Ağaç kesme tartışmasında öldürülen arkeoloğun ablası: Annem kardeşimin ölüm sebebini kalp krizi zannediyor

Ağaç kesme tartışmasında öldürülen arkeoloğun ablası: Annem kardeşimin ölüm sebebini kalp krizi zannediyor

Antalya’nın Kemer ilçesinde Olympos Antik Kenti’nde bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden arkeolog Sinan Sertel’in katil zanlısı, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya katılan maktulün ablası, “Annem kardeşimin bıçaklandığını bilmiyor. Kardeşimin ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu söyledik. Sanığı vicdanıyla baş başa bırakıyorum” dedi. 

Olay, geçtiğimiz 19 Mayıs'ta Kemer ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Olympos Antik Kenti'nde hem doktora yapan hem de alan sorumlusu olan Sinan Sertel (32), ‘ağaç kesildiği iddiaları’ üzerine bölgede oturan Sadık Poyraz ile tartıştı. Büyüyen tartışmanın ardından Poyraz, yanındaki bıçakla Sinan Sertel’i göğsünden bıçakladı. Sertel uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Sadık Poyraz ise tutuklandı.

Sadık Poyraz, 11’nci Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Sadık Poyraz, taraf avukatları ve tanıklar katıldı.

Daha önceki ifadesini tekrarlayan sanık, maktulle arasında ağaç kesme meselesi nedeniyle tartışma çıktığını, maktulün kendisini tehdit ettiğini söyledi. Öldürme kastının olmadığını iddia eden sanık Sadık Poyraz, olay günü maktul tarafından darp edildiğini, amacının ise sadece kendisini korumak olduğunu vurguladı. 

“Sanığı vicdanıyla baş başa bırakıyorum” 

Duruşmaya katılan maktulün ablası Nurcan Doğan, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Annem kardeşimin bıçaklandığını bilmiyor. Kardeşimin ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu söyledik. Sanığı vicdanıyla baş başa bırakıyorum” dedi.  Ardından duruşmada tanıklar dinlendi.

Tanık M.A.M., olay anında arkadaşlarıyla beraber restoranda sohbet ettiklerini söyledi. Tanık, “Sadık annesiyle beraber arkamızdaki masaya oturdu. Ardından Sadık’la maktul sahile doğru yürüdü. İlk yumruğu maktul attı. Sanığın boynunu tutarak yumrukladı. Biz tam ayıracakken maktul, ‘beni bıçakladı’ dedi” diye konuştu. 

Diğer tanık B.E. ise “Eşim ve kızım restoranda oturuyordu, ben de onların yanına gidiyordum. Yanımda da bir arkadaşım vardı. Olay önümde oldu. O an Sadık hiç tepki vermedi. Biraz ileriye doğru gittiler. Sonra vefat eden kişi küfür ederek, ‘beni bıçakladı’ dedi. Maktul, Sadık’ın boynunu kollarının arasına almıştı” dedi. 

Mahkeme heyeti sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Zanlı: "Bıçağın Sinan'ın vücuduna girip girmediğini anlamadım"

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede zanlı Sadık Poyraz'ın savunması şu şekilde yer almıştı:

“Ben ve arkadaşlarım kendi aramızda Olympos Antik Kenti'ndeki ağaç kesimleri hakkında konuşuyorduk. Bu yapılanın, doğa katliamı olduğunu düşünüyorduk. Bu sırada sahile yaklaşık olarak 20 metre mesafede olan arkadaşımın yanında bir erkek ve iki de bayan şahıs ile oturuyordu. Bir süre sonra maktul Sinan arkadaşlarımın yanına gelince bizim gruptan bir arkadaşımız, ‘Bu çocuk da kazı ekibinden. Kendisine neden ağaç kestiklerini sorabiliriz' dedi ve gitti. Sinan ile yaklaşık 15-20 dakika konuştu. Onlar konuşmaya devam ederken yanlarına gittim ve Sinan'a, ‘Ben de bir soru sorabilir miyim' dedim. O da bana, ‘Sen konunun yarısında gelip bana soru soramazsın' şeklinde cevap verdi. Ben de, ‘konunun yarısından sonrasını dinlerim' dedim. Kendisi de bana eli ile alaylı bir şekilde işaret ederek, ‘Git şurada dinle' dedi. Bunun üzerine aramızda sözlü tartışma çıktı. Ayrıca Sinan'a, ‘Pazar gününe kadar ağaç kesimini durdurun. Biz de toplanalım bize ağaç kesiminin gerekçesini anlatın' dedim. O da bana tartışma sırasında küfrederek, ‘Toplanın da görelim bakalım' şeklinde sözler söyledi ve elindeki sopayı sert bir şekilde kuma vurarak ayağa kalktı.”

“Benim için bu konu burada kapandı”

Yaşananlardan sonra eve gittiğini kaydeden sanık Poyraz, kendisine ait bir sosyal paylaşım sitesinden ağaç kesimiyle ilgili bir görüntü paylaştığını belirtti. Sadık Poyraz, “Videonun üzerine, ‘Olympos'ta bir ağaç katliamı yapılıyor. İşin teknik kısmını bilmem ama yapılan bana doğru gelmedi. Pazar günü hep birlikte sahilde toplanalım. Olayın ne olduğunu anlayalım. Bunun mantıklı olduğunu savunan birisi bana sopa gösterip, tehdit etti' şeklinde yazılar yazdım. Ertesi gün sabah müze müdürlüklerine ve bu işlerle ilgilenen birkaç kurumu aradım. Ağaç kesimleri ile ilgili bilgilerinin olup olmadığını sordum. Sonuç olarak ise her şeyin izinli olduğunu ve yapılması gerektiğini söylediler. Ben de bunu duyduktan sonra yaptığım paylaşımı sildim ve benim için bu konu burada kapandı” ifadelerini kullandı.

Olaydan bir gün önce Olympos'ta yakınının işletmesinin açılışına yardım amaçlı gittiğini söyleyen sanık Sadık Poyraz, “Ben oradayken maktul Sinan Sertel ile birkaç tanımadığım arkadaşı geldi. Benden 3-4 kez içki istediler. Ben de kendilerine içkilerini götürdüm ancak kendisine karşı en küçük bir ters hareketim olmadı. Gecenin ilerleyen saatlerinde tekrardan içki istedi, ben de içkisini verdim. O da bana, ‘Sadık sen misin' dedi. Ben de, ‘evet benim' dedim. Bu arada bana 20 TL para attı ve bana, ‘Paylaşımda bulunduğun kişi benim' dedi, ben de, ‘hatırlayamadım ancak doğrudur. Bu arada içkiniz 20 değil, 30 TL' dedim. Bana, ‘İyi ki o yazıyı sildin, yoksa sana ne yapardım' dedi. Sonra barda bulunan işletmeci ve diğer kişiler Sinan'ın bu sözlerini duydu. Ben de Sinan'a ‘Ne diyorsun sen' deyince o da bana, ‘Sen dışarıya çıksana lan' dedi. Daha sonra bizi ayırdılar” diye konuştu.

Olay gününü anlatan sanık Sadık Poyraz savunmasına şöyle devam etti:

“Annemle Çıralı sahil kısmında bulunan bir restorana gittik. Çaylarımızı içerken oradaki garsona Sinan'ı tanıyıp, tanımadığını sordum. Onlar da tanıdığını söyledi, ben de Sinan'ın numarasını aldım. Aradım açmadı. Ben de kendisine, ‘Ben Sadık. Çıralı'daki restorandayım. Gel konuşalım. Sürekli beni tehdit edip duruyorsun' şeklinde mesaj attım. O da bana, '15 dakikaya geliyorum' dedi. Daha sonra yanımıza bir arkadaş geldi. Ben de annemi tuvalete götürdüm. Geri geldiğimizde Sinan'ın masamızda oturduğunu gördüm. Ben de arkadaşım Z.'ye, ‘sen annemle otur, biz Sinan'la konuşalım' diyerek restorandan dışarıya doğru çıktık. Daha sonra bana küfrederek, ‘Gel araçların şuraya gidelim' dedi. Ben de onun sol kolundan tutarak durdurmaya çalıştım. O da bana 7-8 kez yumrukla vurdu. Bu sırada bana küfretmeye devam ediyordu. Başımı aşağıya doğru eğince kendimi kurtarmaya çalıştım. Başaramayınca ben de şortumun sağ cebinde bulunan bıçağı çıkararak rastgele bir iki kere salladım. Amacım kendimi korumaktı, bıçağın Sinan'a değip değmediğini bile anlamadım. Bu sırada Sinan yine bana küfrederek, ‘Bıçakladı beni, ambulans çağırın' diyerek bağırmaya başladı. Ben de zaten hesabı daha önceden ödediğim için çantamı ve annemi alarak ayrıldım.”

Sanık Poyraz, “Daha sonra Deliklitaş'ın orada karşılaştığım Ö. isimli arkadaşımın telefonundan Z.'ye mesaj attım. Sinan'ın durumunu sordum, elimden geleni yapacağımı ve benden şikayetçi olmamasını söyledim. Bu konuda Z.'nin aracı olmasını istedim. Çünkü bıçaklarken bıçağın Sinan'ın vücuduna girip girmediğini bile anlamadım. Kesinlikle bıçaklarken amacım, Sinan başımı sıkıştırdığı için kendimi ondan korumaktı” diye konuştu.

Sanık Sadık Poyraz pişman olduğunu ve maktule kasıtlı olarak zarar vermek istemediğini söyledi.

İddianamede ise şu cümlelere yer verildi:

“Böylece taraflar arasında husumet oluşmuştur. Olay günü şüpheli maktulle buluşmak için mesaj atmıştır. Maktul de buluşma durumunu arkadaşı Z.'ye söylemiştir. Z. maktulden önce buluşma yerine gitmiştir ancak şüpheli maktulü buluşmanın yaşandığı iş yerinde dışarıya çağırmıştır. Birlikte dışarıya çıkan şüpheli ile maktul arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşmüştür. Şüpheli maktulü öldürmeye elverişli bıçak ile hayati bakımdan önem arz eden bölgelerden iki kez bıçaklayarak yaralamıştır. Maktul daha sonra ölmüştür. Tüm dosya içeriği dikkate alındığında şüphelinin kasten öldürme suçunu işlediği anlaşılmıştır.” (İHA)