Ağar nihayet hesap veriyor

Mehmet Ağar hakkında Susurluk davası kapsamında açılan ve milletvekili seçildiği için durdurulan dava yeniden başlıyor. Ağar, bugün "cürüm işlemek amacıyla silahlı teşekkül oluşturmak", "gıyabi tutuklu sanığın gizlenmesine yardım etmek" ve "görevi suiistimal" suçlarından hâkim karşısına çıkacak. Milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle Susurluk davasından bugüne kadar yargılanamayan eski bakanlardan ve eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, 12 yıl sonra hâkim karşısına çıkıyor. Ağar, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başlayacak olan duruşmada, "cürüm işlemek amacıyla silahlı teşekkül oluşturmak", "gıyabi tutuklu sanığın gizlenmesine yardım etmek" ve "görevi suiistimal" suçlarından yargılanacak. Milletvekili seçilemeyince... Mehmet Ağar hakkında Susurluk davası kapsamında açılan dava, milletvekili seçilmesi nedeniyle durdurulmuştu. 27 Temmuz 2007 seçimlerinde tekrar milletvekili seçilemeyince yasama dokunulmazlığı kalmadığı için İçişleri Bakanlığı dosyasını Danıştay’a gönderdi. Danıştay 1. Dairesi, Ağar’ın ‘cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek’ suçu yönünden lüzum-u muhakemesine karar verdi. Danıştay, suçun işlendiği tarihte Ağar’ın vali statüsünde bulunduğunu belirterek yargılamasının Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde yapılmasına hükmetti. 8. Ceza Dairesi suç tarihinde Ağar’ın "emniyet müdürü" olduğunu hatırlatarak görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İşte Mehmet Ağar hakkındaki suçlamalar İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in 1997 yılında hazırladığı ve dokunulmazlık dosyasına da giren fezleke, 2007’de Danıştay kararında da esas alındı. Bu fezlekelere göre, Ağar hakkındaki suçlamalar şöyle: 1993-1996 yılları arasında, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek, Susurluk kazasında ölen, Bahçelievler katliamıyla ilgili gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı’nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek, yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e silah taşıma izin belgesi vermek suretiyle görevi kötüye kullanmak, yine yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak. ÇHD müdahil olmak istiyor Duruşmada Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi’nin müdahil olmak amacıyla mahkemeye dilekçe vermesi bekleniyor. Bunun için avukatlar tarafından "Ağar cezalandırılsın" başlıklı bir imza kampanyası başlatıldı ve "agarhesapver.org" adlı bir web sitesi hazırlandı. Susurluk hükümlüleriyle bağlantıları var Ayrıca Danıştay 1. Dairesi; DGM, Ağır Ceza ve Yargıtay’ın Susurluk kararları ile Ağar hakkındaki fezlekeleri inceleyerek bazı tespitlerde bulunmuştu. Daire kararında, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek" suçuyla ilgili olarak İstanbul DGM'de yargılanan diğer sanıklar İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Abdülgani Kızılkaya, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Yaşar Öz, Ali Fevzi Bir, Haluk Kırcı ve Sami Hoştan ile Ağar arasında bazı bağlantılar tespit edildiği vurgulanmıştı. Kararda ayrıca, İçişleri Bakanlığı başmüfettişlerince 5 Mart 1999'da düzenlenen fezlekenin incelenmesinden, Ağar'ın, üstüne atılı "cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek" suçunu işlediğini doğrulayacak ve hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterli kanıt bulunduğu bildirilmişti. ‘Devletim isterse konuşurum’ Ağar, hakkındaki iddialarla ilgili olarak, "Ben bütün hayatımı devlet işlerine verdim. Bu uğurda özel hayatımı, ailemi, çocuğumu ihmal ettim. Bugün geldiğim noktaya bakın" demişti. Ağar son olarak Ergenekon davasıyla adı yeniden gündeme gelen eski MİT görevlisi Mehmet Eymür’ün "Ağar konuşsun" açıklaması üzerine, "Devletim isterse konuşurum" yanıtını vermişti.