Ahmet Hakan: Fırat Kalkanı bitmiş, e hani hedef Mümbiç'ti?

Ahmet Hakan: Fırat Kalkanı bitmiş, e hani hedef Mümbiç'ti?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'de yürüttüğü ve 71 askerin şehit olduğu Fırat Kalkanı Harekâtı'nın sona ermesiyle ilgili olarak "Fırat Kalkanı bitmiş; e hani hedef Mümbiç idi? 'OHAL uzayacak' demiyorlar; e hani OHAL faydalıydı?" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Fırat Kalkanı Harekâtı'nın bittiğini belirterek, "Bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir hareket artık başka bir isimle anılacak" demişti.

Ahmet Hakan'ın "Kadri'yi hapseden, Fadıl'ı serbest bırakan karanlık" başlığıyla yayımlanan (31 Mart 2017) yazısı şöyle:

Kadri Gürsel

Ne bir haram yedi, ne bir cana kıydı. Ekmek kadar temiz, su gibi aydı.

Sadece ve sadece gazeteciydi. Ama hapiste...  Ama tutuklu... Tıpkı diğer gazeteci arkadaşları gibi o da neyle suçlandığını bilmiyor. Çünkü aylardır bir iddianame bile yok ortada.

Jet Fadıl

Cübbeli’ye okutup üflettiği rezidanslar aracılığıyla ahaliyi dolandırdı...  O kadar dolandırdı ki...  “Fadılzedeler” diye bir topluluk bile oluştu. Bir itiyat haline getirdiği dolandırıcılıktan tutukluydu. Ama bıraktılar. Ama tahliye ettiler. O da sırıtarak ilk demecini verdi: “Doğu’yu kalkındırmak gerekir.” Kadri Gürsel’in tutuklu yargılandığı... Jet Fadıl’ın ise tutuksuz yargılandığı... Bir Türkiye fotoğrafının gençlerimize verdiği mesajlar şunlardır: Ahaliyi keriz yerine koyarak dolandır ama sakın düşünme, konuşma, yazma, çizme, aykırılık yapma. Nefesi kuvvetli bir Cübbeli bulup milletin parasını din iman diyerek tokatla ama sakın tehlikeli şiirler okuyup dünyaya sataşma. Dolandırıcılıktan seksen kere içeri düş ama sakın gazetecilikten bir kere bile içeri düşme. Arkanda binlerce “Fadılzede” bırakan Fadıl ol... Ama sakın arkanda bir tek “Kadrizede” bırakmayan Kadri olma. Haber yapan Ahmet Şık olma Jet Fadıl ol... Karikatür çizen Musa Kart olma Jet Fadıl ol... Kitap eki çıkaran Turhan Günay olma Jet Fadıl ol.

AK Parti neden kötü kampanya yapıyor?

Çünkü çok telaşlılar. Çünkü her şeyi aynı anda söylemek istiyorlar. Çünkü sürekli strateji ve taktik değiştiriyorlar. Çünkü Erol Olçok şehit düşünce kendisinden mahrum kaldılar. Çünkü eskisi gibi damardan bir şeyler yapamıyorlar. Çünkü hep kendi öz tabanlarını konsolide etmekle meşguller. Çünkü “biz ne kadar çok görünürsek o kadar etkili oluruz” diye düşünüyorlar. Çünkü ilk kez bu referandumda dillere destan bir şarkı ortaya çıkaramadılar. Çünkü “seçimler 5 yılda bir yapılacak” gibi abuk sabuk sloganlarla milletin huzuruna çıkmış durumdalar. Çünkü sözcüleri sertlik ile yumuşaklık arasında gidip geliyor. Çünkü mağdur yapacak kadar çok yükleniyorlar Kemal Kılıçdaroğlu’na... Çünkü düşmanları sürekli değiştiriyorlar. Çünkü sürekli savunmadalar. Çünkü istikrar ve huzuru değil, sertlik ve meydan okumayı vaat ediyorlar.

Gizli hayırcılardan kimseye hayır gelmez

AK Parti içinde “gizli hayırcılar” varmış. Sandığa gidince “hayır” oyu vereceklermiş. Gizli hayırcılık... Namertliktir. Şahsiyetsizliktir. Takiyeciliktir. Aldatmadır. İkiyüzlülüktür. Kalleşliktir. Korkaklıktır. Satıcılıktır. Mertçe hayırcılık yapamayıp kalleşçe evetçilik yapanlardan... Kimseye hayır gelmez.

E hani?

Fırat Kalkanı bitmiş... E hani hedef Menbiç idi? OHAL uzayacak demiyorlar... E hani OHAL faydalıydı? Son KHK ile bir kişi bile atılmamış... E hani taviz yoktu? Halkbank yöneticisi tutuklandı... E hani Trump dost idi?