Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kayyım tarafından yönetilen Bugün gazetesinin 9 Şubat tarihli nüshasının sürmanşetinde yer alan “CHP sözcüsü Böke vaftiz edilmiş” başlıklı habere ilişkin AKP'nin sessiz kalmasını eleştirerek, “Koca AK Parti camiasından bir tek Allah kulu çıkıp da ‘Siz ne hakla başkalarının dinini diyanetini sanki büyük bir kusuru ifşa eder gibi manşete çekiyorsunuz’ demiyor” diye tepki gösterdi.
Hakan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eski başdanışmanı olan Etyen Mahçupyan ve AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan’ı da eleştirerek şunları yazdı:
"Etyen Mahcupyan, 'Ben bu hükümetin başbakanının danışmanıyım... Ben de vaftiz olmuş bir Hıristiyan’ım... Bu bir kusur mu?' diye sormuyor. Markar Esayan, 'Ben vaftiz edilmiş bir Hıristiyan olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı lider bellemişim... Onun hizmetlerinin meftunuyum. Bir sorun mu var?' diyemiyor."
Hakan’ın Hürriyet’te “Ne susuyorsun Etyen Bey, ne duruyorsun Markar Bey” başlığıyla yayımlanan (12 Şubat 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Cemaat'in sesiyken kayyum sayesinde hükümetinizin sesi haline gelen bir gazete, sanki çok büyük bir ayıbı, çok utanılacak bir kusuru, çok büyük bir yolsuzluğu açıklar gibi çakmış manşeti sekiz sütun üstüne...
Demiş ki:
“CHP Sözcüsü vaftiz edilmiş birHıristiyan.”
Böyle ayıplı bir manşet karşısında...
Bakıyoruz AK Parti camiasına...
Çıt yok.
Koca AK Parti camiasından bir tek Allah kulu çıkıp da...
“Biz yıllarca inanca saygı diye haykırarak bugünlere geldik, size ne oluyor da başkalarının inancını böyle hoyratça afişe ediyorsunuz” demiyor.
“Bize ne başkalarının inançlarından? Siz ne hakla başkalarının dinini diyanetini sanki büyük bir kusuru ifşa eder gibi manşete çekiyorsunuz” demiyor.
“Doğru ya da yanlış... Sen ne hakla bir insanın inancını açıklamaya davet ediyorsun? Bu ne terbiyesizliktir, bu ne saygısızlıktır?” demiyor.
En kötü bildiğimiz ve değiştirilmesini istediğimiz Anayasamızda bile “Hiç kimse inancını açıklamaya zorlanamaz” dendiği halde...
Gazete manşetinden bir insanın inancını açıklamaya zorlanmasına...
Koca AK Parti camiasından kimse “hop” demiyor.
Hatta ve hatta...
Etyen Mahcupyan, “Ben bu hükümetin başbakanının danışmanıyım... Ben de vaftiz olmuş bir Hıristiyan’ım... Bu bir kusur mu?” diye sormuyor.
Markar Esayan, “Ben vaftiz edilmiş bir Hıristiyan olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı lider bellemişim... Onun hizmetlerinin meftunuyum. Bir sorun mu var?” diyemiyor.
Bu terbiyesizlikleri, bu saygısızlıkları, bu izansızlıkları çoğaltıp büyütecek tek şey, işte bu büyük sessizliktir.
O sloganı biraz değiştirerek haykırıyorum:
Susma...Sustukça...Bu terbiyesizlik katlanarak büyüyecek.
Yazının tamamı için tıklayın.