Adalet Bakanı Abdülhamit Gül 17 - 25 Aralık yolsuzluk operasyonunun yıl dönümünde, "17 Aralık 2013’de, seçilmiş hükümete karşı operasyon tezgahlayan yargıya sızmış teröristler, milletimizin eşsiz feraseti ve Cumhurbaşkanımızın tarihi duruşu sayesinde hain emellerine ulaşamamışlardır" paylaşımı yaptı.
Gül sosyal medya paylaşımlarında, "Yargıyı ele geçirilecek bir mevzi olarak gören FETÖ’ye, Allah bu ülkeyi ele geçirme fırsatı vermedi. Bu hainlerin Türkiye'ye yaptıkları kötülüklerin hesabı tek tek soruluyor, sorulacak. Türk Yargısı, sadece hukukun emrinde, yalnızca milletin hizmetindedir. Hiçbir grup, zümre veya yapının yargıya sızmasına, etki etmesine asla müsaade etmemek, milletimize karşı boynumuzun borcu ve üzerimizdeki tarihi sorumluluktur" ifadesini kullandı.
17 Aralık’taki operasyonlarda, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab’ın da aralarında bulunduğu 89 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlara 'rüşvet', 'görevi kötüye kullanma', 'ihaleye fesat karıştırma' ve 'kaçakçılık' gibi suçlamalar yöneltildi. 25 Aralık 2013’teyse ikinci dalga operasyon için düğmeye basıldı. Bu defa da 96 kişiye 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek', 'ihaleye fesat karıştırmak' ve 'rüşvet' suçlamaları yöneltildi. İkinci dalga operasyonda, dönemin başbakanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrı evrakı hazırlandı.
O dönemde ayrıca bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış da dahil olmak üzere pek çok kişiye ait olduğu iddia edilen ses kayıtları sosyal medyaya servis edildi.
Operasyonların ardından Egemen Bağış, sürdürmekte olduğu Avrupa Birliği Bakanlığı görevinden alındı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise bakanlık görevlerinden istifa etti.
AKP iktidarı, Gülen yapılanmasına mensup savcı ve polisler tarafından başlatılan operasyonu hükümete karşı düzenlenmiş bir darbe girişimi olarak değerlendirdi. 17-25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra da Gülen yapılanmasının terör örgütü ilan edilmesinde bir milat olarak kabul edildi. Adı yolsuzluk iddialarına karışan dört bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi için 20 Ocak 2015’te Meclis’te oylama yapılsa da teklif, oy çokluğuyla reddedildi.