Bakanlardan ortak açıklama: Askerin deprem bölgesine gönderilmediği iddiası spekülasyon; fahiş fiyatlar konusunda düzenleme yolda

Bakanlardan ortak açıklama: Askerin deprem bölgesine gönderilmediği iddiası spekülasyon; fahiş fiyatlar konusunda düzenleme yolda

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bazı illerde kiralarda yaşanan fahiş artışlarla ilgili, "Kira, nakliye gibi hizmetlerde haksız kazanç elde etmek isteyenlere karşı çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız" dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, "Fahiş fiyatlarla milletimizin canını acıtanların peşindeyiz. OHAL'in sağladığı imkanları sonuna kadar kullanacağız" diye konuştu. Soylu, deprem sabahı askerin bölgeye gönderilmediği iddialarının ise, "spekülasyon" olduğunu savundu.

İçişleri Bakanı Soylu ve Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır İl Afet Koordinasyon Merkezi'nde Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin ortak basın açıklaması yaptı.

Yıkılan binalarla ilgili 184 kişi hakkında tutuklama kararı

"Hiçbir enkaz delil tespiti yapılmadan kaldırılmadı" diyen Bozdağ, şöyle konuştu:

"Şu ana kadar 7 bin 598 binada bilirkişi incelemesiyle delil tespiti yapıldı. Deprem bina soruşturmalarında bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldı, 184 hakkında tutuklama kararı verildi, 214 hakkında adli kontrol, 71'i hakkında yakalama, 55 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği, 16 kişinin de vefat ettiğini belirtiyorum. Deprem bölgelerinde diğer suçlara ilişkin soruşturmalar devam ediyor. Şu ana kadar hırsızlıkta 351 vaka, 284 şüpheli için işlem yapıldı. 179 kişi için tutuklama kararı verildi. Yağma konusunda, dört vaka, dört tutuklu vardır. Özellikle ifade etmek isterim ki yağma konusunda kamuoyuna yansıyan bilgilerin çoğunun asılsız olduğu da ortaya çıkmıştır. Tabii sanki vatandaşlarımızın böyle bir eğilimi varmış gibi bir algı gayreti içerisine girenler de oldu. Ama adli veriler yağma konusundaki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını ve onları açık açık tekzip ettiğini göstermektedir. Tabi son olarak dolandırıcılık ile ilgili de çünkü bu vesileyle dolandırıcılık suçları da olabilir. Bu kapsamda şu ana kadar beş tane nitelikli dolandırıcılık vakası olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda da yedi kişinin tutuklandığını ifade etmek isterim." 

Bozdağ, "Deprem döneminde yaşanan sıkıntılardan istifade ederek haksız kazanç elde etmek isteyenlerle ilgili yeni bir yaptırım uygulamasına geçeceğiz" açıklamasını yaptı.

İsias Otel'le ilgili gizlilik kararı yok 

Bozdağ, Adıyaman'da yıkılan İsias Otel'le ilgili verilmiş bir gizlilik kararı bulunmadığını, tüm soruşturmaların gizlilik kararı alınmadan yürütüldüğünü bildirdi.

Hasarlı müracaat sayısı 421 bin 

Soylu ise ağır, orta hasarlı toplam müracaat sayısının 421 bin olduğunu belirterek, 136 bin kişinin "konteynerde yaşamak istediğini" belirttiğini söyledi.

"OHAL imkanlarını sonuna kadar kullanacağız"

Soylu, kira fiyatlarındaki fahiş artışlarla ilgili, "Fahiş fiyatlarla milletimizin canını acıtanların peşindeyiz, yanlarına bırakmayacağız, OHAL'in sağladığı imkanları sonuna kadar kullanacağız" dedi. Soylu, "Vatandaşların karakollarımızdan 112'ye kadar, her türlü kamuda başvurulabilecek noktaya kadar başvurmalarını istiyoruz" diye konuştu.

Soylu, "Herhangi bir güvenlik zafiyeti yaşamış değiliz. Devletin tüm kuruluşları el birliğiyle deprem bölgesinde çalışmaya devam etmiştir" ifadesini kullandı.

"Asker çıkmadı demek yakışmadı" 

Soylu, deprem günü askerin kışladan çıkmasına izin verilmediği, bölgeye gönderilmediği iddiaları için de şunları söyledi:

"Bir konu başından beri speküle ediliyor. 'Deprem sabahı askerin çıkmasına müsaade edilmedi'. Defalarca cevap verdik. Biz depremin yaralarını sarabilmek ve bu deprem travmasında etkilenen vatandaşlarımızın travmalarını ortadan kaldırmak için topyekun mücadele ederken birileri de yalan mücadelesine devam ediyorlar.

Deprem 04.17'de oldu. Biz 05.00'te AFAD'daydık. 04.20 gibi Cumhurbaşkanımıza ilk bilgiyi verdik. Depremin 7,7 olduğunu arz ettik. Biz AFAD'a geçtik. Saat 07.00 gibi uluslararası yardım istedik. Uluslararası yardım istediğimiz yerde askerimiz, polisimiz teyakkuz halinde. Bunu zafiyet alanı olarak ortaya koymak çok yakışmadı, ayıp edildi. Burada kurumların, insanların, kişilerin üzerinden bir yıpratmanın kimseye faydası olmayacağını, buradan umut oluşturmanın hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırlatmak istiyorum. Güvenlik konusunda da işin başından itibaren bu bölgedeki güvenlik sayısını üç katına çıkardık."