haini mi oluyor? Bunu neşreden gazeteci arkadaşlarımız neden delilin var mı diye sormuyorlar? Vicdan, merhamet ve insaf bunu gerektirmez mi? Benim evime kameralar eşliğine yapılan baskından sonra da bunlar dendi. Polise kendimi ihbar ettiğim söylendi. Biz bunları mahkemeye verdik ve mahkum ettirdik. Sarımsak böyle demiş... Der ama ispatı var mı? Yok...
 
 
 

'Biz onları kullandık onlar bizi kullandılar'

 
Gündüz: Bakın ben açık söyleyeyim. Biz onları kullanmaya çalıştık, onlar bizi kullanamya çalıştı. Çok kati konuşuyorum. Biz Risaleyi Nur talebeleriyiz. Bu işin gönüllüsüyüz. Ben basını ve bu manüplatörleri kullanarak Risalei Nur'un tanınmasını, Aczmendi hakikatinin anlaşılmasını, Risalei Nur'un memleketin kaderinde söz hakkı olduğunu ispat etmek için bunu bir fırsat olarak kullandım.
 
Özdemir: Ama bir yandan bu kutsal amaçlarınıza ihanet etmediniz mi gayrı ahlaki ilişkilerle kurarak?
 
Gündüz: Hiç bir gayri ahlakilik yoktur. Ben bir müslümanım İslamda belediye nikahı yoktur zaten. Fadime Şahin benim nikahlı ailemdi İslama göre.
 
Özdemir: Ama kendisi bunu kabul etmedi, sizin onu kullandığınız açıkladı çıktığı yayınlarda...
 
Gündüz: Hani Nasreddin Hoca demiş ya "bana damdan düşen biri varsa onu getirin"... Siz Fadime Şahin'in o günlerin anoforunda neler yaşadığını, nasıl baskılarla, zorluklarla, nelerle karşı karşıya olduğunu biliyor musunuz? O günlerde bir adalet bakanı bir binbaşının ağzından çıkacak talimatı bkeliyordu. Hükümetin hiç bir gücü ve fonksiyonu yoktu...
 
 

'Çevik bir nakavt olduğuna göre biz kazandık'

 
 
Özdemir: Peki, "kullanıldık kullandık" dediniz, kullanıldığınızı kabul ediyor musunuz?
 
Gündüz: Hayır ben "kullanıldık" demiyorum. Diyorum ki onlar kendilerine göre kullandıklarını düşündü biz de onları kullandığımız düşündük. Bu durumlarda sonuçta kimin nakavt olduğuna bakılır. Biz burada yolumuzda yürüyoruz hala Allaha Şükür ama Çevik Bir nakavt olmuştur. Benim yargılandığım hapis yattığım davaların hepsinde Çevik Bir'in imzası vardır. Allah onları mağlup etti bizi galip etti...
 
Özdemir: Pişman mısınız?
 
Gündüz: Benim İslam'a ve vicdana aykırı bir davranışım olmadı ki pişman olayım. Herhangi bir kimsenin evine basın ordusuyla kapısı kırılıp girilirse neler çıkacaktır. Bana bu yapıldı...