İran’a eğitime gönderilen ortaokul ve lise çağındaki çocukların ajanlık faaliyetinde kullanıldığı yönündeki ihbar üzerine Ağrı Doğubeyazıt Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. 12 Eylül’de Türkiye’ye dönen yaşları 13-19 arası değişen 25 kişilik grup Gürbulak Sınır Kapısı’nda durdurulup sorgulandı. Çocuklar ailelerine teslim edilirken, gruba liderlik yapan K.A., gözaltına alındı.
Türkiye’den İran’a eğitim amacıyla götürülen ve 20 gün çeşitli üniversitelerin medreselerinde kalan 13-19 yaşları arasındaki 25 çocuk sınır kapısında ajanlık sorgusuna çekildi. Öğrencilerin, İran’ın en önemli dini liderleriyle bir araya getirilip siyasi ve dini eğitim aldıkları ortaya çıktı.
Hürriyet gazetesinden Arda Akın’ın haberine göre, yaz aylarında Türkiye’den İran’a gruplar halinde gönderilen ortaokul ve lise çağındaki çocukların ajanlık faaliyetinde kullanıldığı yönündeki ihbarları değerlendiren Ağrı Doğubeyazıt Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Son olarak 21 Ağustos’ta İran’a giden 25 kişilik öğrenci grubunu takibe alan istihbarat birimleri, çocukların İran’daki üniversitelere bağlı medreselerde eğitim aldığını, önde gelen dini liderlerin vaazlarına katıldıklarını tespit etti. İran İslam Devrimi Lideri Ruhullah Humeyni’nin evini de ziyaret eden çocukların, Şii mezhebinde kutsal sayılan tarihi mekanlarda ders aldıkları belirlendi.
12 Eylül’de Türkiye’ye dönen çocuklar, savcılık talimatıyla Gürbulak Sınır Kapısı’nda durdurularak ifadelerine başvuruldu. İran eğitimiyle ilgili detayları anlatan çocuklardan 14 yaşındaki M.K., İran’daki masrafların tamamını Camia-tul Mustafa Üniversitesi’nin karşıladığını söyledi ve “Geziye katılanların hiç birini tanımıyorum. İran’la irtibatı rehberlerimiz sağladı. Ders dışında bu şehirdeki İmam Rıza türbesini ziyaret ettik. İslam ile ilgili ders verdiler. Dersleri verenler İranlıydı. Gezinin son günleri İran’da Kum şehrine gittik, bize şehitlikleri gezdirdiler. Bize üniversitede çalışan ismini bilmediğim İranlı şahıslar rehberlik yaptı. Gezi süresince İran’daki Camia-tul Mustafa Üniversitesi’nin medreselerinde kaldık” dedi.
17 yaşındaki Z.E., İran’da kendilerine bu gezilerin Hac’dan 10 kat, 100 kat daha değerli olduğunun anlatıldığını söylediği ifadesinde, “Meşed şehrinde İmam Rıza’nın hareminin yakınlarında bir medresede kaldık. İslami ilimler üzerine dersler aldık. Dersleri üniversitede görevli üstadlar verdi. Kum şehrine gittik, Hazreti Masumen’in haremini ve imam zadeleri ziyaret ettik” dedi. 14 yaşındaki H.G. ise gezide kendilerine Türkiye’den S.G. ve K.A.’nın rehberlik ettiğini, orada hiç para harcamadıklarını ve İran rejiminden etkilendiklerini anlattı.
Çocuklar ailelerine teslim edilirken, gruba liderlik yapan K.A., gözaltına alındı. İran’a İstanbul ve Adana’dan da öğrenci grupların götürüldüğünü söyleyen K.A., “Çocukların eğitimini İran’daki Camia-tul Mustafa Üniversitesi’nin İstanbul şubesi organize etti. Gidiş- dönüş masraflarını biz, diğer masrafları üniversite karşıladı” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı ile öğrencileri İran’da ağırlayan Camia-tul Mustafa Üniversitesi’nin hiçbir resmi anlaşmasının bulunmadığı da belirlendi. Soruşturma kapsamında yeni gözaltılar yapılabileceği öğrenildi.
Üniversitenin İstanbul’da El Mustafa adı altında faaliyet gösteren temsilciliğinde görevli Kadir Tezşah, çocukların kendi üniversitelerinin organizasyonuyla İran’a götürüldüğü yönündeki iddiaları yalanladı. Hürriyet’e konuşan Tezşah, “Üniversitemizde öğrenim görmenin belirli kriterleri var. Öncelikle 25 yaşını doldurmuş ve lise mezunu olmanız şartı aranıyor. Belirli sınavlara tabi tutulduktan sonra üniversite yönetimi kabul ederse ancak eğitim alabiliyorsunuz. Bu çocukların söylendiği gibi bizim üniversitemiz aracılığıyla İran’a geldiği kesinlikle doğru değil. Onları kimin götürdüğünü de bilmiyoruz” dedi.
Yapılan incelemelerde, çocukların İran’ın önde gelen dini liderlerinden Ayetullah Cafer Subhani ve bazı dini liderlerle çekildikleri fotoğraflar bulundu. Facebook hesaplarında gezide çektikleri fotoğrafları paylaşan öğrencilerin, ‘Türkiye karşıtı propaganda yaptıkları’ da soruşturma dosyasında yer aldı.