Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, herhangi bir isim vermeden medya dünyasında yaşanan "ayrılık"lara tepki gösterdi. "Bir taraf 'Yeni Türkiye' perspektifine uymadı, Reis’i tam anlayamadı, düşmanlara karşı fazla sert değildi falan diye kovuyor. Bir taraf ise Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı gitti, Cumhuriyet prensipleriyle başı hoş değilmiş gibi bir intiba verdi diye kovuyor" diyen Hakan, sözlerinin devamında "Kısacası kovmak açısından yok, aslında birbirlerinden farkı" ifadesini kullandı.
Ahmet Hakan'ın "Milletçe kafayı yedik: Plajda bikiniyle namaz" başlığıyla yayımlanan (12 Ağustos 2017) yazısı şöyle:
Kadının teki, bikinisiyle plajda başlıyor namaz kılmaya...
Ve olayın videosu sosyal medyada elden ele dolaşıyor.
*
Videoya göz gezdirdiğim andan itibaren kurduğum cümleler şunlardır:
*
- 6.3 yetmedi mi?
*
- İşte bu nedenle sallanıyor Bodrum.
*
- Gün geçmiyor ki enteresan bir olay yaşanmasın sayın seyirciler.
*
- Sen “başörtülü sigara” yazılarına devam et Hayrettin Hoca, atı alan Bitez’i çoktan geçti.
*
- Başımıza taş yağacak taş.
*
- Bakalım bu konuda televizyon tartışmasını ilk kim yapacak ve konuklar kim olacak?
*
- Acaba Adnan Hoca ne der bu işe?
*
- Çökertme türküsü “Güvertede namaz kılarken aman” diye değişir mi acep?
Elimde bir veri yok.
Sadece muhafazakâr yazarların yazdıklarından öğreniyorum ki...
Dindar ve muhafazakâr gençler arasında “deizm” popüler hale gelmiş.
*
Buradan “deist” olan ya da olmaya meyyal duran dindar gençlere sesleniyorum:
*
Ey genç!
Şunu bil ki:
“Deizm” matah bir şey değildir.
Dindar olmayı başaracak kadar yürekli, ateist olmayı başaracak kadar cesur olamayanların sığındığı son sığınaktır “Deizm”.
*
Ey genç!
Din adına kelle kesenlerden, din saçmalıkları üzerine boca edenlerden, din adına düşünme yetini elinden almaya çalışanlardan...
Bıkıp usanıp da “deist” olmaya kalkışacağına...
Din adına bunları yapanlarla mücadeleyi tercih et.
Böylece hem dünyanı hem de ahiretini kurtar.
Mustafa Ceceli / Selin İmer çiftinden Selin İmer’in tişörtünün üzerinde “Pink Floyd” yazdığını görünce...
Aklıma ilk gelen şey şu oldu:
“Hayaller Pink Floyd... Gerçekler Mustafa Ceceli...”
Kov babam kov
Bir taraf...
Yeni Türkiye perspektifine uymadı, Reis’i tam anlayamadı, düşmanlara karşı fazla sert değildi falan diye...
kovuyor.
*
Bir taraf ise...
Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı gitti, Cumhuriyet prensipleriyle başı hoş değilmiş gibi bir intiba verdi diye...
kovuyor.
*
Kısacası...
Kovmak açısından...
Yok, aslında birbirlerinden farkı...
Artık hiç kimse
- Artık hiç kimse... “Kemalistler çok demokrat oldu azizim” diye ahkâm kesemiyor.
*
- Artık hiç kimse... Bitirim mahalle abisi gibi takılan yazarlara bayılmıyor.
*
- Artık hiç kimse... “Görüşlerine katılmıyorum ama...” diye başlayan o afili vecize...
*
- Artık hiç kimse... Ünlü hocaların verdikleri fetvalarla ilgilenmiyor.
*
- Artık hiç kimse... Hayvanlara edilen eziyetin karşılıksız kalacağını düşünmüyor.
*
- Artık hiç kimse... Ajda Pekkan ve estetik üzerine espri yapmıyor.
*
- Artık hiç kimse... “Dursun Özbek istifa” demiyor.
Rıfat bey, gariban maaşları ne olacak?
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konu denk düşmüş ve şöyle demiş:
“Milletvekiline verdiğimiz maaş, açık söyleyeyim, millet çok zanneder ama değil. Gelip bir de Ankara’da onların yaşantılarını görün. Ziyaretlerine gelen herkese çay ısmarlayacak, yemek ısmarlayacak, otobüs parası verecek... Zannedersiniz ki çok maaş alırlar.”
*
Milletvekili maaşı üzerinden siyaset kurumunun yıpratılması, bizde eski bir alışkanlıktır ve ben bu alışkanlıktan hiç hazzetmem.
Ama buna rağmen TOBB Başkanı’nın bunca garibanın maaşları yerlerde sürünürken milletvekili maaşı üzerinden acıklı bir tablo çizme gayretini ne yalan söyleyeyim yadırgadım.
Recep İvedik ne derdi buna?
Yönetmen Onur Ünlü, Recep İvedik karakteri için sıra dışı değerlendirmeler yapmış:
*
- Recep İvedik yalnızdır. Trajiktir.
- Bu açıdan Kemal Sunal’dan daha derindir.
Falan...
*
Recep İvedik karakteri, kendisi hakkında böyle konuşulduğunu görse...
Aynen şöyle der:
- Lan oğlum...
- Sen ne gonuşuyon böyle gevşek gevşek.
- Entel misin lan sen...
Sevdiğim hitapların tümü yasaklanmış
“Patron" derim, “Hacı” derim, “Başkan” derim, “Abi” derim, “Hacı” derim, “Kral” derim, “Komutan” derim; “Abla” derim, “Hafız” derim...
*
Sevdiğim bu hitap biçimlerinin tümünün Çevik Kuvvet içinde kullanılması yasaklanmış.
*
Bu yasak bana gelse...
Çok ama çok bocalarım.
Söz de, karar da
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bayram tatilinin uzaması turizm açısından iyi olur”demiş.
Haberlerde bu bilgi verildikten sonra...
Şu deniliyor:
“Konu Salı günü Bakanlar Kurulu’nda karara bağlanacak.”
*
İşin doğrusu şudur:
- Karar verilmiştir.
- Salı günü karar resmileşecektir.