Adli Tıp 'ruh sağlığı iyi' dedi, çocuk intihar etti, savcı soruşturmadı!

Adli Tıp 'ruh sağlığı iyi' dedi, çocuk intihar etti, savcı soruşturmadı!

Adli Tıp 15 yaşındaki çocuğun uğradığı cinsel istismarla ilgili olarak 'ruh sağlığını bozacak mahiyette değil' diye rapor düzenledi. Çocuk bu raporun düzenlenmesinden 10 gün sonra intihar etti. Savcılık bu intiharla ilgili soruşturma yapma gereği duymadı.

Antalya'da uğradığı cinsel istismarın ruh sağlığını bozacak mahiyette olmadığı yönünde rapor verilen 15 yaşındaki R. D., rapordan 10 gün sonra yaşamına son verdi. Ancak savcılık, bu intiharla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Anne Habibe K. ise uğradığı cinsel istismar yüzünden kızının psikolojisinin bozulduğunu ve bu nedenle yaşamına son verdiğini söylüyor.

Doğan Haber Ajansı’ndan Mustafa Kozak’ın haberine göre, 24 Ekim 2000 doğumlu R.D’ın annesiyle babası, kendisi daha küçük yaştayken ayrıldı. Velayeti babasına verilen küçük kız, daha sonra bir yurda yerleştirildi. İkinci evliliğini yapan anne Habibe K., 8 yaşına geldiğinde kızı R.’yı yanına aldı.

 

Çocuk bayramının kutlandığı gün

 

2014 yılının 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katıldıktan sonra annesi, R’yı üvey babası Cihan K.’ın çalıştığı Karaalioğlu Parkı’nın yanındaki oto yıkamacıya gönderdi. Burada işyeri sahibinden sigara isteyen kızına kızan üvey babası, eve gitmesi için otobüse bindirdi. Annesinin kızmasından endişe eden R., bir durak sonra inip Kaleiçi’nde metruk bir alana gitti.

 

“Seni gözaltına aldım” diyerek evine götürdü

 

Burada küçük kızı gören 32 yaşındaki Cevher A.P., polis olduğunu iddia edip, "Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz" dedi. Cevher A.P., daha sonra R.D ile birlikte kent içi ulaşımını sağlayan otobüse bindi. Cevher A.P. ile kızın durumundan şüphelenen bir kadın yolcu, Güzeloba Mahallesi’nde otobüsten inen ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir sitenin zemin katındaki daireye götürüldüğünü gören kadın, polise haber verdi.

 

“Beni okşamaya çalıştı”

 

Olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınan Cevher A.P., kızın bağış toplamak için eve geldiğini iddia etti, ardından 300 lirasını çaldığı iddiasında bulundu. R.D.  ise Cevher A.P.’nin kendisini polis olarak tanıtıp ’karakola gidiyoruz’ diyerek evine getirdiğini, sonra da kendisini okşamaya başladığını, ancak buna izin vermediğini anlattı.

 

“Ruh sağlığı bozulmuş”

 

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda küçük kızın ruh sağlığının bozulduğu tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Cevher A.P., geçen yıl nisan ayında tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden R.D. eve kapandı.

 

Rapordan 10 gün sonra canına kıydı

 

Mahkeme talep üzerine küçük kızın ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için R.D’nın bir de Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verdi. Geçen yıl 8 Temmuz’da R.D hakkında düzenlenen raporda, mağdurede stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi. R.D. bu rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.

 

Kovuşturmaya yer yok

 

R.D’nın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmadan sonuç çıkmadı. Savcılık, maktulü intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından şüpheli olarak görülen çocuğun annesi Habibe K. ile çocuğa istismardan yargılanan Cevher A.P. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

 

Anne mahkemede tekrar ifade verdi

 

Kızının uğradığı istismarla ilgili devam eden davanın 11’inci duruşmasına katılan Habibe K., şunları söyledi: "Kızım bana sanığın göğüslerini ellediğini söyleyerek ağladı. Okula gitmek istemedi. Bu olaydan sonra kızım tekrar yurda alındı. 5 ay yurtta kaldı. Camları kırmış, kendisini kesmeye çalışmış. Bu nedenle yeniden bana verdiler. Bu olaydan önce kızım benimle yemek yapar, ev işlerine yardım eder, gezmelere giderdi. Daha sonra odasına kapandı. Geceleri uykudan çığlık atarak kalkmaya başladı. Psikolojik tedavi görmeye başlamıştı, ilaç kullanıyordu. Buna rağmen İstanbul 6’ncı Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun ruh sağlığının bozulmadığına ilişkin nasıl rapor verdiğini bilemiyorum."

 

Sanığın avukatından savunma

 

Tutuksuz sanık Cevher A.P.’nin avukatı Rüya Ünal ise R.D’nın geçmişte de intihara meyilli biri olduğunu iddia etti. Avukat Ünal, "Adli Tıp Kurumu raporunda iddia edilen mağdurun ruh sağlığını etkilediği hususuna katılmıyoruz. 23 Nisan 2013 tarihinden iki ay önce de mağdure bileklerini keserek intihara teşebbüs etmiştir. Yine yurttan kaçarak kollarını kesmiştir. Ruh sağlığı bu olay öncesinde bozuktur" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden mağdureyle ilgili dosyanın istenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi. Anne Habibe K., duruşma sonrası sanık avukatının beyanlarına tepki gösterdi. Habibe K., kızının uğradığı cinsel istismar nedeniyle yaşamına son verdiğini söyledi.