Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı rapora göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile diğer varlıklı ülkeler, topraklarına girişleri engellemeye devam ederken Suriyeli mülteci krizi, dünyanın son 20 yılda tanık olduğu en ağır mülteci krizi haline geldi. Örgüt, Türkiye yetkililerine Suriye’den gelen mültecilere güvenli geçiş yolları sağlama ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışarak mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılama çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü, Suriyeli mültecilerin durumunu anlatan ve komşu ülkelerin bu krize yaklaşımıyla ilgili bir rapor yayımladı. Örgüt açıkladığı raporunda Türkiye’nin Suriye’yle olan 900 kilometrelik güney sınırından Türkiye’ye girmek tehlikeler ve zorluklarla dolu bir hale geldiğine yer verdi. Raporda ayrıca Kobanê’den Türkiye’ye sığınmak isteyen Suriyeli Kürt mültecilerin uzun süre gözaltında tutuldukları ve sorgulandıkları belirtildi.
Uluslararası Af Örgütü, İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne 13 - 16 Eylül 2014 tarihlerinde, ölümle sonuçlanan 17 ateşli silah kullanımı ve Türkiye sınır görevlileri tarafından dövüldükleri iddia edilen 31 kişiyi kapsayan 10 olaya dair 10 sayfalık bir ön rapor sundu.
Son üç yılda Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle 3,2 milyondan fazla kadın, erkek ve çocuk, ülkeleri dışında güvenlik ve koruma bulma umuduyla komşu ülkelere sığındılar. Ekim 2014 tarihi itibariyle, Lübnan’da kayıtlı 1,13 milyon, Ürdün’de 619 bin 3 ve Türkiye’de ise 1,6 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor.
Suriye içinde 150 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve aralarında yaklaşık 6,45 milyon ülke içinde yerinden edilmiş kişinin de bulunduğu 10,8 milyon kadar kişinin de acil insani yardım ihtiyacı olduğu bildiriliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 30 Ekim 2014 tarihi itibariyle 3,2 milyonun üzerinde Suriyeli mültecinin kayıt olduğunu bildiriyor. Türkiye’de en az 1,6 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor ve bu kişilerden 220 binden fazlası hükümetin kurduğu mülteci kamplarında yaşıyor.
Avrupa Birliği ülkeleri ile diğer varlıklı ülkeler, topraklarına girişleri engellemeye devam ederken Suriyeli mülteci krizi, dünyanın son 20 yılda tanık olduğu en ağır mülteci krizi haline geldi.
Türkiye’nin Suriyeli mülteci krizine verdiği yanıt, ayırmış olduğu kayda değer kaynaklara ve çok sayıda olumlu politika uygulamalarına rağmen, krizin başlamasının üzerinden birkaç yıl geçmesinin ve ülkedeki mülteci sayısının sürekli olarak artmasının ardından, giderek görünür bir biçimde ne kadar sınırlı olduğunu ortaya koyuyor.
Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye raportörü Andrew Gardner, Türkiye’ye giriş yapan mültecilerin sınır kapılarında yaşadıkları sorunlara işaret etti. Gardner şunları söyledi:
“Türkiye, resmi olarak, Suriyeli mültecilere yönelik açık kapı politikası uygulamaya devam ediyor. Ancak acil tıbbi ya da insani ihtiyaçları olmadıkları sürece, yanlarında pasaportu olmayanların Türkiye’ye resmi sınır geçişlerinden giriş yapmaları, rutin olarak engelleniyor. Bazıları resmi geçiş noktalarına uzak yerlerde vahim koşullarda yaşamak durumunda kalırken, mültecilerin büyük bir bölümü zorlu ve çoğu zaman da tehlikeli olan düzensiz geçiş noktalarını kullanmak zorunda bırakılıyor. Mülteciler, bu noktalarda çoğu zaman kendilerini geçirecek olan kaçakçılara bel bağlamak zorunda kalıyorlar. Türkiye sınır görevlilerinin, mültecileri sınırdan geriye ittikleri ve düzensiz olarak yapılan girişleri engellemek amacıyla ölüm ve yaralanmalara sebebiyet veren dayak ve ateşli silah kullanımı da dâhil olmak üzere hukuka aykırı ya da istismar edici güç kullandıkları ileri sürülüyor.”