Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazdığı yazıyla Cumhurbaşkanı’na hakaret ve Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve devletin kurumlarını aşağılama suçu kapsamındaki dosyalarla ilgili ayrıntılı bilgi talep etti. Yazıda kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise karara karşı itiraz olup olmadığı ve itirazın kesinleşip kesinleşmediğiyle ilgili bilgilerin de her bir dosya için ayrı ayrı bildirilmesi istendi. CHP, yargı bağımsızlığına yeni bir darbe vurulacağı gerekçesiyle bakanlığa tepki gösterdi.
BirGün’den Hüseyin Şimşek imzalı habere göre, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Adalet Bakanlığı’nın Türk Ceza Kanunu'nun 299 ve 301'inci maddeleri ile ilgili yargılamaları takip uygulamasının zaten kaybolan yargı bağımsızlığını tamamen yok ettiğini kaydetti.
CHP’li Erkek, “Normal bir işlem gibi görülse de bu yazıyı alan hâkim elindeki derdest dosyada ya da gelecekte bakacağı dosyalarda nasıl baskı altında kalmaz? Nasıl bağımsız karar verebilir?" diye konuştu.
İktidarın baskı iklimini ancak adaletle bahara çevirebileceğini söyleyen CHP'li Erkek, açıklamasında ayrıca şunları kaydetti:
"İktidarın tarafsız ve bağımsız yargı inşa etme amacı varsa ona göre davranmak zorunda. Çünkü adalet söylemden daha çok eylem meselesidir. Yargı, ağır bir sivil vesayet altında. Bu zihniyet reform yapamaz. Bu yazının amacı hakim ve savcıya 'Ensenizdeyiz, yakın takipteyiz' denilmesidir. Hukukun işlemediği, kararların saraydan gelecek telefona göre alındığı bir düzen iktidardakileri kesmiyor artık. Hukuka uyan hakim ve savcıya da aba altından sopa gösteriliyor.”