Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, İstanbul Levent'teki askeri alanın kendisine verilmesini isteyerek, karşılığında da her şehit ailesine bir ev verme vaadinde bulunmasını eleştirdiği için, Hürriyet'te tam sayfa ilanla kendisine yanıt veren iş adamı Ali Ağaoğlu'na "Görgüsüzce yaptığın şov harikaydı Ali Ağa" yanıtını verdi. "Sizi affetmiyoruz Necdet Özel Paşa, affetmiyoruz çünkü" diyen Hakan " FETÖ'cü general ve amirallerin en yüksek oranda terfi aldığı dönem, sizin döneminiz" ifadesini kullandı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinde bugün (13.08.2016) Sizi Affetmiyoruz Necdet Özel Paşa başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Sizi affetmiyoruz Necdet Özel Paşa
Affetmiyoruz çünkü...
FETÖ’cü general ve amirallerin en yüksek oranda terfi aldığı dönem, sizin döneminiz.
*
Affetmiyoruz çünkü...
Size “FETÖ’cüler orduda örgütleniyor” dendiği halde parmağınızı bile kıpırdatmadınız.
*
Affetmiyoruz çünkü...
FETÖ’cüler kendilerini çok iyi saklamadılar, siz gözlerinizi açamadınız.
*
Affetmiyoruz çünkü...
FETÖ’cü kovalamak yerine Balyoz ve Ergenekon kumpasına kurban giden silah arkadaşlarınızın size yönelik eleştirileriyle uğraştınız.
Affetmiyoruz çünkü...
Emekli Oramiral Nusret Güner’e orduevlerine girmeyi yasaklarken yüreğiniz hiç de yanmamıştı.
*
Affetmiyoruz çünkü...
Silah arkadaşlarınız FETÖ’nün kumpaslarına kurban giderken yüzünüzü bile ekşitmeye gerek duymadınız.
*
Affetmiyoruz çünkü...
Emrindeki subayı tanımayan, tanıyamayan kumandan, güzel bir kumandan değildir.
Bak, işte bu şovunu pek sevdim Ali Ağaoğlu!
Gazeteye tam sayfa ilanla bana cevap vermeye kalkman hafiften görgüsüzce kaçsa da harika bir şov!
Şahane!
Bayıldım.
Vallahi de bayıldım, billahi de bayıldım.
*
Hah şöyle!
Böyle şovlarla gel bize...
Şov yapacaksan böyle şov yap Ali Ağa...
*
Ortalığı betona boğmadan... İşin içine şehitleri katmadan... Yeşil alanlara zarar vermeden... Fırsatçılık yapmaya kalkmadan... Askeri alanlara gözünü dikmeden... İstanbul’un canına ot tıkamadan...
Yap şovunu!
Demokrasi mitinglerinden birinde çekilen bir fotoğraf bu...
Vatandaş öyle bir yol tutturmuş ki...
Bayağı sağlam bir yol.
Genco Erkal’a yasak koymaya kalkan zihniyet ile Sıla’ya konser yasağı getiren zihniyet aynıdır.
*
Genco Erkal’a yasak kalktı.
Sıra Sıla’ya yönelik yasakta...
Sayın Başbakan Binali Yıldırım.
Son günlerde her taraftan feryat ve figan yükseliyor.
*
Telefonum çalıyor. Açıyorum. Ağlayarak “Benim FETÖ ile ne ilgim olur... Beni de açığa aldılar... Hakkımı bile arayamıyorum... İntiharın eşiğindeyim...” diyen kamu personelleri...
*
Mail’lerime bakıyorum. Her biri yürek burkan mağduriyet öykülerinin anlatıldığı dertli mi dertli mektuplar...
*
Her gün babaları gözaltına alınan gazeteci çocuklarından mesajlar alıyorum. Hepsinin dileği ortak: “Tutuksuz yargılansınlar.”
*
Mektuplar geliyor, mesajlar geliyor... Kapatılan üniversitelerin öğrencileri ve velileri ne yapacaklarını bilemez durumda olduklarını söylüyor.
*
Söylentiler var: Bazı kamu kurumlarında müdürler, “FETÖ ile en çok ben mücadele ediyorum” havası basmak için önüne geleni “FETÖ’cü” diye topun ağzına koyuyormuş.
*
Bu arada kimin kime kafası bozuluyorsa... Kim kimin yerine göz diktiyse... Kim kiminle kavgalıysa... Basıyormuş “FETÖ’cü” diye ihbarı...
*
Sayın Başbakan Binali Yıldırım...
Bu FETÖ’cü denilen alçakların...
Bu zamana kadar nice hayatları acımasızca kararttıklarını biliyorum.
Halkın üzerine ateş açacak denli gözü dönmüş olduklarını biliyorum.
Sinsiliğin kitabını yazacak kadar yavşak olduklarını biliyorum.
Kendilerini gizlemek için her türlü karaktersizliğe imza atacaklarını biliyorum.
Başarsalardı kimsenin gözünün yaşına bakmayacaklardı... Bunu da biliyorum.
*
Fakat bildiğim bir şey daha var:
Bu alçaklarla mücadele ederken bunların zalim yöntemlerine savrulma tehlikesi söz konusuysa...
Böyle bir ihtimal belirmişse...
Bu ihtimal binde bir olsa bile...
Alarm zillerini çalmanız kaçınılmazdır.
*
Mücadeleyi yükseltmeye devam edin, bunların köklerini kazıyın, ortalığı bu habis urdan temizleyin Sayın Başbakan...
Ama sıfır hatayla yapın bunu, kurunun yanında tek bir yaşın bile yanmasına izin vermeden yapın, hiçbir mağduriyete kapı aralamadan yapın, masumların kılına zarar vermeden yapın, durumdan istifade etmeye çalışanların kalleşliklerine fırsat vermeden yapın.
Ölüm yıldönümü vesilesiyle...
“Başka türlü bir şey benim istediğim/Ne ağaca benzer ne de buluta/Burası gibi değil gideceğim memleket/Denizi ayrı deniz/Havası ayrı hava...”
BU KARİKATÜR YAKINDA GERÇEK OLABİLİR
EN son güvenlik güçleri tarafından yakalanan Fetullah’ın yeğeni de... “Her şeyi 15 Temmuz’da anladım... Allah affetsin” demiş.
[Hürriyet]
Sanırım çok yakında Musa Kart’ın 4 Ağustos’ta Cumhuriyet’te yayınlanan bu karikatürü gerçek olacak.