Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye'de bugün itibarıyla 100 bin 363 Suriye vatandaşı bulunduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Mülteci sayısı 100 bini geçerse Suriye'de güvenlikli bölge gündeme gelir" demişti.
Konteyner ve çadır kentlerde, Türkiye'ye giriş yapan Suriye vatandaşlarına günlük 3 öğün sıcak yemek verildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer aldı:
''Ülkemize toplam 143 bin 140 Suriye vatandaşı giriş yapmıştır. 42 bin 777 Suriyeli ülkesine dönmüştür. Bugün itibarıyla Hatay'da 12 bin 68, Gaziantep'te 17 bin 237 (7 bin 736'sı İslahiye, 6 bin 754'ü Karkamış, 2 bin 747'si Nizip çadır kentlerinde), Kilis'te 12 bin 789, Şanlıurfa'da 30 bin 934 (18 bin 847'si Ceylanpınar'da, 12 bin 87'si Akçakale çadır kentlerinde), Kahramanmaraş'ta 14 bin 620 kişi, Osmaniye'de 8 bin 60 ve Adıyaman'da 3 bin 980 kişi barındırılmaktadır. 102'si refakatçi, 573'ü hasta ve yaralı olmak üzere toplam 675 kişi hastanede kalmaktadır. Hastanedekilerle ülkemizde toplam 100 bin 363 Suriye vatandaşı bulunmaktadır.''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'den gelen mülteci sayısının 100 bine ulaşması halinde Suriye sınırları içinde güvenlikli bölge oluşumunun söz konusu olacağını belirtmişti.
Suriye'den gelişlerin arttığı bir dönemde Hürriyet gazetesi yazarı İsmet Berkan’a konuşan Davutoğlu şu ifadeleri kullanmıştı:
“Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni 30 Ağustos günü Suriye özel gündemini konuşmak üzere toplantıya çağırdı. Bu toplantıya biz de gideceğiz. Suriye için bu toplantıdan bir karar çıkarsa ona uyarız. Kararı BM verecek. Eğer bize gelen mülteci sayısı 100 bini geçerse, bunları barındıracak yerimiz yok, onları Suriye içinde barındırabilmeliyiz. Suriye sınırları içinde bir güvenlikli bölgede BM kamplar kurabilir.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısının kritik eşik olan 100 bini aşması durumunda ne olacağı konusunda şu açıklamayı yapmıştı:
"Bizim 100 bininci sığınmacı geldiğinde tamam biz dolduk ondan sonraki birinciyi almıyoruz diyemeyiz böyle bir kararımız da yok. Bu şunu gösterir Suriye'de işler giderek kötüleşmiş ve artık insanların can emniyeti kalmamıştır ve rejim son günlerini yaşamaktadır. 100 binden sonraki sığınmacıyı almamak gibi bir karara sahip değiliz. "