Adana'nın Aladap ilçesine kız öğrenci yurdundaki faciaya ilişkin tutuklanan yurt müdürü Cuma Ali Genç savcılık ifadesinde yangınla ilgili yurtta o gün yangın tüpünün olmadığını söyledi. Yurt müdürü Genç, çalıştığı dönem boyunca belediyenin hiçbir denetleme yapmadığını belirterek "Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı sadece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 6 aylık dönemlerde denetleme yapıldı." diye konuştu.
Aladağ'da 10'u öğrenci, biri eğitmen 12 kişinin hayatını kaybettiği yangında 6 yaşındaki kızı Sare Betül Genç'i kaybeden yurt müdürü Cuma Ali Genç, Aladağ Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadede, yurdun güvenliğini çocukları servisle okula götürüp getiren Mahmut D'nin sağladığını belirtti.
Yaklaşık bir yıldır müdür olarak çalıştığı yurdun işleyişi hakkında bilgiler de veren Genç, yangının çıktığı 29 Kasım'da özel işleri sebebiyle Adana'ya gittiğini, aynı gün saat 19.00 civarında Aladağ ilçesine döndüğünü aktardı.
İlçeye girdiği anda Mahmut D'nin kendisini arayarak yurtta yangın olduğunu ve itfaiyeye haber vermesi gerektiğini söylediğini anlatan Genç, bunun üzerine de itfaiyenin önünde bulunduğundan araçtan inerek ekiplerin yanına koşup yurtta yangın olduğunu söylediğini belirtti.
Daha sonra hemen yangının olduğu yurda gittiğini ifade eden Genç, yangın anında yaşananları şöyle anlattı:
"Ben yurdun demir kapısından içeriye girdiğimde yurdun giriş kapısının üçüncü kata kadar tutuşmuş olduğunu ve çatıya alevlerin ulaştığını gördüm. Bu sırada komşulardan ismini bilmediğim bir kişi elektrikçi merdiveni denilen alüminyum merdiven getirmişti.
Bunu Mahmut D. ve arkadaşlar birlikte oturma odasının yola bakan penceresine dayadık. Bu sırada getirilen diğer merdiven de oturma odasının diğer penceresine dayandı. Bu arada vatandaşlar merdivenin üzerine çıkarak yukarıdaki çocukları ve bayanları bu merdivenden indirmekteydi.
Ben de merdivenlerin yanında yerde bulunan yorganı alarak orada bulunan vatandaşla açıp öğrencilerin bu yorganın üzerine atlamalarını istedik. Bu sırada duman tüm odaları kaplamıştı ve odaların pencerelerinden dahi yoğun duman çıkmaktaydı. Bizim açtığımız yorgana 4-5 çocuk atlayarak kurtuldu."
Yurdun üçüncü katındaki hiçbir pencerenin açık olmadığını belirten Genç, şunları kaydetti:
"Bu nedenle burada öğrenci olup olmadığını başta fark edemedik ancak üçüncü katta öğrenci olduğunu tahmin edip merdiveni üçüncü kata yetiştirmeye çalıştık fakat merdiven kısa geldi."
Genç, normalde yurtta yangın söndürme tüpü olduğunu ancak olay günü bulunmadığını bildirerek, yurt müdürü olarak görev yaptığı süre içinde herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadığını söyledi.
Yurtta çalıştığı dönemde yangın yönetmeliğine uygunluk konusunda herhangi bir denetleme yapılmadığını iddia eden Genç, "Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı sadece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 6 aylık dönemlerde denetleme yapıldı." diye konuştu.
Genç, yurtta herhangi bir kaçak kat veya kaçak yapılanma olmadığını öne sürerek, şöyle devam etti:
"Ben yurdun yangın merdiveni kapılarını birkaç kez denedim. Merdivenden aşağı inip çıktım. Kapılarda herhangi bir bozukluk yoktu. Yangın merdiveni kapıları açıktı. İkinci kattaki yangın merdiveni kapısının kapı kolları ben kontrol ettiğimde vardı. Olmadığını kabul etmiyorum. Ben yurdun yangın merdiveni kapılarının normalde yanmaz ve belli bir süre dayanması gereken maddeden olması gerektiğini bilmiyordum. Ben yangınla ilgili herhangi bir resmi eğitim almadım. Bu yangın tüplerini dolduranlar, bana nasıl kullanacağımı göstermişlerdi."
Genç, yurdun elektrik sigortasının panosunda yaklaşık 5-6 ay önce sigorta attığını, sigortayı kaldırmak dışında herhangi bir şey yapmadığını ve kullanmaya devam ettiğini kaydetti.
Genç, "Olay itfaiyenin tamamen bu konudaki yetersizliğinden ve itfaiye aracının merdivenli müdahale aracının bulunmamasından, merdivenlerinin üçüncü kata yetişecek şekilde uzun olmamasından, itfaiye görevlilerinin yeterli donanıma sahip olmamasından kaynaklanmıştır. İtfaiye ekipleri yetersiz kaldı." iddiasında bulundu.