Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Doğan Medya Grubu da dahil FETÖ, IŞİD ve PKK'nın iç savaş çıkarmaya çalıştığını" iddia eden Sabah gazetesine tepki gösterdi. "FETÖ/PKK konusunda en duyarlı yayınları yapan ve 15 Temmuz gecesi nerede durduğu apaçık belli olan Doğan Grubu düşman" diyen Hakan, "Ayrımcılığın daniskasını yapıyorlar, kışkırtıcılığın feriştahını yapıyorlar. Buradan açıkça ilan ediyorum: Bu yazıyı kimler yazdırdıysa... Onlar 'Üst akıl” denilen yapının hizmetindedir" ifadesini kullandı.
Hakan, laiklik tartışmalarına ilişkin olarak da, "Eskiden 'laiklik' denilince canım sıkılırdı, yüzümü ekşitirdim. Bugünlerde ise aklıma sakin bir liman geliyor. İtimadım artıyor. Bir saçak altı bulmuş gibi oluyorum. Çünkü bugünlerde başkalarının yaşam tarzına müdahale etmeyi hak görenlere 'hop' diyecek çok şahane bir ilke haline geldi özgürlükçü 'laiklik'" görüşünü dile getirdi.
Hakan'ın Hürriyet'te "Sabah gazetesi 'üst akıl'ın hizmetinde" başlığıyla yayımlanan (4 Ocak 2016) yazısından bazı bölümler şöyle:
Sabah gazetesinde saçma sapan, abuk sabuk bir yazı yayınlandı geçen gün.
Bu yazıya göre...
FETÖ DEAŞ PKK HDP CHP Sol örgütler Kemalistler Odatv Birgün gazetesi Ve Doğan Medya Grubu... Birlik olup... İçsavaş çıkarmaya çalışıyormuş. Yazıklar olsun. Binlerce kez yazıklar olsun. Memleket ve insanlık düşmanı teröristler ile bu memleketin evlatlarını aynı potada eritip hepsini birden düşman ilan eden şu pespayeliğe bakar mısınız? Şu kafaya bakın kafaya! Memleketin anamuhalefet partisi düşman. FETÖ/PKK konusunda en duyarlı yayınları yapan ve 15 Temmuz gecesi nerede durduğu apaçık belli olan Doğan Grubu düşman. Memlekette ne kadar solcu varsa alayı düşman. Atatürkçüler düşman. Azıcık muhalif takılan bütün yayın organları düşman. Geriye kim kalıyor? Kim kalacak? Bir tek kendileri kalıyor. Daha dün Başbakanlık adına yapılan açıklamada “Kutuplaşmaya sevk edici paylaşımlar teröre hizmet eder” denildiği halde... Ayrımcılığın daniskasını yapıyorlar, kışkırtıcılığın feriştahını yapıyorlar. Ondan sonra da... “Hepimiz bir ve beraber olalım, el ele verelim” falan diye poz veriyorlar. Ne de kolay telaffuz ediyorlar “içsavaş” sözcüğünü! Akla bile getirilmemesi gereken o uğursuz ihtimali, leblebi çekirdek gibi manşetlerine nasıl da çekiyorlar! Şu sorumsuzluğa, şu pervasızlığa bakar mısınız? Buradan açıkça ilan ediyorum: Bu yazıyı kimler yazdırdıysa... Onlar “ÜST AKIL” denilen yapının hizmetindedir. Çünkü böylesi bir ayrımcılığı ve kışkırtıcılığı, ancak bu memlekette çatışma çıkarmak isteyen “ÜST AKIL” bu kadar küstahça yapabilir.
Eskiden “laiklik” denilince... Canım sıkılırdı. Bir kekremsilik kaplardı her yanımı... Dudaklarımda antipatik bir kıvrım oluşurdu. Yüzümü ekşitirdim. Neden?
Çünkü eskiden başkalarının yaşam tarzına müdahale etmeyi hak görenlerin biricik bayrağıydı saptırılmış ve otoriterleştirilmiş “laiklik”. Bugünlerde ise “laiklik” denilince... Aklıma sakin bir liman geliyor. Motorları maviliklere sürüyorum. İtimadım artıyor. Bir saçak altı bulmuş gibi oluyorum. Neden? Çünkü bugünlerde başkalarının yaşam tarzına müdahale etmeyi hak görenlere “hop” diyecek çok şahane bir ilke haline geldi özgürlükçü “laiklik”.