Ahmet Hakan'dan Diyanet'e: Şehitlik güzelse bu zırhlı Mercedesler filan ne?

Ahmet Hakan'dan Diyanet'e: Şehitlik güzelse bu zırhlı Mercedesler filan ne?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çıkarılan çocuk dergisinin Nisan sayısındaki bir hikâyede, ebeveynlerle çocukları arasında geçen diyaloglarda "Şehit olan cennette o kadar mutlu olur ki, on defa şehit olmak ister. Keşke ben de şehit olabilsem" ifadelerinin kullanılmasına tepki gösterdi. "Bu coğrafya, üzerlerine bomba yerleştirip kendilerini patlatarak şehit olacaklarını ve cennete gideceklerini düşünen genç insanlarla dolu bir coğrafya. Böyle bir coğrafyada. Çocuklara “Hadi çocuklar, hep beraber şehit olalım, cennete gidelim” diye propaganda yapmak, çok ama çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Diyanet, çocukları şehitliğe özendirmeden önce 'Cihat' gibi, 'Mücahit' gibi, 'Şehitlik' gibi kavramların, dengesiz ve sekter tiplerin elinde nasıl iğdiş edildiğini anlatmalı" ifadelerini kullanan Hakan, "Tabii bir de 'Şehitlik bu kadar güzelse bu zırhlı Mercedes’ler falan nedir' sorusuna esaslı bir yanıt vermeli" diye yazdı.

Ahmet Hakan'ın, "Neden kimse Obama'ya 'Sen kimsin ya' demiyor" başlığıyla yayımlanan (30 Mart 2016) yazısı şöyle:

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çıkardığı “Diyanet Çocuk” dergisinde...

“Şehit olan cennette o kadar mutlu olur ki... On defa şehit olmak ister” gibi... “Keşke ben de şehit olabilsem” gibi... İfadeler var. Bu coğrafya... Üzerlerine bomba yerleştirip kendilerini patlatarak şehit olacaklarını ve cennete gideceklerini düşünen genç insanlarla dolu bir coğrafya... Böyle bir coğrafyada... Çocuklara “Hadi çocuklar, hep beraber şehit olalım, cennete gidelim” diye propaganda yapmak, çok ama çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Diyanet, çocukları şehitliğe özendirmeden önce... “Cihat” gibi, “Mücahit” gibi, “Şehitlik” gibi kavramların, dengesiz ve sekter tiplerin elinde nasıl iğdiş edildiğini anlatmalı. Tabii bir de “Şehitlik bu kadar güzelse bu zırhlı Mercedes’ler falan nedir” sorusuna esaslı bir yanıt vermeli.

 

Dinine, imanına doğru söyle TRT  

TRT’de yayınlanan bir belgesel... Suriyeli küçük bir kız çocuğuna soruluyor: “Savaşmak zorunda kalsan ne yapardın?” Kız çocuğu cevap veriyor: “Kontrol noktasında kendimi patlatırdım.” Bu belgeselin yayınlanmasının ardından TRT’ye... “Ama bu yaptığınız canlı bomba reklamı... Çocukları canlı bomba olmaya özendirdiğinizin farkında değil misiniz” falan diye eleştiriler getirildi. Bu eleştirilere TRT’nin verdiği yanıt şöyle: “Belgesellerde kurgu yapılmaz, gerçekler çarpıtılmaz, duygusal tepkiler yönlendirilmez.” Bu cevabı veren TRT’ye soruyorum: PKK konulu bir belgesel yapıyor olsaydın... Belgeselde adamın biri “Kendimi patlatırdım” deseydi. Sen yine “Belgesellerde kurgu yapılmaz, gerçekler çarpıtılmaz abicim” diyerek söylenen o sözü olduğu gibi yayınlar mıydın? Doğru söyle TRT. Dinine, imanına doğru söyle"