Adalet Bakanlığı zorunlu din dersini AİHM'nin 'yüzme dersi muafiyeti' kararıyla savundu

Adalet Bakanlığı zorunlu din dersini AİHM'nin 'yüzme dersi muafiyeti' kararıyla savundu

Adalet Bakanlığı, zorunlu din dersinden muaf olmak isteyen öğrencinin velisinin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda tartışma yaratacak bir savunma yaptı. Bakanlık, AİHM’in zorunlu din dersi uygulaması nedeniyle Türkiye aleyhine verdiği kararlara rağmen zorunlu din dersini, AİHM’in İsviçre’ye karşı açılan "yüzme dersinden muafiyet" kararına dayanarak savundu.

Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, bakanlığın savunmasında, uygulanan din dersinin müfredatının ‘çoğulculuk ve tarafsızlık’ ilkelerine uygun olduğu savunuldu. 2011-2012 öğretim yılında uygulamaya konulan yeni din kültürü ve ahlak bilgisi öğretim programlarında farklı kültürlere ve onların dini değerlerine önemli bir yer verildiği ileri sürülen savunmada "Bu doğrultuda mezhepler üstü ve dinler açılımlı bir modelle farklılıkları tanımayı, anlamayı ve onlarla empati kurmayı öğretme hedeflenmiştir" dendi.

'FETÖ' ve IŞİD de savunmada

Ders programında Budizm, Hinduizm, Sihizm, Şintoizm, Taoizm gibi farklı din ve inançlara yer verildiği belirtilen savunmada Türkiye’de dinin, bireyler ve toplum bakımından önemli bir yere sahip olduğu ve bu dersin verilmesinin din ve inanç özgürlüğünün de bir gereği olduğu ileri sürüldü. Bakanlığın savunmasında "dini istismar eden 'FETÖ' ve IŞİD gibi örgütlerin varlığının da dinler ve farklı kültürler hakkında doğru ve objektif bilgilendirmenin önemini gösterdiği" savunuldu.

Bakanlık AİHM’in İsviçre’ye karşı yapılan bir başvuruda zorunlu yüzme dersinden muaf tutulmak isteyen başvurucuyu reddettiğini hatırlattı. AİHM’nin yüzme dersine katılımı, farklı kültürlerden ve dinlerden gelen öğrencilerin entegrasyonunu amaçladığı savunmasını yerinde bulduğu belirtilen savunmada, din dersiyle bağlantı şöyle kurulmaya çalışıldı: "Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada dinin sosyal yaşamdaki etkisi ve hatta yanlış din bilgisinin kolayca istismar edilebileceği gerçeğinin de göz önünde tutulmasının faydalı olacağı düşünülmektedir."