Sözcü yazarı Saygı Öztürk, 11 Temmuz'da düzenlenen operasyonla, 'suç örgütü elebaşı' olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen Adnan Oktar'ın kitaplarının milletvekillerinin odasında ve TBMM kütüphanesinde bulunduğunu yazdı. Eski MHP Ankara milletvekili Erkan Haberal ve bazı CHP milletvekillerinin kitapların toplanması için talepte bulunduğunu aktaran Öztürk, bu talebin karşılık bulmadığını ifade etti.
Öztürk ayrıca eski CHP illetvekili Mustafa Gazalcı'nın söz konusu kitaplar hakkında TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesine cevap olarak, kitapların eski AKP'li Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer tarafından dağıtıldığının açıklandığını belirtti.
Saygı Öztürk'ün 'Adnan Hoca Meclis'ten böyle çıkarıldı' (22 Temmuz 2018) başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Bu kitaplar parti ayrımı yapılmadan nasıl oluyor da kapılardan sokulup milletvekillerine dağıtıldı? Anlaşılıyor ki Fetullah Gülen grubunun geçmişte uyguladığı yol ve yöntemler, Adnan Oktar grubu tarafından da harfiyen uygulanmış.
Milletvekillerinden, kütüphaneden bu kitapların toplanması için yıllardır çaba gösterenler arasında MHP Milletvekili (Yeni görevi TBMM İdare Amiri) Erkan Haberal da bulunuyor.
Aslında, Adnan Hoca ve kitapları geçmişte de gündeme getirilmişti. 2007 yılında dönemin Genç Parti Milletvekili Emin Şirin, CHP Milletvekili Atilla Kart, kendilerine gönderilen Oktar'ın kitaplarını TBMM Başkanı'na iade ettikleri gibi, milletvekillerine mektup yazıp onların da iade etmelerini istemişlerdi.
29 Ocak 2016 tarihinde MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşuyor. O konuşma tutanaklarda şöyle yer aldı:
Haberal: Sayın TÜBİTAK Başkanı, 50 binden fazla kitabı imha edilmek üzere toplattıklarını açıkladı. Bunun gerekçesi, kriteri vardır. Bakın, TBMM'de, milletvekillerinin odasına Adnan Oktar'ın “Harun Yahya” adıyla yazdığı kitaplar var. Bunlar ‘toplatılacak kitaplar' kategorisinde yer almıyor mu?
Haberal: Adnan Oktar. Bunun kitapları bütün milletvekillerinin odasında var. Toplatılacaklar kategorisinde bu kitaplar neden yer almıyor? Bunu soruyorum. ‘Efendim, bu kitaplar din kitapları' deniliyor. İslam diniyle ilgili referans alacağımız bir insan değil. Bu kadar din âlimimiz, ulemamız varken bunlar TBMM çatısı altında milletvekillerinin odasına dağıtma cesaretini buluyorsa bir yerde sıkıntı var demektir.
Şimdi mi ne oluyor? O zaman bu eleştiriler AKP tarafından ciddiye bile alınmamış ve kitaplar odalarda, kütüphanede durdu. Şimdi o kitaplar TBMM kütüphanesinden de, milletvekili odalarından da toplandı. Zaten bazıları kendiliğinden kitapları imha etme yolunu seçmiş.
Aslında Haberal'dan önce de bu konuyu gündeme getiren, rahatsızlığını ortaya koyanlar vardı. Onlardan birisi de CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı'ydı. Adnan Oktar'ın “Yaradılış Atlası” kitabı TBMM'de dağıtılınca, Gazalcı'nın 28 Şubat 2007'de TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesine TBMM Başkanvekili AKP'li İsmail Alptekin şu cevabı verdi:
“Söz konusu kitabın dağıtımına yönelik olarak yapılan araştırma neticesinde, Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer tarafından banko hizmetleri vasıtasıyla kapalı ve üzerinde isim yazılı paketler halinde bir kısım milletvekillerine elden gönderildiği tespit edilmiştir.”
Eski bir öğretmen olarak Gazalcı'ya, Adnan Hoca'ya okullarda “yaradılış”la ilgili konferans verdirildiği bilgisi geldi. Önergeyi cevaplandıran Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Adnan Oktar'ı davet eden biz değil, belediyelerdir” dedi. Oktar, o günlerde 35 okulda konferans vermişti. Mücadele bitmiyor. 3 Şubat 2007 yılında “Adnan Hoca ve Kitapları Okullarda” adlı bir basın açıklaması yaptı. Ancak, korunmaya devam etti.
Oktar da bütün uyarılara karşı, tıpkı Fetullah Gülen gibi iktidar tarafından korundu, desteklendi. O korunanlardan Fetullahçıların nasıl bir örgüt olduğunu 15 Temmuz darbe girişimiyle öğrendiler. Şimdi de Adnan Oktar grubu, önemli suçlamalarla yargı önünde çıkacak. Geç de olsa haklarında işlem başlatılmış oldu.