Adalet Kurultayı’nda internette fiber azlığı ve bant genişliği kısıtlamaları üzerinden sansür konuşuldu

Adalet Kurultayı’nda internette fiber azlığı ve bant genişliği kısıtlamaları üzerinden sansür konuşuldu

CHP’nin Çanakkale Gelibolu Tarihi Yarımadası'ndaki Kocadere Kamp alanında düzenlenen Adalet kurultayının çalıştayları arasında en önemlilerinden birisi “Bilgi ve İletişimde Adalet” başlığını taşıyordu. Avukat, gazeteci, sektörün değerli temsilcileri ve akademisyenlerin katılımındaki etkinlikte dikkat çekici yorumlar yapıldı.

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in koordinatörlüğünde ve moderatörlüğünde düzenlenen çalıştaya, bilişim uzmanı, turk-internet.com kurucusu ve yazarı Füsun Sarp Nebil, Elektrik Mühendisleri Odası’ndan Tayfun İşbilen, avukat Mehmet Ali Köksal, avukat Ali Osman Özdilek, avukat Gökhan Ahi, Bilgisayar Mühendisleri Odası'ndan Cem Nuri Aldaş, akademisyen Funda Başaran, sendika.org’dan Ali Ergin Demirhan ve gazeteci Zeynep Gürcanlı katıldı. Zaman darlığı nedeniyle, katılımcılar çok geniş bir alanı kapsayan İnternet Hukuku konusunda 2 farklı alana değindiler. Bunlar 5651 sayılı internet yayıncılığını düzenleyen kanun ile 6698 sayılı kişisel verileri koruma ile ilgili kanun oldu.  

Mesnetsiz engelleme kararları, siteler kadar vatandaşlar için de adaletsizlik  

Katılımcıların adaletsizlik olduğunu belirttikleri konulardan birisi, haber sitelerinin, engellenen URL’ler için neden ve ne zaman yapıldığı konularında bilgilendirilmedikleri ve bu sayfaların yeniden kullanıma açılma süreçlerinde belirsizlik olduğu şeklindeydi. Siteler bu konunun bir adaletsizlik olduğunu ama bu adaletsizliğin sadece siteye değil, yanı sıra vatandaşlara karşı da bir adaletsizlik olduğunu belirttiler. Öyle ki, bir ya da bir kaç kişinin şikayeti ile yüzbinlerce kişinin ödev, tez, rapor çıkartmakta kullandıkları Wikipedia’nın erişime kapatıldığı ve geri açılma konusunda bir gelişme olmadığı hatırlatıldı. Bunun adalet gerektiren bir konu olduğu kaydedildi.  

Sendika.org: Bombalama olmadan önceki gün nedensiz kapatıldık  

Diğer ilginç bir saptama ise, 61 defa tamamen erişime kapatılan Sendika.org tarafından dile getirildi. Sendika.org adına konuşan Ali Engin Demirhan, neden engellendikleri konusunu analiz ettiklerinde, bazen hiçbir sorunlu içerik olmadan da kapatmaya uğradıklarını gördüklerini söyledi. Demirhan, bunun dikkat edilmesi gereken, hatta bazı davaların dosyalarına eklenmesi gereken bir durum olduğuna işaret edildi.   

Nuri Aldaş: Sosyal medyada konuşulanlar tutuklanıyor algısı yaratmaya çalışıyorlar

Bilgisayar Mühendisleri Odası adına konuşan Cem Nuri Aldaş ise başka önemli bir konuya işaret etti. Sosyal medyada, kısıntılara değinirken, bir yandan iktidarın yaklaşımlarına yönelik ifadeler kullananların gözaltına alındığı ama tutuklanmadığını, çünkü bunun algı için yapıldığını söyledi ve gözaltına alınanların eski mesajlarının didiklenerek, içinde dine, millete küfür etme gibi hassas konudaki mesajların bulunulmaya çalışıldığını ve ancak bu tür mesajlar olduğunda tutuklama yapıldığına işaret etti. Bu yolla da dolaylı sansür yapılmaya çalışıldığını anlattı.  

Zeynep Gürcanlı: Haber yapmaya yönelik kısıtlamalar var  

Sözcü gazetesinin internet yayınını da yöneten gazeteci Gürcanlı ise, olayla ilgili bilgi toplamada sıkıntılar yaşandığını ve zaman zaman internet hatlarında kısıntı yapıldığını gördüklerini anlattı.  

5651 uygulamaları, türkiye’ye yatırımı kaçırıyor

Çalıştaya katılan hukukçular, engellemelerin ve çeşitli firmaların şeffaflık raporlarının Türkiye’nin yurtdışındaki görünümünü negatif yönde etkilediğini, internet devlerinin Avrupa’daki veri merkezi yatırımlarını, Bulgaristan, Romanya gibi komşu ülkelere yaparken, Türkiye’yi göz ardı etmelerine neden olduğunu söylediler.  

Önemli günlerde internet kısılarak sansür yapılıyor  

Konuşmacıların üzerinde durduğu bir başka konu da, internet bant genişliğinin bazı günlerde kısılması ve “Anayasal bir Hak Olan” haberleşme özgürlüğüne getirilen engelleme oldu. Konuşmacılar bu durumu “Haberleşme Özgürlüğümüze Adalet” şeklinde tanımladılar.  

Hükümet fiberin yayılımını engelleyerek dolaylı sansür yapıyor  

Bir başka tartışma ise fiber miktarındaki çok büyük yatırım eksiği oldu. Sansürün sadece web sitelerini kapatarak, erişime engelleyerek yapılmadığı, yanı sıra hükümet tarafından internetin gelişmesi ve yayılması engellenerek de, dolaylı sansür uygulandığına işaret edildi. Türk Telekom’un yönetim imtiyazını 2026 yılına kadar elinde tuttuğu Türkiye’nin telekom şebekesinin, özelleştirme sırasında 30 milyon km bakır kablo içerdiği ve bu kabloların aradan geçen sürede her yıl bir miktar fibere dönüşmesi gerektiği kaydedildi. Bu miktar için özelleştirmeden 12 yıl sonra 3-4 milyon km gibi olması gerekirken, şu anda sadece 300 bin km fiber altyapı olduğu belirtildi ve “Türk Telekom reklamlarında müşterilerine yurtdışı seyahat vereceğini söylüyor, bunu vereceğine fiber versin” denildi. Türk Telekom’un büyük ortağı OTAŞ’ın (Ojer Telekomünikasyon A.Ş) 2006 ile 2014 yılı arasında Türk Telekom’dan elde ettiği kârın, 6 milyar 614 milyon (22 milyar TL civarı) dolarlık bir meblağ olduğu hatırlatılarak, “Türk Telekom sermayedarı yanında halka da hizmet götürmesi gerekirken, sadece hissedarına hizmet yapıyor, vatandaşı ihmal ediyor, fibersiz bırakıyor, hükümet bu durumu denetlemiyor, yönetemiyor. Bu Türk halkına adaletsizliktir” denildi. Panelde, KHK ile işine son verilen akademisyenlerden Prof.Dr.Funda Başaran da, "Bilgi ve İletişim"in önemine derinlik katan bir konuşma yaptı. Bunu aşağıda sunuyoruz.