Adalet Bakanı: FETÖ bitti diyemeyiz; ihraçlar devam edebilir

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ‘FETÖ’ ile mücadele konusunda “Bu örgüt hemen bitmez! Çünkü kripto olarak çalışıyorlar. Önümüzdeki süreçte de ihraçlar olabilir" dedi.

Yargı sürelerini kısalacak bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Gül, nafaka konusunda da ilgili bakanlıklarla bir süreç yürüttüklerini ifade etti. Müge Anlı’nın programıyla gündeme gelen Palu ailesi konusuna da değinen Gül, daha önceki yargı kararlarının HSK tarafından incelendiğini bildirdi.

Abdülhamit Gül, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma hakkında “Suud tarafının da yardımcı olması lazım. Çünkü failler orada. Bu süreçte şu ana kadar hiçbir katkıları olmadı. Bu konu bir gazeteciden öte bir insanın vahşice öldürülmesi söz konusu. Nerede insan hakları savunucuları? Bunların hepsinin sahte olduğunu tüm dünya gördü. Biz yalnız kalsak bu mücadeleyi tüm kapasitemizle adli olarak sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

Hukuk fakültelerinden mezun olanların ayrıca bir sınava tabi tutularak hakim, savcı, avukat, noter, noter yardımcısı olmalarını öngeren bir çalışma hedeflediklerini anlatan Adalet Bakanı Gül, Türkiye'nin tüm kapasitesiyle Kaşıkçı cinayetinin üstüne gideceğini ve olayı uluslararası zeminlere taşıyacağını söyledi.  Habertürk'te Veyis Ateş'in sunduğu Akılda Kalan programına konuk olan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün açıklamalarından öne çıkan ana başlıklar şöyle: 

"ABD'nin yaptırım kararı"

(Rahip Brunson’ın tahliye edilmemesi nedeniyle ABD’nin iki bakana yönelik yaptırım kararı alması) İnanamadım tabi şaka gibi. Bakanlıkta çalışıyorduk. Arkadaşlar geldiler. Televizyonu açtım. Öyle öğrendim. İçişleri Bakanı Süleyman Bey'i aradım. Kendisi Türkiye'nin ne kadar güçlü olduğunu düşündüğünü söyledi. Çok anlam veremiyor ve böyle gayriciddi bir konu olduğunu düşünüyorsunuz, Türkiye'nin büyüklüğünü düşünüyorsunuz. Yaptığınız işin ciddiyetini düşünüyorsunuz. Bu bizim ülkeye bağlılığımızı arttırıyor.

"Hakan Atilla davası"

O süreci avukatlar yönetiyor. Bu sürecin gayrihukuki olduğunu çok açık söylüyoruz. Burada FETÖ'nün kullanıp, attığı şeyleri oraya taşıyarak Türkiye'yi cezalandırması söz konusu. Hukuktan asla nasibini almamış bir süreç.

"Erken evlilik"

Evlenmiş, 2-3 çocuğu var, cezası kesinleşmiş, cezaevine giren insanlar var. O çocuklar annesiz, babasız olması adaleti sızlatıyor. Bu konu Meclis'in takdirinde. Yargı şartlarını belirleyeek. Herkes bu dramı görüyor. Diğer partiler dahil bu konuda haksızlık olduğunda, çözüm olduğuna dair bir kanaat var gibi. Herhalde Meclis'te çözümü sağlanacak.

"Nafaka meselesi"

Çok hassas bir konu. Düzenleme yaparken yeni mağduriyetler de oluşmamalı. Özellikle kadın tarafı. 10-15 yıl evli, saçını süpürge etmiş boşanmış. Bu konularda adil olmak lazım. Gerekirse onun yanında devlet olacak. Konuyla ilgili çok güzel çalışma yaptık. Kanunlar bir anda yapılacak değil. Ama bu konuda çalışma yapılması gerektiği açık. Hem akademisyen hem de ilgili bakanlıklar yapıyor çalışmayı. Siyasi partilerin de desteğiyle nasıl bir çalışma olacaksa gereği yapılır diye düşünüyorum.

Gülen’in iadesi

Ben bu iadenin olacağına inanıyorum. Hukuken elimizde mahkemelerin, savcıların, yargı makamların iade talebi var. Uluslararası sözleşmeler var. İade için yeterlidir. Hukuk devletisiniz. Hukuk devletinin gereğini yerine getirmek lazım. Uluslararası sözleşmenin gereğini yapacaksınız, ya da imza atmayacaksınız. Biz bu iadenin gerçekleşeceğine inanıyoruz, gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyanın hangi ülkesinde parlamentosuna, devlet başkanına kast ediliyorsa gereken yapılır. Bir gün FETÖ Türkiye iade edilecek, bağımsız yargı tarafından yargılanacak, adalet yerini bulacak. Ne zaman olmalı, derhal olmalı.

"FETÖ bitti diyemeyiz! İhraçlar devam edebilir"

15 Temmuz'dan hemen sonra Pensilvanya'ya bağlı hakim savcılar ihraç edildi. Anayasaya bağlı hakim ve savcıların önüne geldi ve onlar da yargılamaya devam ediyor. Bu zihniyet haksızlıklar yapıyordu, kumpas davaları açıyordu. Bunlar gitti mi, hayır! Kripto örgüt bunlar. Bu örgüt doğası gereği kendini saklayan bir örgüt. Yarın yine ihraçlar olabilir. Titizlikle araştırıyoruz. Bundan sonra önümüzdeki 5 yıllık dönemde bunlardan artık kurtulup, Anadolu'dan alın teriyle sınavları cevaplayan hakim savcı olarak geldi. Önümüzdeki 5 yılı bu onurlu, bağımsız, şerefli Türk hakim ve savcılarıyla inşa edeceğiz.

Biz hakim savcılarımızın hukuka, vicdana bağlılığından şüphemiz yok. 15 Temmuz gecesi savcılar, hakimler çalıştı, mahkemeler çalıştı. Pazartesi günü alacak-verecek davası, ticaret mahkemesi, de sulh hukuk da, asliye hukuk da açıktı. Bu ülkenin evlatları çarkı devam ettirdiler. Bu konuda yapacağımız işler var. Yapısal sorunlarımız da var. Ama bunların hepsini aşacağız.

"HSK Palu davasını inceliyor"

HSK konuyu inceliyor. Daha önce takipsizlik kararını inceliyor. Daha önce de deliller var da dikkate alındı mı, alınmadı mı diye inceliyor. Bir hakim savcı cinsel istismar olacak da onu serbest bırakacak. Kimse bu haksızlığı yapmasın. Biraz medya biraz sosyal medyada böyle şeyler çıkıyor. Babası çocuğa cinsel istismar etti deniyor, bakıyorsunuz öyle çıkmıyor. Yargı konuya titizlikle bakıyor lokal olayları çekip, yargının lekelenmesine müsaade edemeyiz. Yargı adalet hepimiz için gerekli. Hepimiz için son durak. Son tahlilde insanın olduğu yerde hata olabilir. Bu hataları telafi edici mekanizmalar var. Kurumlara genelleme yapınca kurum yıpranıyor. Şu saatte evinde dosya okuyan hakim savcılar var.

"Vatandaş yargıda güven ve hızlılık istiyor"

Kabine toplantısında taslağı sunduk. Biz bu reformu 80 milyon kişinin istifade edeceği bir reform olarak görüyoruz. Yüzde 100'ün görüşlerini, empatilerini, kaygılarını, önerilerini dikkate alacak şekilde hazırlıyoruz. Hakim, savcı, avukat, üniversiteler. 7 ilde adliyeye gittik, sokaktaki vatandaşlara sorduk, 'nasıl bir yargı istiyorsunuz' diye. Davaların erken bitmesini istiyorlar. Bur konularda yargının geciktiğini söylüyorlar. Teknik konularla, suçlarla ilgili cezanın verilmemesi, yapanın yanına kar kalmasıyla ilgili görüşlerini söyleyenler var. Yargıya güven ve hızlanması isteniyor.

"Dava süresini daha da aşağıya çekmeyi planlıyoruz"

Savcılık ve mahkeme aşamalarında tüm taraflarla anket yaptık. Mesela kasten adam öldürme davası şu anda ortalama 753 günde bitiyor. Bizim hedefimiz 300 ile 390 gün arasında bitmesi. Genel itibarıyla dünya ortalamasına benzer yakınlık vardır. Mesela rüşvet suçu 847 günde bitiyor. Biz 300 günde tamamlanmasını hedefliyoruz. Uyuşturucu ticareti 528 gün, biz 300 günde hedefliyoruz. Bunu bir klinik ortamı gibi düşünüyoruz. Cinsel saldırıda dava aşaması 243 gün. Zimmet suçu bin 102 gün. Bunu 300'e indirmeyi hedefliyoruz. Hedef sürelerle davaları hızlandırmayı planlıyoruz.

"Hakim, savcı, avukat olmak için sınav yapılacak"

Hukuk fakültesini bitiren kişi hakim, savcı, avukatlık, noter, noter yardımcılığı için sınava girmesini hedefliyoruz. Bu sınavları kazandıktan hakim, savcı cübbesini giyip vatandaşın ihtilafını çözecek.

"İnfaz sistemine yönelik çalışmalarımız var"

Bir af teklifi söz konusu. AK Parti'nin de denetimli serbestlik anlamında yaptığı çok şeyler oldu. Devleti ayakta tutan adaletin kendisi. Eğer yapanın yanına kar kaldı algısı vasa. Bazı suçlarla ilgili artırımlar yaptık ama acaba suç işlemeyi engelledi mi? Aslolan toplumda bu konularda zararlardan kurtarılsın. İşin esası ıslah etmek. Burada cezalar artırılmalı mı, azaltılmalı mı? Evde hapis, hafta sonu infaz, elektronik kelepçe gibi, yaşlılara infaz gibi çalışmalarımız var. Siyaset buna karar verecek. İnfaz sistemine yönelik bir çalışma devam ediyor.

"Kaşıkçı davasını tüm kapasitemizle sürdüreceğiz"

Kaşıkçı davası insanlığın, adaletin, vicdanın gerçekten turnusol kağıdı. Sayın Cumhurbaşkanımızın seslendirdiğinden başka neredeyse diğer sesler cılız çıkıyor. Türkiye bunu adli ve idari olarak büyük başarıyla sürdürdü. Tüm oluş şekliyle ortaya çıkardı. Savcılık tüm delilleri topladıktan sonra davayı açacaktır. Bunun tam anlamıyla ortaya çıkması için Suud tarafının da yardımcı olması lazım. Çünkü failler orada. Bu süreçte şu ana kadar hiçbir katkıları olmadı. Bu konu bir gazeteciden öte bir insanın vahşice öldürülmesi söz konusu. Nerede insan hakları savunucuları? Bunların hepsinin sahte olduğunu tüm dünya gördü. Biz yalnız kalsak bu mücadeleyi tüm kapasitemizle adli olarak sürdüreceğiz. Bunun uluslararası mecralarda da takipçisi olacağız.