Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, internette yayılan, IŞİD'in elinde rehin tutulduğu belirtilen iki Türk askerinin yakılarak öldürüldüğünü iddia eden görüntülerle ilgili 5 maddelik deklarasyon yayımladı. Hakan, "Bu görüntülerin sahte olup olmadığı konusunda millete doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır. Bu görüntülerin yayınlanmaması ve yaygınlaşmaması için sarf edilen çaba, kesinlikle doğru bir çabadır. Eğer görüntüler sahte ise... Barbarlar sürüsünün küresel çapta yürüttüğü algı operasyonuna karşı seferberlik ilan edilmelidir. Eğer görüntüler doğru ise... Hiç değilse 'Bıçak kemiğe dayandı, kimse test etmesin' falan türü açıklamalarla öfke dışa vurulmalı. Konu aydınlatılmalı ve en azından milletimizin bu barbarlar sürüsüne karşı ortak bir tepki gösterme hakkı elinden alınmamalıdır" diye yazdı.
IŞİD'in yayınladığı videodan önce Erdoğan böyle konuşmuştu:
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2016) nüshasında yayımlanan 'İki Türk askeri için 5 maddelik deklarasyon' başlıklı yazısı şöyle:
Suriye'deki barbarlar sürüsünün iki Türk askerini korkunç yöntemlerle infaz ettiğine dair görüntüler konusunda...
Beş maddelik bir deklarasyon hazırladım.
Takdim ediyorum:
*
- BİR: Bu görüntülerin sahte olup olmadığı konusunda millete doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır.
*
- İKİ: Sahte de olsa, doğru da olsa... Bu görüntülerin yayınlanmaması ve yaygınlaşmaması için sarf edilen çaba, kesinlikle doğru bir çabadır.
*
- ÜÇ: Eğer görüntüler sahte ise... Barbarlar sürüsünün küresel çapta yürüttüğü algı operasyonuna karşı seferberlik ilan edilmelidir.
*
- DÖRT: Eğer görüntüler doğru ise... Hiç değilse “Bıçak kemiğe dayandı, kimse test etmesin” falan türü açıklamalarla öfke dışa vurulmalı.
*
- BEŞ: Konu aydınlatılmalı ve en azından milletimizin bu barbarlar sürüsüne karşı ortak bir tepki gösterme hakkı elinden alınmamalıdır.
Düşünenden, tasarlayandan, vergisiyle finanse edenden, yapandan, yaptırandan, geçenden, geçmeyenden...
Allah razı olsun.
Hükümet kendisine yönelik eleştirilerde...
Hükümet yandaşı gazetecilerden çok daha hoşgörülü...
Halkımızın yüklü miktarda doları bozdurmasına pek sevinmiş Cumhurbaşkanımız Erdoğan.
*
Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız.
Bozdurduk ama düşüremedik ki.
İki sanatçılı geceler düzenliyorsunuz ya...
Bazen öyle oluyor ki...
Sanatçının birini deli gibi severken diğerinden nefret ediyoruz.
Bu durumda ne yapmamızı önerirsiniz?
- Musluğun başını tutanların interneti yavaşlatmasından...
*
- Akit gazetesinin "Kaos çıkmazsa rahatlamayacağım" diye böğüren tutumundan...
*
- Büyük resimden...
*
Bıktık usandık.
CİHADI barbarlar sürüsünden öğrenmeye kalkarsan...
Tabii ki “ay bu cihad çok kötü bir şey” falan dersin.
*
Oysa “Bu barbarlar sürüsü benim öğretmenim olamaz” demen gerekir.
*
Belki o zaman...
İnsanın nefsine karşı verdiği savaşa neden BÜYÜK CİHAD dendiğini, nefse karşı verilen cihadın neden üstün tutulduğunu, küçük cihadın ne olduğunu, küçük cihadın hangi durumda yapılabileceğini falan da öğrenirsin.
“İÇKİ”nin kelime anlamı şudur:
“İçinde alkol bulunan içecek”.
(Bakınız: Türk Dil Kurumu Sözlüğü.)
*
Yani içinde alkol bulunmayan ayrana “içki” denmez, “içecek” denir.
*
Eğer herhangi bir içkinin milliliğinden söz edecek olursak... O zaman “rakı” demek zorunda kalırız ki aman Allah muhafaza.