Türkiye-ABD arasında yaşanan papaz Andrew Brunson Craig krizi sonrası ABD'nin Türk Adalet ve İçişleri Bakanları hakkında aldığı karara Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz Türkiyede yargının bağımsız olduğunu ifade ediyoruz. ABD'li 2 bakan için aynı kararı almalıyız" diye tepki gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu "Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı. Artık yeter diyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek" sözleriyle başlattığı Adalet Yürüyüşü'nün üstünden çok geçmeden "Bağımsız yargı" vurgusu yaptı. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları için "En olmayacak" benzetmesi yaparak "ABD ile Türkiye’nin arası açılınca...En olmayacak, en radikal, en çılgın, en dikine, en yangına körük, en sivri açıklamayı kim yaptı dersiniz? Kim yapacak? Kemal Kılıçdaroğlu!" diye yazdı.
Ahmet Hakan'ın "Kemal Bey! Siz bu işi gerçekten bilmiyorsunuz!" başlığıyla (03 Ağustos 2018) yayımlanan yazısı şu şekilde:
"ABD ile Türkiye’nin arası açılınca...
En olmayacak, en radikal, en çılgın, en dikine, en yangına körük, en sivri açıklamayı kim yaptı dersiniz?
Kim yapacak?
Kemal Kılıçdaroğlu!
Dediği şu Kemal Bey’in:
“Onlar bizim iki bakanımıza yaptırım uyguluyorsa biz de onların iki bakanına yaptırım uygulayalım”.
Niye yapıyor bunu Kemal Bey?
Şu üç nedenle:
- BİR: “Bakın, ben çok daha milliyim” diyebilmek için.
- İKİ: “Bakın, en anti-Amerikancı benim” diyebilmek için.
- ÜÇ: “Bakın, dış ilişkilerde nasıl da yerliyim” diyebilmek için.
Kemal Bey’in temel sorunu şu:
“Sonuna kadar Amerikancı olmak” ile “Yangına daha da körükle gitmek” arasında bir yer olduğunu ve o yerin Türkiye’nin çıkarlarına çok daha uygun düştüğünü görmüyor, göremiyor.
Böyle bir ortamda...
Kemal Bey çıkıp...
- “Gerginlik bir an önce sonlandırılmalı” dese...
- “Bu olay iki ülkeye de zarar veriyor” dese...
- “İki ülke arasında yeniden güven ilişkisi tesis edilmeli” dese...
- “Aradaki iletişim kanalları açık tutulmalıdır” dese...
Türkiye’nin en sağduyulu sesi olarak yükselecek, yükselecek, yükselecek.
Ama nerdeeeeee?
- Yola çıkılmaz, bir.
- Yoldaş olunmaz, iki.
- Bir davanın peşine düşülmez, üç.
- Güven ilişkisine dayalı bir ilişki kurulmaz, dört."
Yazının tamamı için tıklayın