Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında iddianameleri kabul edilen biri firari biri tutuksuz 15'i tutuklu şüphelinin yargılanması başladı. Aralarında firari Adil Öksüz’ün kardeşinin de yer aldığı Karabük Üniversitesinde görevli 16 şüpheli hakkında Karabük Ağır Ceza Mahkemesince ilk davaları görülmeye başlandı. Öksüz'ün kardeşi, "İllegal örgüte üye olan birini abi olarak kabul etmiyorum. Bunun için aynı soyadı taşımak istemediğimden soyadımı değiştirmek için dava açtım" dedi.
DHA'nın haberine göre, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianamede, TCK'nın 314/2 maddesi gereğince silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenilen tutuklu Ahmet Öksüz, Aladdin Yılmaz, Cahid Özdeveci, Erdal Biber, Hakan Suvak, Hüseyin Cinoğlu, Hüseyin Çevik, Turgay Türker, Süleyman Semiz, Serkan Esen, Salih Yıldırım, Mustafa Kurt ve Mahmut Çelik yoğun güvenlik önemleri altından cezaevinden alınarak adliyeye getirildi. Tutuksuz yargılanan Rüveyda Kılıç’ın da hazır bulunduğu mahkemede Burhaniye F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Seyman Kahraman ise SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Mahkemede ayrıca firari olan Halim İbrahim Demirci ise yer almadı. Adliye çevresinde polis ekipleri yoğun güvenlik önlemi alırken, şüphelilerin yakınları ve izleyiciler X-Ray cihazından geçirilerek üst araması yapıldıktan sonra mahkeme salonuna alındı. Mahkeme başkanı tarafından iddianamelerin okunmasının ardından başlanan yargılamada savunması alınan darbenin 2 numaralı şüphelisi ‘hava kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz’ün kardeşi Ahmet Öksüz, suçlamaları kabul etmedi.
Hakkındaki iddiaları kendi yazdığı 4 sayfalık savunması üzerinden tek tek okuyarak cevaplandıran Ahmet Öksüz, abisinin Adil Öksüz olduğunu beyan ederek, “Kendisi ile ilişkilerim iyi değildi. Aram soğuktu. Bayramlarda babamlarda denk gelirse görüşüyorduk. En son 16 Mart 2016 tarihinde baldızımın düğününde görüştük. Darbe sonrası 2 numaralı şüpheli olarak arandığını televizyonlarda öğrendim. İllegal örgüte üye olan birini abi olarak kabul etmiyorum. Bunun için aynı soyadı taşımak istemediğimden soyadımı değiştirmek için dava açtım. Bir atasözümüz var; 'her koyun kendi bacağından asılır.' Cezaevinde tutuklu bulunmamın sebebinin de abim olduğunu düşünüyorum” dedi.
Mahkeme başkanının medyada çıkan haberde soyadını değiştirmek için dava açtığını da sorması üzerine, abisinin medyadan darbeye karıştığını öğrendikten sonra onunla aynı soyadı taşımak istemediğini belirten Ahmet Öksüz, "Öksüz soyadımı değiştirmek için mahkemeye başvurdum. Darbeye karışan Adil Öksüz'ü abi olarak kabul etmiyorum. Aynı soyadı taşımak istemiyorum" diye konuştu.
Mahkeme başkanının 15 Temmuz'dan 1 hafta-10 gün kadar sonra telefonunun kırılmasını bahane göstererek yeni bir telefon satın aldığı, eski telefonunu neden çöpe attığı yönündeki soruya ise Öksüz, “Telefonumun düşmesi sonrası camı kırılmıştı. Tamire getirdiğimde yetkili kişi bana telefonun eski model olduğunu, 21 iş günü içinde yapılacağını ve parçasının bulunmasının zor olduğunu belirtti. Bir de yapılsa bile tamir masrafının fazla tutacağını belirtmesi üzerine ben de eski telefonumu çöpe atım yeni bir telefon aldım” cevabını verdi.
Mahkeme başkanının örgütün şifreli haberleşme aracı olarak kullanılan ByLock’u duyup duymadığı yönündeki bir soruyu ise Öksüz, “Ben sosyal medya kullanmayı sevmiyorum. Bölümdeki arkadaşlarımın ısrarı üzeri sadece 2-3 ay Whatsapp kullandım. ByLock’u 15 Temmuz darbesi sonrası televizyonlardan öğrendim. Onun öncesinde hiç duymadım. Hiçbir şekilde de indirip kullanmadım” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanının 'eşiniz burada mı' sorusuna ‘hayır’ cevabı vermesi üzerine başkan tekrardan 'ne yok' demesi üzerine ise Öksüz, “Kendisinin gözaltına alındığını öğrendim. Şu an gözaltında” diye cevapladı.
Mahkeme başkanının ‘eşinin neden gözaltına alındığını biliyor musun’ sorusunu Ahmet Öksüz, “ByLock kullandığı için sanırım” diye cevaplayınca, mahkeme başkanının, 'ByLock’u bilmediğini söylüyorsun ama eşin bu programı kullanıyormuş. Hiç merak etmedin mi' yönündeki sorusuna ise, "Ben eşime güveniyorum. Onun yanlış bir şey yapmayacağına ve illegal bir örgüte üye olacağını düşünmüyorum" yanıtını verdi. Bank Asya'daki hesap trafiğinin ve toplu para yatırmalarının birikim için olduğunu da savunan Öksüz, çocuklarının FETÖ ile bağlantılı okullarda eğitim almasının nedeninin ise 'kaliteli eğitim' olduğunu ifade etti. Davanın bugünkü duruşmasında diğer sanıkların savunmalarının alınması devam ediyor.