Kıbrıs Rum gazeteleri, devam eden Kıbrıs müzakerelerinde, tarafların yönetim konusundaki görüşlerinde, "üzerine köprü kurulacak gibi görünmeyen anlaşmazlıklar" olduğunu iddia etti. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın sürdürdüğü Kıbrıs müzakerelerinin içeriğine ilişkin "bilgi verilmemesi" kararına karşın görüşmeye ilişkin bilgiler yayımlamayı sürdüren Rum basını, bugün de tarafların yönetimle ilgili tutumlarını açıkladı. Buna göre, Kıbrıs Türk tarafı, İsviçre'de uygulanan Başkanlık Konseyi'ni önerdi. Konsey 4 Rum ve 3 Kıbrıslı Türkten oluşacak. Kıbrıs Rum tarafı ise cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısının ortak liste ile doğrudan halk tarafından seçileceği, cumhurbaşkanı ile yardımcısının dönüşümlü görev yapacağı başkanlık sistemini öneriyor. Hristofyas'ın önerisinde, cumhurbaşkanı yardımcısına ve hükümetin diğer üyelerine veto hakkı öngörülmüyor. Türk tarafının, yürütme erki için önerdiği Başkanlık Konseyi sisteminde Annan planındakinden "hatırı sayılır ölçüde uzaklaştığı" görüşüne yer verilen haberlere göre, Rum tarafı da "ileri sürülen tezlerin ortak devletin işleyişini güçleştirdiği, federal hükümetin seçimlerini de güvensiz hale getirdiği" görüşünde. Rumların yürütmeye ilişkin tutumu Rum basınına göre, Hristofyas genel hatlarıyla şu yönetim modelini önerdi: "-Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın ortak liste ile doğrudan vatandaşlar tarafından seçileceği Başkanlık sistemi. Federal hükümetin üyeleri üst düzey başkanlar tarafından seçilir. -Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanlığı görevini 2/1 oranıyla dönüşümlü olarak yerine getirirler. Merkezi hükümetin görev süresi 6 yıl olacak ve 4 yıl Kıbrıslı Rum ve 2 yıl da Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirecek. -Cumhurbaşkanı Yardımcısı'na veya hükümetin diğer üyelerine veto hakkı öngörülmez. Cumhurbaşkanı Yardımcısı her halükarda aynı görev süresinde Cumhurbaşkanlığı yapacak. -Federal hükümet üyesi Kıbrıslı Türklerin; itirazlarının dikkate alınmasını güvence altına alacak gibi görünen kararlar alma mekanizması öneriliyor. Bütün bunlar da siyasi eşitliğin; BM'nin ilgili kararlarında yorumlanan şekliyle (sayısal eşitlik değil sonuç getirici katılım) uygulanması bilinciyle yapıldı." Türk tarafının yönetimle ilgili tutumuRum basını, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın bugüne kadarki bütün görüşmelerde önerdiği yürütme modelini de şöyle aktardı: "-İsviçre'de uygulanmakta olan Başkanlık Konseyi modeli. -Konsey 4 Rum ve 3 Kıbrıslı Türkten oluşacak. Annan planındaki oran 4/2 idi. -Konsey'in seçimi; 25 Kıbrıslı Türk ve 25 Rum senatörden oluşacak Senato (Alt Meclis) tarafından yapılacak. Hükümetin seçimi için en az 13 Kıbrıslı Türk ve 13 Rum senatörün oyu gerekecek. -Kararların alınabilmesi için Konsey'in; aynı topluma mensup en az iki üyesinin oyu gerekir." Rum tarafı, Türk tarafının önerdiği modelin uygulanmasının mümkün olmadığı görüşünde. Neden olarak şu iddia öne sürülüyor: "Her şeyden önce, Annan planı 'şeytanlaştırıldı'. Hükümet için Kıbrıslı Türk ve Rum senatörlerin oy çoğunluğuna ihtiyaç duyulması, seçilmesini zorlaştırıyor. Dahası, Konsey üyeleri için 3/4 oranı Ada'daki nüfussal gerçekliği yansıtmıyor. Mevcut model ile karar alma prosedürü zorlaşıyor." Haberde, Cumhurbaşkanı Talat'ın yasama konusunda da siyasi eşitliğin yalnız Üst Meclis'te değil, büyük oranda Alt Meclis'te de sayısal eşitlik olarak ifade edilmesini talep ettiği belirtildi.