T24 - Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde 6 yıl önce, çalıştığı büfede Ahmet Kaya'nın 'Başım belada' adlı şarkısını dinlediği için İbrahim Sil'i telsizle dövmekle suçlanan polis memurları M.B. ve B.O., 8'er ay hapis ve memuriyetten men cezası aldıOlay 24 Haziran 2004'te saat 05.00 sıralarında İnönü Bulvarı'ndaki Safiye Toydemir'e ait Efes Büfe'de meydana geldi. 5 yıldır aynı işyerinde çalışan 28 yaşındaki İbrahim Sil, temizlik yaparken şarkılarını çok sevdiği Ahmet Kaya'nın ‘Başım belada’ adlı şarıkısını dinlemeye başladı. Bu sırada içeri giren 2 sivil polis memuru, Sil'e müziği kapatmasını söyledi. Müziği kapatan Sil'in arkasından gelen polis memurlarından biri, kaseti almak için hamle yaptı. İbrahim Sil de “Kaset emanet, size veremem” dedi. Bunun üzerine iddiaya göre polis memurlarından M.B., elindeki telsizle Sil'in yüzüne defalarca vurdu. Kendinden geçip yere düşen Sil'e bu kez diğer polis memuru B.O. yumruk attı. Kanlar içerisinde kalan ve yüzü tanınmayacak hale gelen Sil'i polis memurları otomobile bindirip karakola götürdü. endilerinden şikayetçi olmaması için baskı yaptı. Can güvenliği olmadığını öne süren, aldığı darbeler sonucu yüzü şişen ve çene kemikleri kırılan, Adli Tıp Kurumu'ndan 25 gün ‘iş görmez’ raporu alan İbrahim Sil, avukatı Fuat Aldemir, aracılığıyla Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe verip iki polis memuru hakkında, ‘efrada kötü ve fena muammele, şartlı tehdit ve hürriyeti tahdit’ suçundan şikayetçi oldu. İbrahim Sil, dilekçesinde olayı şöyle anlattı: “Ahmet Kaya'nın şarkılarını küçüklüğümden beri dinliyorum. Çoğu şarkısını ezbere biliyorum. Kaya'nın parçaları radyo ve televizyonlarda da çalınıyor. Sabaha karşı temizlik yaparken, kesedini müzek setine koyup ‘Başım Belada’ adlı şarkısını dinlemeye başladım. Kısa süre sonra ellerinde telsiz olan sivil giyimli iki kişi geldi. Müziği kapatmamı istediler. Ben de gidip kapattım. İsmi M., olan polis memuru arkamdan gelip kaseti zorla almak istedi. Ben kendisine kasetin emanet olduğunu veremiyeceğimi söyledim. Bunun üzerine elindeki telsizle yüzüme vurmaya başladı. Aldığım darbelerin etkisiyle bir dişim çıktı. Her tarafım kan içindeydi. Yere düşünce diğer polis memuru B.O. da yumrukla vurmaya başladı. Beni alıp zorla arabaya bindirdiler.” Olay günü ayakta durmakta güçlük çektiğini vurgulayan İbrahim Sil, iddialarını şöyle sürdürdü: “Karakola götürdüler. Şikayetçi olmamamı istediler. Beni ‘Bisikletten düştüm de’ diye zorladılar. Ben kendilerini şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine bana ‘Bu Kuşadası'nda bizi şikayet edersen senin çalıştığın işyerin kapatırız, sizi çalıştırmayız, seni buradan bırakmayız’ gibi laflar söylediler. Bir şey yapmamaları için şikayetçi olmayacağımı söyledim. Bir yakınım gelip beni karakoldan aldı. Çenemin iki tarafı ile dişlerim kırıldı. Bu çağda böyle bir uygulamanın olması beni çok üzdü. Polisliğe saygım vardı. Ama artık polis gördüğüm an yolumu değiştireceğim. İkisinden de şikayetçiyim.” Yaklaşık 4 yıl boyunca olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Bilgehan Ertan, bu olaydan sonra başka ile tayinleri çıkan polis memurları M.B. ve B.O.'nun, 2008 yılında ifadelerini aldı. Polis memurları üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. İki polis memuru da olay günü Terörle Mücadele Amirliği'nde 20.00 ile 08.00 saatleri arasında görevli olduklarını, görev saatleri içinde ne kendilerine ne de haber merkezine böyle bir olayın bildirilmediğini, iftira atıldığını, davacı olan kişiyi tanımadıklarını söyledi. İbrahim Sil, savcılıkta kendisini darp eden iki polis memurunu fotoğraflarından teşhis etti. Tanıklar da iki polisin dükkandan gelip İbrahim Sil'i Ahmet Kaya'nın şarkısını dinlediği için dövüp, karakola götürdüklerini belirtti. Savcı Ertan, iki polis memuru hakkında ‘efrada kötü ve fena muammele, şartlı tehdit ve hürriyeti tahdit’ suçlarından 9'ar yıl hapis cezası ile yargılanmaları için Kuşadası 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Yapılan son duruşmaya tutuksuz yargılanan polis memurları M.B., B.O. ve tarafların avukatları katıldı. Sanıklar önceki ifadelerini tekrarladıklarını ve beraatlerini talep ettiklerini söyledi. Cumhuriyet Savcısı Hakan Aktaş, sanık polis memurlarının olay günü, Ahmet Kaya'nın şarkısını dinlediği için müşteki İbrahim Sil'in yüzüne telsizle vurup çenesini kırdıklarını ve mağdurun bu olay sonrası 25 gün iş görmez raporu aldığını belirtti. Savcı Aktaş, dinlenen tanık ve doktor raporlarına göre sanıkların bu suçu işlediklerinin sabit olduğunu vurgulayıp, cezalandırılmalarını talep etti. Hakim Gültekin Remzi Yüksel, sanıklar M.B. ve B.O.'ya ‘efrada kötü muammele’ suçundan 8'er ay hapis ve memuriyetten men cezası verdi. Hakim, sanıkların suçtan sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak haklarında takdiri indirim nedeninin uygulanmasına, cezaların tedbire çevrilmesine ya da ertelenmesine yer olmadığına hükmetti. Suçun işlenmesindeki özellikler, sanıkların yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak, illeride yeniden suç işlemeyecekleri yönünde mahkemece vicdani kanaat oluşmadığından, haklarındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığını belirtti. İbrahim Sil'in avukatı Fuat Aldemir, sanıkların iddianamedeki diğer suçlardan da ceza almaları için kararı temyiz edeceklerini söyledi.