Ahmet Hakan: Kumpas davaları ile darbe girişimi davası birleşti; 17-25 Aralık milattır tezi çöktü

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk Davalarıyla ilgili olarak yürütülen kumpas soruşturmalarının 15 Temmuz darbe girişimi ana dosyasına dahil edilmesiyle ilgili olarak "17-25 Aralık milattır tezi çöktü" diye yazdı. Hakan, darbe girişimi soruşturmalarıyla ilgili olarak "Hükümetin 17-25 Aralık’ı milat olarak kabul etmesinin, en azından yargı açısından bir anlamı olmadığı ortaya çıkmış oldu. Yargı, 15 Temmuz’un miladını kumpas davalarından başlatıyor. Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında kumpasın parçası olanların, kumpasın yürütülmesine yardımcı olanların, kumpasa destek çıkanların 15 Temmuz darbe girişiminin ön hazırlığına katkı sunmaktan yargılanmalarını bekleyebiliriz" diye yazdı.

Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (29 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan '17/25 milattır tezi çöktü' başlıklı yazısının bazı bölümleri şöyle:

DÜN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı çok önemli bir adım attı.

Başsavcılık, 15 Temmuz darbe girişimi davası ile kumpas davalarını birleştirdi.

*

Başsavcılık şunu söylüyor:

Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davaları...

15 Temmuz darbe girişiminin ön hazırlığıdır.

*

Bunun anlamı şu:

Türkiye’yi 15 Temmuz darbe sürecine götüren süreç, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarıyla başladı.

*

Bu durumda...

Hükümetin 17/25 Aralık’ı milat olarak kabul etmesinin, en azından yargı açısından bir anlamı olmadığı ortaya çıkmış oldu.

Yargı, 15 Temmuz’un miladını kumpas davalarından başlatıyor.

*

Şimdi hep birlikte...

Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında...

- Kumpasın parçası olanların...

- Kumpasın yürütülmesine yardımcı olanların...

- Kumpasa destek çıkanların...

15 Temmuz darbe girişiminin ön hazırlığına katkı sunmaktan yargılanmalarını bekleyebiliriz.

Pensilvanya fotoğrafı

İZNİ kim verdi ve izin verenler ne diyor?

Pensilvanya’da Fetullah’la fotoğraf çektiren milletvekillerinin hemen hepsi aynı şeyi söylüyor:

“Biz izinli gittik.”

*

Kim vermiş izni?

Parti grubu yöneticileri...

*

Madem öyle...

O halde o dönem bu izni veren parti grubu yöneticileri konuşsunlar.

Bu izni nasıl verdiklerini açıklasınlar.

- Mesela “Gidin Hocaefendi’yi ziyaret edin, çok iyi olur, beraber fotoğraf çektirin, birlik beraberlik görüntüsü verin, fitneye engel olun” falan diyerek mi verdiler bu izni?

- Mesela “Bizden selam söyleyin Pensilvanya’ya” dediler mi?

- Mesela “Elini öpmeyin, ziyareti kısa tutun, fazla yakın davranmayın” falan diye uyardılar mı?

- Mesela “Gitmeseniz daha iyi olur ama yine de siz bilirsiniz” dediler mi?

*

Sahi nasıl oldu bu iş?

Bir açıklasalar bize...