MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin seçim bürosuna yönelik saldırıya ilgili olarak ''Yazılı ve görsel medya uzun süre sessizliğini korumuştur. Sanki hiçbir şey olmamış gibi yayınlar yapmıştır. Çünkü adı Hrant Dink değil ülkücü Cengiz'dir. Görülen odur ki alayı birden Ermeni olanlar çoktan tükenmiştir. Alayı birden PKK'lı olanlar tükenmiştir. Esenyurt'taki saldırganlığı karşıt görüş diye sunmak edebe sığmaz'' dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Başbakan Erdoğan dün Türkiye’ye gelen Fransa Cumhurbaşkanı'na Orta Afrika’da yaşananları yüzüne vuracak cesareti gösterebilecek midir? Türkiye’yi bunların eline düşüren, iki dudağından çıkan sözlere mahkum eden Başbakan’a da yazıklar olsun" dedi.
İşte Bahçeli’nin sözlerinden satır başları:
Türkiye'nin bugünkü kargaşa ortamından faydalanmaya çalışıyorlar. MHP'yi ateşin içine nasıl çekeriz hesabındalar. Türk siyaseti, milli irade Esenyurt'ta saldırıya uğramıştır. Şimdilik aralarında yaşı 17 olan birisinin de bulunduğu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Dün hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamalar beyanları maksadını aşan değerlendirmelerle doludur.
- Bir tanesi 97 doğumlu bir ailenin fertleri belli bir yerlere mensubiyetleri var demiştir. Anlaşılan hükümet sorgusu devam eden kişileri suçlu ilan etmiştir. Hükümet sözcüsü gözaltındaki şüpheliilerden belli bir yerlere mensubiyetleri var demekle neyi kastetmektedir?
- Bu şahsiyetler nereye mensuplardır? Bunlar PKK'nın tetikçileri midir? Bekliyorlar ki Türk milleti birbirine düşsün. İstiyorlar ki MHP sokağa insin, çatışmanın tarafı haline gelsin. Biz tahrik kampanyalarına şans tanımayacağız.
- Yazılı ve görsel medya uzun süre sessizliğini korumuştur. Sanki hiçbir şey olmamış gibi yayınlar yapmıştır. Çünkü adı Hrant Dink değil ülkücü Cengiz'dir. Görülen odur ki alayı birden Ermeni olanlar çoktan tükenmiştir. Alayı birden PKK'lı olanlar tükenmiştir. Esenyurt'taki saldırganlığı karşıt görüş diye sunmak edebe sığmaz.
Toplumsal enerjinin volkan ağzına döndüğü andan itibaren taleplere dudak bükemeyecektir. Ukrayna’da yaşananlardan sonuç çıkarmak gerekmektedir. Devletin ana omurgasını felç edenler meşrutiyetini kaybeder. Milli çıkarlar birleşince koltukların sallanması kaçınılmazdır. Kimden ve nereden gelirse gelsin dehşet sahnelerini lanetliyorum. Başbakan Erdoğan dün Türkiye’ye gelen Fransa Cumhurbaşkanı'na Orta Afrika’da yaşananları yüzüne vuracak cesareti gösterebilecek midir? Türkiye’yi bunların eline düşüren, iki dudağından çıkan sözlere mahkum eden Başbakan’a da yazıklar olsun.
Başbakan’ın zikri ve düşüncelerini belirlemek zor değil. İhvan, Mursi, Rabia, Esad, Kırmızı oda, papaz cübbesi, beyaz saray, bush, açılım, Kürdistan, süreç, ihanet, pazarlık, paralele, oslo, istismar, 7 şubat, yalan, 17 aralık sözlerinden birini çözmek başbakanın kimliğini ifşa edecektir. Başbakan PKK’ya sözde komplo diye tarif ettiği süreçte yardım mı talep etmektedir. Şüphelerimiz giderilmelidir? Özerklik için yol veriliyorsa ihanet demek bile çok az kalır. Dövizin yükselişi durdurulamamaktadır. TL’deki erime fakirleştirmektedir. Ekonomik kayıplar ciddi boyuttadır, tehlike sinyalleri artmaktadır. Başbakan gelip geçecek dese de herkesi çok olumsuz etkilemektedir. Başbakan için tabii her şey toz pembe görünmektedir. Bankadaki milyonları ikiye katlanmıştır.
Başbakan ve hükümeti dövizdeki ateşi söndürmek için faiz kullanacaktır. Ananastan TUSKON’a saldırmakta TÜSİAD’a da vatan hainliğini layık görmektedir. İş dünyasını karşısına almıştır. Vatana hizmet edenleri hainlikte suçlaması ihanettir.
Emniyetteki curcuna devam etmektedir. Yakaladıkları yerde görevden almışlardır. Başbakan’ın oğlu için yapılan yol temizliği sonucunda beyefendi lütfetmiş ifade vermeye hazır olduğunu söylemiştir. HSYK konusunda frene basmıştır. Sayın Çiçek birkaç ay önce “Bir şey çıkmaz” diye görevini bırakan kişi değil midir? Göreve geldiğinden beri hakkında fezleke düzenlenen bu adalet bakanıyla mı yargı tarafsız olacaktır. Kurulda tekmelerler muhalefeti sindirmeyi çalışan bir iktidar mı güveni artıracaktır.
Altın kaçakçılarını savunacak kadar pervasızdırlar. AKP’nin Yalova vekili bir konuşmasında karşı tarafa sataşırken “Yalova’ya başka yerden gelmişsin, ben Karadeniz’in en güzel yerinden geldim, Yalovalıyım” demesi herkesi incitmiştir. Bu sözleri kullanan şahsı kınıyorum. Unutmasın ki derenin ötesi neyse bu yakası da budur. Bizi değil dereler ölüm bile ayıramamıştır.