Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açlık grevi eylemlerini görüşmek üzere BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile bir araya geldi. Görüşme sonrası NTV'ye konuşan BDP'li Sırrı Süreyya Önder, partilerinin konuyla ilgili aldığı tavrın 'gözdağı vermek' değil 'dikkat çekmek' olduğunu söyledi. Önder, "Adalet Bakanı insani değerleri yüksek sorumluluk anlayışıyla sürece yaklaşmaya devam ediyor" dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, açlık grevlerinde gelinen son durumu görüşmek üzere bugün Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştü.
BDP'liler sürecin kritik aşamada olduğunu belirterek, bir an önce adım atılmasını istedi. Adalet Bakanı ise açlık grevlerinin sora erdirilmesi durumunda sorunların daha kolay çözüleceğini dile getirdi.
Görüşme sonrası NTV'ye konuşan BDP'li Sırrı Süreyya Önder, açlık grevleri konusunda partilerinin aldığı tavrın, 'gözdağı vermek' değil, 'dikkat çekmek' olduğunu söyledi.
Ergin'le görüşme talebinin kendilerinden geldiğini söyleyen Önder, "BDP'nin bu konudaki gayretleri 'gözdağı' olarak kodlanıyor. Parti olarak böyle bir açlık grevinden kazancımız olamaz. Bunun ağırlığını omuzlarımızda hissediyoruz. Onun için her kulağa seslenmek için çırpınıyoruz. Bir gözdağı verme söz konusu değil, dikkat çekme gayretindeyiz" diye konuştu.
Görüşmede Bakan Ergin ile 'cezaevindeki koşulları, açlık grevinde olan hükümlülerin durumlarını ve grevlerin olası sonuçlarını' değerlendirdiklerini kaydeden Önder, şöyle devam etti:
"Adalet Bakanı insani değerleri yüksek sorumluluk anlayışıyla sürece yaklaşmaya devam ediyor. Bir toplu iğne başı kadar imkan var mı bunları araştırdık karşılıklı bunları değerlendirdik.
Ortada siyaseten 'taviz verildi, taviz alındı, dediklerini yaptırdılar, yaptıramadılar' ekseninden çıkarmamız lazım olayı. Çünkü meselenin özü bu değil. Meseleye böyle yaklaşmak çözümsüzlğe çanak tutmaktan başka bir işlev görmüyor.
Aslolan burada hukuken hak olan şeyin kullandırılmaması var. Bir yanlıştan dönülmesi, eksikliğin telafi edilmesi olarak soruna yaklaştığımızda mesele çözülür."
'Açlık grevlerinin İmralı'nın talimatıyla yapıldığına' yönelik iddiaları da yalanlayan Önder, "Bundan sonra da önce de gecemizi gündüzümüze kattık. Bu meselenin nerelere gidebileceğini öngören insanlar olarak soruna yaklaşıyoruz. Ancak feryadımız duyulmuyor. Bu konuda görüş belirtenleri itibarsızlaştırmak doğru değildir. Hiç kimse kimseyi sürgit bir açlık durumuna emir ya da talimatla yönlendiremez. Bunu zamanında açlık grevi yapmış bir insan olarak söylüyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye genelinde 67 cezaevinde, 682 tutuklu ve hükümlü Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve ana dilde savunma hakkı konularında açlık grevi eylemi yapıyor.
Bu arada Adalet Bakanlığı'ndan cezaevinde açlık grevi yapan mahkumların sağlık durumuyla ilgili açıklama geldi.
67 cezaevinde 682 kişinin açlık grevinde olduğu belirtilen açıklamada, açlık grevi yapan mahkumlar arasında sağlık durumu kritik olan mahkumun bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada açlık grevinde olan tutukluların her gün düzenli olarak doktor tarafında kontrol edildiği belirtilerek, tutukluların "açlık grevine başlamadan önce Adalet Bakanlığına ve Başbakanlığa dilekçe vererek iaşe bedellerinin kendilerine limon, şeker ve su olarak verilmesini istedikleri ancak bu taleplerinin reddedildiği" iddiasının tamamen gerçek dışı olduğu ifade edildi.