AGİT: Türkiye'de medya özgürlüğü vahim şekilde boğulmuş durumda

AGİT: Türkiye'de medya özgürlüğü vahim şekilde boğulmuş durumda

AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic, “Türkiye’de ifade özgürlüğü ciddi manada sınırlandırıldı ve medya özgürlüğü vahim bir şekilde boğulmuş durumda” dedi.

Türkiye’de son dönemde basın özgürlüğü ve ifade hürriyetinde gerileme yaşandığı konusunda bir uyarı da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan (AGİT) geldi. Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu AGİT’in Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic,  artık Twitter, YouTube yasakları ile birlikte anılan Türkiye’de ifade özgürlüğünün ciddi manada sınırlandırıldığını kaydederken, “Medya özgürlüğü de vahim şekilde boğulmuş durumda.” değerlendirmesini yaptı.

Zaman’a konuşan Mijatovic, her ülkede medya hürriyeti konusunda yetersizlikler görülebildiğini, ancak Türkiye’deki durumun ‘alarm verici’ olduğunu belirtti. Mijatovic, “Türkiye’deki son gelişmelerin, medya özgürlüğünün tedrici olarak ilerletilmesi yerine giderek daha kısıtlandırılmasını işaret etmesini alarm verici buluyorum.” dedi. TBMM’de basın özgürlüğü ile ilgili tüm yasal çalışmaları takip ettiğini ve Türk yetkililerle görüşlerini paylaştığını kaydeden AGİT temsilcisi, bu kapsamda nisan ayında yürürlüğe giren yeni MİT yasasını da eleştirdi. Medya hukuku alanında uzman bir isim olan  Mijatovic, “Son olarak yasalaşan MİT Kanunu’nu da takip ettim. Bu yasa işini yapan  gazetecilere 10 yıla kadar hapse girmenin yolunu açıyor ve büyük bir endişe kaynağı.” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen ay kendisine eleştirel sorular yönelten Zaman muhabirine sarf ettiği ‘Soru soran gazeteci rahatlıkla  evine gidebiliyorsa basın özgürdür’ sözleri içinse, “Güvenli çalışma koşullarının sağlanması, gazetecilerin işlerini özgürce ve bağımsızca yapabilmeleri için gerekli ön şartlardan sadece birisidir.” yorumunda bulundu. Dunja Mijatovic, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gazetecilere açılan hakaret davalarına dair bir soruya da, “Kamu yetkililerinin eleştirileri tolere etme eşiğinin daha yukarıda olması gerekir. Yetkili kişiler sadece tolere etmekle kalmayıp kamuyu ilgilendiren konulara ilişkin çoğulcu söylemi teşvik  etmeli.” cevabını verdi. AGİT’in basın ve ifade özgürlüğü konusundaki imzaladıkları anlaşmaların uygulanması için 57  üye ülkeye yardımcı olduğunu kaydederek, “Bu anlaşmalar içerisinde medya özgürlüğünün vazgeçilmez unsurlarından birisi olan editöryal bağımsızlığını sağlamak da yer alır.” diye konuştu.