Ahmet Hakan: Kişilerin hatırı için değil, ilkelerin hatırı için hak savunuculuğu yapılır, not al bunları Dilipak

Ahmet Hakan: Kişilerin hatırı için değil, ilkelerin hatırı için hak savunuculuğu yapılır, not al bunları Dilipak

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın sosyal medya hesabından yaptığı fotoğrafı köşesine taşıdı. Hakan, "Kişilerin hatırı için değil, ilkelerin hatırı için hak savunuculuğu yapılır, not al bunları Dilipak" düşüncesini dile getirdi. 

Hakan, "AK Partili kadınlar, Abdurrahman Dilipak hakkında suç duyurusunda bulunmaya başladılar. Niye? Dilipak’ın kendilerine ettiği ağır hakaret nedeniyle... Not: Dilipak 'Ben fahişe derken aslında fahişe demek istemedim' falan diyerek kendini savundu ama nafile... Neyse... Neyse... Abdurrahman Dilipak’ın konuyla ilgili olarak yaptığı son hamle, sosyal medyada bir fotoğraf paylaşmak oldu. 28 Şubat günlerinde başörtüsü mücadelesi nedeniyle yargılandığı duruşmada çekilmiş bir fotoğraf!" yorumunu yaptı. 

Hakan, "Ne demek istiyor Dilipak bu fotoğrafı ortaya sürerek... Tabii ki... 'Ben sizi savunmuştum, şimdi sizin bana yaptığınıza bakın,' demek istiyor. Bu kafaya göre... Hakları savunulan kişiler, hak savunuculuğu yapanlara bir ömür minnet içinde boyun eğmeli. Hakarete uğrasalar da, sövülseler de... 'Bu adam geçmişte bizim haklarımızı savunmuştu' diyerek büküp boyunlarını hiç ses etmeliler. Buradan ne çıkıyor? Şu çıkıyor: Demek ki Abdurrahman Dilipak... Bir ilkeyi değil de Ayşe’yi, Fatma’yı savunmuş. Özgürlüklerin hatırı için değil de Ayşe’nin, Fatma’nın hatırı için mahkeme koridorlarında sürünmüş. Vicdanının sesine uyarak değil de Ayşe’nin, Fatma’nın ricasına uyarak ayağa kalkmış." ifadesini kullandı. 

Hakan, "Böyle olmasa hakkını savunduğu kişilere, 'Ben sizin hakkınızı savunmuştum, sövsem de ses etmeyeceksin' imalı mesajlar vermezdi. Abdurrahman Dilipak’ın şunları not etmesinde büyük fayda var: Hak savunuculuğunun hakkı savunulan kişilerle bir ilgisi olmaz, olamaz. Hakkı savunulan kişilerin, minnet içinde olmalarını beklemek hak savunuculuğu adabına yakışmaz. Kişilerin hatırı için değil, ilkelerin hatırı için hak savunuculuğu yapılır. Hak savunuculuğunu yaparsın, denize atarsın. Balığın bilip bilmemesini zerre umursamadan." değerlendirmesinde bulundu. 

Yazının devamı için tıklayın