Ahmet Hakan: AK Parti hayatının yanlışını yaptı

Ahmet Hakan: AK Parti hayatının yanlışını yaptı

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasında yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edilen anayasa değişikliği teklifiye ilgili olarak ""AK Parti hayatının yanlışını yaptı. Parlamenter sistemde AK Parti, her durumda iktidar olabiliyordu. Oysa yeni sistemde iktidar olabilmek için yüzde 50’yi geçmek şart. Durup dururken risk aldılar" dedi.

Ahmet Hakan'ın "Solunda Ahmet Türk, sağında Meral Akşener olan CHP'li bir aday" başlığıyla yayımlanan (4 Mayıs 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Baykal'ın tartışmasız haklı olduğu konular

“Bütün eski alışkanlıkları bırakmamız lazım” derken haklı. “Kurultay murultay işleriyle uğraşmamamız lazım” derken haklı. “Artık parti içi çekişmelerin bir anlamı kalmadı” derken haklı. “Partide bir yerlere gelmenin artık bir önemi yok” derken haklı. “Bizim cumhurbaşkanı adayımız tek adam olmayacağını söylemeli” derken haklı. “Bizim cumhurbaşkanı adayımız, seçildiğinde partisiyle ilişkisini kesme sözü vermeli” derken haklı. “Bizim cumhurbaşkanı adayımız, cumhurbaşkanı yardımcısı adaylarını baştan açıklamalı” derken haklı.

AK Parti hayatının yanlışını yaptı

Parlamenter sistemde... AK Parti, her durumda iktidar olabiliyordu. Oysa yeni sistemde... İktidar olabilmek için yüzde 50’yi geçmek şart. Durup dururken çıtayı yükseltip süper risk aldılar yani. REİS KİMİ DESTEKLEDİ CUMHURBAŞKANI Erdoğan, iktidar yanlısı köşe yazarları arasındaki kavgayla ilgili ilk kez bir şeyler söylemiş. Ben anlamadım kimi desteklediğini, kimi gözden çıkardığını... Bakıyorum: İktidar yanlısı köşe yazarları da pek anlamamışlar. Kimisi “İşte bizi destekledi” diyor. Kimisi “Hayır, o sözlerle bize sahip çıktı” diyor. Kimisi “Asıl bize destek çıktı asıl bize” diyor. Mücadelenin konusu fikirler, ilkeler falan değil de “Reis kimi seviyor” olursa... İşte böyle olur.

Kadir Abi bu ne?

Dünyanın en güzel caddelerinden biriydi İstiklal Caddesi... Solunda Ahmet Türk, sağında Meral Akşener olan CHPli bir aday Kozmopolitliğiyle, cıvıl cıvıllığıyla, rengârenkliğiyle, esrarengizliğiyle, özgür havasıyla, süsüyle püsüyle... Haftada bir kez geçilmediğinde insanda bir eksiklik duygusu oluşurdu. Gelinen son noktada güzelim İstiklal Caddesi’nin hali budur. Mad Max filminden bir sahne gibi... Bir distopya mekânı gibi...  Karanlık, bunaltıcı, kaçırtıcı bir yer yani. Kadir Abi! Seni FETÖ’cülükle suçluyorlar falan ama bence senin asıl güzelim İstiklal Caddesi’ne yaptığın bu kötülükten sorumlu tutulman gerekiyor. ÖLMEDEN ÖNCE YAPMAYIN SİNEK vızıltısı, köri kokusu falan... Hindistan’a gitmeyin. Lüzumsuz risk, gereksiz aksiyon falan... “Bungee jumping”e heves etmeyin.