Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'e yönelik 'Zeytin Dalı Harekâtı'nın üçüncü gününde şehit olan Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan son yolcuğuna uğurlandı.
Ankara'daki törene şehidin yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile çok sayıda siyasi katıldı.
Törende konuşan Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı: ''Şehidimiz Musa Özalkan Afrin operasyonundaki ilk şehidimiz. Rabbimiz Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler ancak sizler bilemezsiniz demiştir. Şu anda Musa evladımız bizi dinliyor. Biz onun şehadetine şahidiz o da bizim saf tutuşumuza şahit. Çok önemli bir operasyonlar silsilesi içerisinde ordumuz Mehmet'lerimiz bu karda kışta büyük bir mücadeleyi sürdürüyorlar kimlere karşı? Teröristlere karşı. DEAŞ gibi terör örgütüne yönelik operasyondur. Bu operasyonu milletimiz ÖSO birlikte zafere ulaşma suretiyle kazanacağız. Kararlıyız azimliyiz acaba şunlar ne demiş bunlar ne demiş dünyada şu ülke nasıl bakmış bu ülke nasıl bakmış buna bakacak halimiz yok. Bu konuda karar bu milletindir. Şu anda yavrumuz bu noktada attığı tweet'lerle de adeta geleceğini okudu. Adeta şehadetten kendisine gelecek olan paranın bile nereye yatırılması gerekeceğini de orada bildirdi. Bu millet güçlü. Biz evladımızın bu vasiyetini zaten Türk milleti olarak biz kendimiz hallederiz onu da yerine getiririz. Allah rahmet eylesin.''
Şehit Özalkan için ilk tören Gaziantep'te düzenlendi. Şehidin naaşı törenin ardından Ankara'ya uğurlandı.
Kilis'in Gülbaba Köyü'nün güneydoğusunda dün PKK/KCK/PYD-YPG ve DAEŞ terör örgütü ile çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Astsubay Üstçavuş Özalkan'ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu Morgu'nda işlemlerin tamamlanmasının ardından askeri kortej eşliğinde Gaziantep Havalimanı'na getirildi.
Burada düzenlenen törenin ardından Özalkan'ın naaşı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait askeri uçakla Ankara'ya gönderildi.
Törene, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Ekiyor, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Halil Uysal, Emniyet Müdürü Faruk Karaduman ile askeri erkan katıldı.
Şehit Musa Özalkan'ın cenazesi, Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde bugün öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Ayaş'ın Bayat Köyü'nde toprağa verilecek.
Öte yandan Özalkan'ın, Ankara'nın Sincan ilçesi Törekent Mahallesi'ndeki babaevine, şehadet haberinin ardından Türk bayrakları asıldı. Şehidin annesi Hatice ve babası Selahattin Özalkan ile diğer aile üyeleri, taziyeleri kabul etti. Sincan Belediyesi'nce evin önüne taziye çadırı kuruldu. Şehidin ağabeyi Hakimler ve Savcılar Kurulu Müfettişi Necip Özalkan, yaptığı açıklamada, kardeşinin 2008'den bu yana astsubay olarak görev yaptığını belirtti. Şehidin 2015'e kadar Bolu Dağı Komando Tugayı'nda görevli olduğunu, yılın 9 ayı Şırnak, Gabar, Cudi, Kuzey Irak ve diğer birçok bölgede operasyonlara katıldığını anlatan ağabey Özalkan, "Bunların bir kısmını ailem üzülmesin diye söylemezdi. Kendisi benimle paylaşırdı" dedi.
Özalkan, kardeşinin 2015'te Kayseri'ye gittiğini, 2017'de tekrar Tunceli Dağ Komando Tugayı'na tayininin çıktığını aktararak, şöyle devam etti: "Kendisi 2017 Haziran'da tayin olduktan sonra El Bab yakınlarında bir karakolda görev yapıyordu. Afrin operasyonu başlayacağını daha önceden biliyor, tahmin ediyorlardı komutanları vesilesiyle. Aralık ayı başı gibi El Bab'dan geri Gaziantep sınırına çekilmişlerdi. Orada gerekli eğitimlerini tamamlayıp, sizin de bildiğiniz üzere Afrin operasyonu başlar başlamaz, kara harekatının olduğu pazar günü sabahleyin Afrin'e girdiler. Cumartesi günü akşam konuşmuştum kendisiyle en son. 'Ağabey sabah kara harekatı yapılacak, muhtemelen biz gireceğiz. Annemler üzülmesin onlara söylemedim, senin bilgin olsun' demişti. Koşarak şehadet şerbetini içmeye gitti." Özalkan, kardeşine şehitlik mertebesi nasip olduğu için Allah'a şükrettiğini, kendilerine de bu mertebenin nasip olması için dua ettiğini vurguladı.
Özalkan, şehit kardeşinin Allah yolunda, vatana, millete hizmet etmek için görevini en iyi şekilde yaptığının altını çizerek, şunları kaydetti: "Biz de inşallah onun şehitlik mertebesinden faydalanırız. Rabbim bizlere de böyle güzel ölümler nasip etsin. Allah devlete, vatana millete zeval vermesin. Bayrağımız inmesin, İslam'ın son sancaktarı olan bu ülke için bu devlet için hepimiz bin ölür bin doğarız. Elimizden gelen neyse, nerede görev yapıyorsak sonuna kadar en iyi şekilde vatanımıza, milletimize, devletimize hizmet ederiz. Biz bu düsturla yetiştik. Çok şükür annemin de babamın da başları dimdik. Bu bizim için bir kıvanç, mutluluk. Elhamdülillah diyoruz."
Kardeşinin evli ve Ayşe Gökçen isimli 5 aylık bir kızı olduğunu belirten ağabey Özalkan, "O bizim, hepimizin, tüm vatanın kızı, kardeşi. Rabb'im onun ömrünü bahtını açık etsin" ifadesini kullandı. Özalkan, sözlerine şöyle devam etti: "Kendisinin vasiyeti olduğuna dair bir mesajı varmış. Ben de İstanbul'daydım. Gece 04.00 gibi döndüm Ankara'ya. Döndükten sonra öğrendim. Mesaj attığı arkadaşları, 'Evet, bize böyle bir mesaj attı' diye teyit ettiler. Muhtemelen vasiyeti doğru diye düşünüyorum. Benim haberim yoktu vasiyetinden, ben de yeni öğrendim. Kendi adına Türkmen bölgesinde Suriye'de bir okula isminin verilmesini istemiş."