Ahmet Altan doğum gününü adliyede geçirdi, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret'ten’ ifade verdi!

Ahmet Altan doğum gününü adliyede geçirdi, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret'ten’ ifade verdi!

P24*

Yazar Ahmet Altan 66’ıncı doğum gününü Çağlayan Adliyesi’nde geçirdi.

Altan, bir yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan soruşturmada ifade verdi.

Soruşturma, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin gizli ve acele ibareli bir suç duyurusu üzerine başlatılmıştı. Suç duyurusunda, Altan'ın “İki Adam” başlığıyla 25.11.2015 tarihinde www.haberdar.com’da yayınlanan yazısı nedeniyle, Cumhurbaşkanı’na hakaret, iftira ve Türk milletini aşağılama suçlarını işlediğini iddia edilmişti. 

Soruşturma ilk olarak Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nda başlatılmış ve savcılığın talimatıyla beş polis memuru Rotahaber sitesini basmıştı. Altan’ın avukatı Veysel Ok, Bakırköy Savcılığı’na yaptığı “yetkisizlik” itirazından, yazının Rotahaber’de değil Haberdar’da yayınlandığını hatırlatmış, dosyanın yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini talep etmişti.  

“Yargılamaktansa takdir etmelisiniz”  

2 Mart 2016 Çarşamba günü İstanbul Savcısı Metin Küçükerden'e verdiği ifadesinde Ahmet Altan, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, şunları söyledi: 

“Ben yazarım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Yazılanların hakaretle hiçbir ilgisi yoktur. Bu yazı ile ilgili şikayeti, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapıyor. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin görev tanımı içinde bir yazı ile ilgili hakaret ihbarı yapmak bulunmuyor. Genel Sekreterlik, kendi görev tanımlarının dışına çıkarak davranıyor. Genel Sekreterlik, bu yazının nerede çıktığını dahi bilmiyor. Bu  yazının başlığını bilmiyor; bu kadar bilgisizlik içinde hakaret olacağına karar veriyor. Yazının nerede yayınlandığını bile bilmeden yazıda hakaret bulunduğunu anlayacak ferasete sahip olduklarını nasıl düşünüyorlar bilmiyorum. Bu yazıda hiçbir şekilde hiçbir hakaret yoktur. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin sarıya ve pembeye boyadığı satırlar, düpedüz siyasi eleştirilerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi açıklaması ile de anlaşıldığı gibi doğrudan siyasete müdahale eden bir kişidir. Bir kişi sıfatı ne olursa olsun doğrudan siyasetle ilgileniyorsa, siyasete müdahale ediyorsa, elbette siyasi bir eleştiri ile karşılaşacaktır.  O yazıda, Erdoğan'ın bu tek adam yönetimini sürdüğü sürece bu ülkenin başının dertten kurtulamayacağını söyledim. İki gün önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa’yı tanımadığını açıkça beyan etti. Cumhurbaşkanı’nın, bugün bu ülkedeki bütün devlet yasasının ve ifadeyi alan Cumhuriyet Savcısı’nın meşruiyetinin kaynağı Anayasa’dır. Bir Cumhurbaşkanı kendisinin ve devletin meşruiyet kaynağı olan Anayasa’yı tanımadığını, o anayasaya uymadığını söylediğinde, o ülkenin başı dertten kurtulmaz. Yazdığım yazıda ben de zaten başımızın dertten kurtulmayacağını söylemiştim. Bir yazının bu kadar kısa zamanda doğru çıkması, yargılanmasını değil, takdir edilmesini gerektirir.”

Altan hakkındaki soruşturma başlatıldığı sırada konuyla ilgili Avukat Veysel Ok’un yazısını yayınlayan P24, soruşturma dosyasındaki hukuksuzlukları hatırlatmıştı. Ok’un o yazıdaki değerlendirmesine göre, dosyada birçok hukuksuzluk bulunuyor. Bunların başında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin suç duyurusunda bulunma ve savcılara talimat verme yetkisi olmaması geliyor. Soruşturma dosyasında, söz konusu yazının yayınlandığı site adının ve başlığının yanlış yazılmasından çağrı usulüne riayet edilmemesine kadar uzanan bir dizi hukuksuzluk bulunuyor. 

Ahmet Altan hakkında halen Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla dört ayrı soruşturma yürütülüyor ve bu soruşturmalarda Altan’ın toplam on altı yıla kadar hapsi isteniyor. 

Bu haber Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'te yayımlanmıştır.