T24 - Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) çalışmalarının Adalet Bakanı ve Müsteşarı tarafından engellendiği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, ''Üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir'' açıklamasında bulundu. Bakanlık açıklamasında "köşe yazarı" olarak tanımladığı Emin Çölaşan'ın yazısından yapılan alıntılarla da bu durumun daha önceden kamuoyuna açıklandığını iddia etti.Adalet Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ''23 Mart Salı günü HSYK toplantısının, gündeme geçilmeden sona ermesi ve bazı HSYK üyelerinin basına açıklamalar yaparak, tutanak tuttuklarından bahsedilmesi üzerine açıklama yapılması gerektiği'' belirtildi. HSYK İç Yönetmeliği'ne göre Kurul gündeminin Başkan veya vekili tarafından işin önemine, ivedi veya süreli oluşuna göre düzenlendiği ifade edilen açıklamada, ''23 Mart 2010 tarihli Sözcü gazetesinde bir köşe yazarının Adalet Bakanlığının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir müsteşar yardımcısının atanmasını önerdiğine ilişkin gerçek dışı iddialara da yer veren yazısındaki bir kısım hususların HSYK'nın bazı üyelerince aynı gün işleme konulması, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir husustur'' denildi. Bakanlığın açıklamalarında şunlar kaydedildi: ''Köşe yazarı, 'HSYK kararname istiyor' başlıklı yazısında, '...Eğer bu atama kararnamesi yine gelmezse (ki gelmeyecek) o takdirde Kurulun seçilmiş üyeleri tarafından verilecek bir önerge ile çok önemli boş yerler için en kısa zamanda oylama yapılacak', '...Size dahasını da söyleyeyim bu atama kararnamesi Kurul gündemine geldiği anda kamuoyunu çok yakından ilgilendirecek bazı sürpriz gelişmelerin de olması bekleniyor', '...Kuruldan önümüzdeki günlerde seçilmiş 5 üyenin oylarıyla çok önemli kararlar çıktığını duyarsanız sakın şaşırmayın...' şeklindeki ifadeler ile o gün olacakları tek tek yazmış ve Kurulun sürpriz kararlar alacağını önceden açıklamıştır. Başka yerlerde hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan hukuk dışı stratejinin HSYK'nın bazı üyelerince uygulanmaya konulması son derece vahim olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu üyeler yasaların Bakanlığa verdiği bir yetkiyi hukuk dışına çıkarak kullanmak istemişler ve Anayasa değişiklik teklifinin kamuoyuna açıklanması üzerine bir çatışma ortamı oluşturma gayretine girişmişlerdir. Kurulun çalışmalarının Bakanlığımız tarafından engellenmesi söz konusu olmayıp, Kurul üyelerinin kendilerince önem atfettikleri bazı konuları bir an önce çözmek ve yukarıda bahsedilen yazarın öngörülerini gerçekleştirmek istemeleri yüzünden Kurul çalışmalarına ara verilmiştir. Bakanlığımız bu güne kadar olduğu gibi hukuka bağlı tutumunu bundan sonra da taviz vermeksizin sürdürmeye devam edecektir. Herkesi de bu hususta duyarlı davranmaya devam etmektedir.''Bakanlık Emin Çölaşan'ı işaret ettiAdalet Bakanlığı'nın açıklamasında "köşe yazarı" olarak ifade edilen ve yazısından kesitler alındığı Emin Çölaşan'ın Söczü gazetesinde kaleme aldığı "HSYK kararname istiyor" başlıklı yazısı şöyle:HSYK kararname istiyorSevgili okuyucularım, AKP tarafından piyasaya sürülen anayasa değişikliğinin en önemli nedeni, yargının tamamını ele geçirme operasyonu,Bugüne kadar yargının pek çok kilit noktasını ele geçirdiler. Ancak bununla bile yetinmiyorlar. Anayasa değiştirerek HSYK'yı ele geçirecekler ki , sonrasında yapılacak atamalarda her şey AKP açısından dikensiz gül bahçesi olsun!Hakim ve savcıların tüm atama, terf, ceza ve özlük haklarından sorumlu olan bu Kurul'a , şimdi Anayasa değişikliği ile, hakim ve savcı olmayanlardan ve özellikle de kendi elemanlarından üye seçme girişiminde bulunuyorlar.Örneğin yeni taslağa göre Çankaya'da oturan AKP'li, bu kurul için adam seçecek! Kimleri? Elbette kendi adamlarını!... Ve bu yolla yargının tümünü ele geçirecekler.Şu anda yargıda çok önemli boşluklar var. Örneğin Ankara, Yalova, İzmir Karşıyaka gibi Başsavcılıklar boş! Son seçimde Yargıtay'a üye seçilen çok sayıda hakim ve savcının görev yerleri de boş. Kurul'un gündemi belirleyen Adalet Bakanlığı, bu boş yerlere seçim yapılmasın diye, atama kararnamesini HSYK'ya haftalardan beri getirmiyor. Niçin? Çünkü getireceği 'Kendi adamlarından oluşan' kararnamenin HSYK'dan geçmeyeceğini, yapılacak oylamada isimlerin oy çokluğu ile değişip başkalarının seçileceğini biliyor! Yargının işleri aksıyormuş, Bakanlığın umrunda bile değil.Şimdi gelelim işin en önemli boyutuna :Sözler uyarılar ve ricalar sonuç vermeyince, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek imzasıyla geçtiğimiz Perşembe günü Adalet Bakanlığı'na resmi bir yazı gönderildi. Özeti şu :"Atama kararnamesinin en kısa zamanda hazırlanıp, görüşülmek üzere HSYK'ya gönderilmesi."Bu yazı sonrasında işlem resmiyet kazanmış oldu. Bugün yapılacak toplantıda Bakanlığın getirdiği toplantı gündemi belli olacak. Eğer bu atama kararnamesi yine gelmezse, o taktirde Kurul'un seçilmiş üyeleri tarafından verilecek bir önerge ile çok önemli boş yerler için en kısa zamanda oylama yapılacak.Adalet Bakanlığı'nın bütün derdi şu :"Kararnameyi getirelim ama atanacak isimleri Bakanlık belirlesin. Örneğin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bizim 42 yaşındaki Müsteşar yardımcımız Zeki Yiğit'i seçelim. Birkaç yer için sizlerle pazarlık payı da bırakırız!" Gündemini Bakanlığın belirlediği HSYK 7 Kişiden oluşuyor. Adalet Bakanı başkan, onun emrindeki müsteşar doğal üye. 3 üye Yargıtay'dan, 2 üye Danıştay'dan seçilerek geliyor. Şu anda yüksek yargıdan gelen 5 üye aynı görüşte ama Bakanlık onlara karşı! Bu durumda oylama yapılması demek, bakan ve müsteşarın, başka bir deyişle AKP iktidarının kaybetmesi demek! Size dahasını da söyleyeyeyim, bu atama kararnamesi Kuırul gündemine geldiği anda, kamuoyunu çok yakından ilgilendirecek bazı "sürpriz gelişmelerin" de olması bekleniyor!Kadir özbek'in yukarıda sözünü ettiğim yazısından sonra Bakanlık zor durumda. Artık kaçış olmayacak. Kurul'dan önümüzdeki günlerde, seçilmiş 5 üyenin oylarıyla "çok önemli" kararlar çıktığını duyarsanız şaşırmayın.İşte bu nedenlerle, AKP'nin şu anda bir numaralı sorunu HSYK'yı, dolayısıyla yargının tamamını ele geçirmek. Anayasa değişikliği paketi aslında bu nedenle hazırlandı. Sonunu hep birlikte göreceğiz.